Süleyman Canpolat, ” Şu ana kadar 35 yıl geçti ve Türkiye terör sorununu çözemedi.  Ülkemizdeki bu sorunun en büyük nedenini ise siyasi partilerimizin çoğunluğunun terörü siyasi amaçlarından dolayı kullandıklarındandır.  Gerçek çözümü hiçbir zaman halk arasında veya partiler arasında yoğun tartışmalar yaparak çözüm üretmedik” dedi.  Canpolat, “Bunun basit çözümünü Cumhuriyet Halk Partisi’nde görüyorum, partiler aracılığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde iş birliği yaparak çözebiliriz” diye konuştu.
Perşembe günü gerçekleştirilen Çanakkale Şubat ayı Belediye Meclisinde 2 Şubat’ta Şırnak'ta hain terör örgütü PKK tarafından düzenlenen havan saldırısı sonucu şehit olan Piyade Er Tarık Tarcan, anılırken, mecliste terör sorunu da gündeme geldi. Terörle ilgili oluşan gündemi değerlendiren ve  terörün en yoğun yaşandığı dönemlerden olan 1994-1997 yılları arasında  Diyarbakır’da OHAL Valiliği döneminde görev yapan CHP Belediye Meclis Üyesi Süleyman Canpolat, terörün  bunca yıldır neden çözülemediğini ve bu sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini  açıkladığı bir değerlendirme yaptı. Meclisteki üyeler ve Çanakkale kamuoyu için bir ders niteliği taşıyan bir konuşma yapan Süleyman Canpolat, “Benim terör ile ilgili uzmanlık alanımın olması OHAL Valiliği döneminden kaynaklanıyor.  Sene 1995- 1996-1997 OHAL Valiliği o zaman Diyarbakır’da Valimizin emrinde Türk Silahlı Kuvvetleri olarak oradaki güvenliğin sevk ve idaresinden sorumluyduk. Şu ana kadar 35 yıl geçti ve Türkiye Terör Sorununu çözemedi.  Ülkemizdeki bu sorunun en büyük nedeni ise siyasi partilerimizin çoğunluğu  terörü siyasi amaçlarından dolayı kullandıklarındandır.  Gerçek çözümü hiçbir zaman halk arasında veya partiler arasında yoğun tartışmalar yaparak çözüm üretmedik” dedi.
Çözüm TBMM’deki Çıkarsız İşbirliği Olacak
Sorunun çözümüne yönelik fikirlerini da aktaran CHP Meclis Üyesi Süleyman Canpolat, çözümün meclisteki siyasi partilerin samimi çalışmaları ile olabileceğine değinerek, “Şunu söylemek istiyorum Meral Akşener İçişleri Bakanımızdı. Sık sık Diyarbakır’a gelir OHAL Valilerimizi toplardı. Biz de OHAL Valiliğinde olduğumuz için onları tartışırdık. Ülkemizin 30 yılda 1,5 Trilyon Doları harcamış bu ülkenin insanları olarak bunun çözülememesi beni gerçekten çok üzmektedir.  Bunun basit çözümünü ki bunu Cumhuriyet Halk Partisi’nde görüyorum, partiler aracılığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde  iş birliği yaparak çözebiliriz. Ama yabancılarda problemin çözümünü şöyle de gördüm.  Çanakkale’yi örnek veriyorum. Çanakkale’deki siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları bu çözümle ilgili paneller, sempozyumlar,  düzenlemeler ve ortak çözümler bulmalı, bunları milletvekillerimize söylemeli, onlar da bu işi Ankara’da çözmelidirler.  Adalet ve Kalkınma Partisi bu işi çözmek için bir girişim başlattı. Ama yöntem olarak MİT’i araya soktu.  Ben bunu anlayamamıştım, MİT bir istihbarat teşkilatıdır. Siyasi bir sorunu çözebilecek gücü yoktur. Ben şöyle düşündüm, hukuki bazı zorlukları olabilir, el altından bunu çözelim diye ama olmaz ve hiçbir zaman çözülmeyecektir.  Bizim iki şeye dikkat etmemiz lazım. Terör sorunu veya kabacası Kürt sorunu, ben OHAL Valiliğinde görevdeyken Kürtler tam ikiye bölünmüştü.  OHAL Valiliğinde %50 dost Kürtler, 550’si de Amerikalıların ve dış güçlerin emrinde çalışan PKK’lılardı.  Bunun iki tane çözümü var kendi içimizde siyasi görüşmeler ve bunu kullanmadan öncelikli olarak önce ülkemizin huzuru için çalışarak çözebiliriz” dedi.
Ogün İnal