Hayat pahalılığı karşısında memurlara yapılan zamların devede kulak olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İl Başkanlığı TUİK enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmaktan çok uzak olduğunu belirterek,“Enflasyon oranının ne olduğunu markete giden çocuklar bile TUİK ’ten daha iyi biliyor” dedi.
CHP Çanakkale İl Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son yaptığı açıklamada ‘Memurlarımızın maaşında toplamda yüzde 30,5’lik bir artış yaptık’ dedi. Ancak kamu çalışanlarının üyesi bulundukları sendikalar artış oranının yüzde 27,5 olduğunu açıklıyorlar. Öncelikle bir yanlış ifadeyi düzeltelim: Bu bir artış değil. Üzerinde oynanmış, gerçeği yansıtmayan; markette, çarşıda, pazardaki fiyat artışlarının yanına bile yaklaşmayan enflasyon oranını maaşlara eklemeye zam yaptık denmez. Enflasyon oranının ne olduğunu markete giden çocuklar bile TUİK ’ten daha iyi biliyor. Asgari ücrete, emeklinin, memurun, işçilerin gelirlerine yapılan sözde artışlar; vatandaşlarımız daha maaşlarını alamadan gece yarısı zamlarıyla onlardan geri alındı. İktidar; emeklilerin, işçilerin, memurların maaşlarını iyileştirmeye yine yanaşmadı. “Zam” diye maaşlara yaptıkları eklemeler enflasyonu karşılamıyor; hayat pahalılığının yanında devede kulak bile kalmıyor. Yandaş basın organlarının "Emekliye, memura zam" diye verdikleri sözde müjdeler; enflasyonun, ekonominin ne hale geldiğinin itirafından başka bir şey değildir. Vatandaşlarımızın alım gücü iyileşmiyor, aksine her geçen gün kötüye gidiyor. İşçi, memur, emekli daha maaşını almadan yeni yıla zam haberleriyle girdi. Maaşlar artmadan faturalar daha da kabardı. Soruyoruz; elektriğe yüzde 125 zam yapıldığı nerede görülmüş? Hiç mi vicdanınız kalmadı? Cumhuriyet Halk Partisi olarak haftalar öncesinden hükümeti uyardık. “Devlet vatandaşına açlık sınırının altında maaş veremez; en düşük emekli maaşı asgari ücretin altında olmasın dedik. Son verilere göre, açlık sınırının 4 bin lira, yoksulluk sınırının 13 bin lira olduğu bir ülkede; çıkıp “En düşük emekli maaşı 2500 TL olacak” diye açıklama yapmaya insan hiç mi sıkılmaz? Devletin kendi emeklisine açlık sınırının altında maaş vermesi ne demektir; bunun adını söylemeye bizim dilimiz varmıyor! Verileriyle kimsede güven bırakmayan TUİK’in rakamlarıyla dahi üretici fiyat endeksi sadece bir ayda yüzde 20 artmış durumda. Bu şu demek: Ocak ayında alınacak "zamlı" maaşlar, daha Aralık ayında erimiş bitmiş! Üretimdeki bu maliyet artışı, önümüzdeki günlerde çarşıya, pazara artarak yansıyacak. Üreticilere, marketlere fiyatları indirin diye parmak sallayan iktidar mensuplarına buradan sesleniyoruz: Madem fiyatlar düşsün istiyorsunuz; önce siz doğalgaza, elektriğe yaptığınız fahiş zamları geri çekin. Ekonomi nasıl yönetilir bilmeyip, boş laf kalabalığıyla çaresizliğinizi gizlemeye çalışırken ettiğiniz laflarla anlatalım: Madem enflasyonla mücadele ediyorsunuz; doğalgaz ve elektrik fiyatlarının üstündeki köpüğü de alın da millet biraz nefes alsın. Kafanızı, saraylarınızda içtiğiniz ejder meyveli smoothielerinizin köpüğünden kaldırırsanız, milletin halini göreceksiniz. Üç beş yerden maaş alıp, milletimize soğan ekmeği reva görenlere sesleniyoruz: Mazota, gübreye, elektriğe zam yapan siz değil misiniz? Yoksa bu fiyatları artıran dış güçler mi? Bir de çıkıp vatandaşlarımıza yarım ekmek yiyin, soğan yiyin, az yakın da battaniyeyle oturun deme şuursuzluğunu gösterenlere bir çift lafımız var: Ülkemizin alnı açık, onuruyla evini geçindirmeye, tenceresini kaynatmaya, çocuklarını geleceğe hazırlamaya çalışan anne-babaları, ev hanımları, gençleri, öğrencileri, işçileri, işsizleri tüm güzel insanları adına, milletimizi küçümseyen bu tavsiyelerinizi aynen size iade ediyoruz!??Ülkemizin çalışkan, pırıl pırıl gençlerinin hakkını yiyip torpille girdiği işlerden haksız gelir sağlayan, saraylarda oturup vatandaşlarımıza tepeden bakan, vatandaşlarımız nasıl geçineceğiz diye inim inim inlerken utanmadan milletimizin vergileriyle en pahalı arabaları alıp şatafat içerisinde yaşayan kim varsa; hepinizin üstünde bu milletin ahı var. Ayakkabısı ve kıyafeti olmadığı için okula gidemeyen ve aç gitmek zorunda kalan binlerce çocuğun vebali boynunuza. İktidarın sokaktan, vatandaşın halinden haberi yok; hala rakamlarla oynayıp hayal satabileceğini sanacak kadar gözü kör olmuş. Yüreğiniz varsa sokağa çıkın; ekranlarda çıkıp söylediklerinizi, çocuğuna mama alamayan annelerin gözünün içine bakarak da söyleyin. O annenin gözlerine bakın bakalım; ne göreceksiniz? Ekonominin nasıl da iyi olduğunu, ülkenin nasıl uçtuğunu mülakatlarda elediğiniz, KPSS’de derece yapan pırıl pırıl gençlerimizin karşısına geçin de anlatın. Dünya devletleri içinde kamudan en çok ihale alan 10 şirketten beşinin Türkiye’den olmasına verilecek cevabınız var mı? Bunu neyle izah edeceksiniz? Sizler, vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek yerine, saraylarınızda daha önce bu milletin adını bile duymadığı meyvelerle beslenmeye devam edin! Sizler; sanatçı diye geçinen bazı hadsizleri sahnelere çıkartıp Ülkemizin kurucu lideri Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına hakaretler ettirip çiçek verme ve alkışlama saygısızlığını gösterirken, unutmayın bu halk bunu unutmayacak ve bu hadsizliğin hesabını sizden mutlaka soracaktır. Bizim milletimize sözümüz var! Bu milletin parasının, bir avuç çeteyi zengin etmek için kullanıldığı bu soygun düzenine son vereceğiz! Az kaldı. Vatandaşlarımıza hak ettikleri refahı kazandıracağız. Özgürce üreten, hakça bölüşen, huzur ve refah içinde yaşayan bir toplumu hep birlikte yaratacağız.”
Haber Merkezi