1-31 Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olması nedeni ile programa katılan Korkmaz Rahim Ağzı Kanseri hakkında bilgiler verdi. Korkmaz, “5 yılda bir HPV testi ve smear testi öneriyoruz”dedi.
Korkmaz Rahim Ağzı Kanserinin ciddiye alınması gerektiğinin altını çizerek, “Herhangi bir dokudan kaynaklanan orijinalliğini kaybetmiş hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ile meydana gelen tümörlere Kanser deniyor. Rahim Ağzı Kanseri de rahmin dış ortama açılan, Rahim Boynu dediğimiz bölümde çıkan kanserdir. Dünya geneline baktığımızda Kanser hastalıkları kalp damar hastalıklarından sonra ölüm sıralamasında 2 sırada yer alıyor. Rahim Ağzı Kanseri de dünyada kanser sıklığı sırasında kadınlar ve erkeklerde 14’ncü sırada yer alıyor. Sadece kadınlara bakıldığında 4 sırada Türkiye’de ise kadınlarda 9’ncu sırada yer alan bir kanser türü. Rahim ağzı kanserinin iki türü var, bunlardan biri rahmin dışa açılan ve temas olan bölümden kaynaklanan kanser türü. Bir de rahmin dış ortamla bağlantısı bulunmayan iç bölümünde meydana gelen kanserler var” dedi.
Korkmaz programda yaptığı açıklamada Rahim ağzı kanserinin önlenebilir bir kanser türü olduğunun altını çizerek, “Rahim ağzı kanserinin %99’u HPV virüsü ile birliktelik gösteriyor. Dolayısıyla HPV virüsünün taraması ve takibi ile engellenebilen bir kanser olması çok önemli. Rahim Ağzı Kanserinin taraması HPV virüsü taraması ve patolojik hücre incelemesi ile birlikte yapılıyor. Kişide HPV virüsü negatif ise sinir testi yani patoloji sonucu normalse yani temiz ise, anormal hücreler görülmüyorsa biz bu hastalarımıza 5 yılda bir HPV virüsü artı sinir testi öneriyoruz. Hastalarımızı bu şekilde takip ediyoruz. ancak Hastanın HPV testi pozitif ise hemen HPV DNA analizi yapılıyor bu analizler sonrasında yüksek riskli tiplerden biri varsa 5 yılı beklemiyoruz bu hastalarımıza Rahim ağzını değerlendiren testler yapıyoruz, gerekirse tekrar biopsi alıyoruz ve hastayı daha sık takibe çağırıyoruz. Rahim ağzı kanserinin %20’si 65 yaş üzeri bayanlarda görülüyor. Geri kalan %80 ise 30 ila 65 yaş aralığındaki bayanlarda görülüyor. Bu durumun nedeni de hastalığın cinsel birleşme ile oluşması” dedi.
“HPV VİRÜSÜ CİNSEL YOL İLE BULAŞIYOR GEREKLİ ÖNLEMLER ALNMALI”
Korkmaz rahim ağzı kanseri ile ilgili testlerin yapıldığı bilgisini de vererek şunları söyledi: “Rahim Ağzı Kanseri hastalığı ile ilgili testler Aile Sağlığı Merkezlerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde, kanser erken teşhis arama ve eğitim merkezlerinde yani KETEM dediğimiz yerlerde yapılıyor. Bu yerlere başvuru yapan 30 ve 65 yaş arasındaki cinsel olarak aktif olan bütün bayanlara yapılıyor. HPV virüsünün bir özelliği var. DNA virüsü olduğu için bulaştığı yerdeki hücrelerin DNA yapısını bozarak anormal hücrelerin ortay çıkmasına neden oluyor. Biz bu aşamada hastalığı yakalarsak tedavimizi yapıyoruz. Rahim ağzı Kanseri gelişmeden hastalığı temizlemiş oluyoruz. Şu bilgiyi de vermiş olayım bayanların hiçbir şikayeti olmasa bile cinsel olarak aktif olan bayanları 5 yılda bir HPV vürüsü ve smear testi yapmaları gerektiğini hatırlatıyorum. Bayanlar rahim ağzı kanseri ile ilgili değil genel de cinsel ilişki sonrası kanama şikayeti ile geliyorlar. Cinsel ilişki sonrası kanama şikayetlerini aksi ortaya çıkmadıkça rahim ağzı kanseri olarak görüyoruz ve HPV ve sinir testi yapıyoruz. Bu aşamada bayanda rahim ağzı kanseri otaya çıkarsa hemen tedavi sürecine başlıyoruz. Rahim ağzı kanseri hastalığının diğer belirtileri ise adet düzensizliği, ara kanamalar, kanlı akıntı hatta ilerlemiş vakalarda kronik kasık ve bel ağrısı, bacaklarda şişmedir. Rahim Ağzı Kanseri’nin bulaşma nedeni cinsel birleşmedir. Bu nedenle cinsel birleşmede gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.”
Ogün İnal