Sendika ve odalar İşçiler, emekçiler, öğrenciler, kadınlar ve çok sayıda vatandaş eski Salı Pazarı durağında bir araya gelerek Cumhuriyet Meydanı'na kadar halaylar ile yürüdü. Sendika, dernek ve STK üyeleri ellerinde pankartlar ile yürüyüşe katıldı. Kimi adalet için, kimi ekmek için, kimi iş için kimi de özgürlük için pankartları kaldırdı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Çanakkale’de coşku içinde kutlandı. Kentte bulunan sendika, dernek, sivil toplum kuruluşları, partiler ve toplulukların katılımı ile gerçekleşen 1 Mayıs kutlamaları yürüyüş ile başlayarak, halaylar ile devam etti.

Çeşitli sendikaların bir araya gelerek oluşturduğu Tertip Komitesi tarafından hazırlanan 1 Mayıs kutlamasına işçiler, öğrenciler, emekliler ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Cumhuriyet Meydanını dolduran gruplar yerel müzik grubu Grup Mektup’un halay ve marşları ile bayramı gönüllerince kutladı.

Eski Salı Pazarı durağında bir araya gelen gruplar ve vatandaşlar, Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. Alana giren çok sayıda katılımcı kutlamalara saygı duruşu ile başladı.
DİSK Şube Başkanı Metin Ceylan yaptığı açılış konuşmasında, "Bu memleket bizim, bu cehennem, bu cennet bizim, bu davet bizim" diyerek, bu meydanı dolduran işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, 1 Mayıs İççi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma günümüz, bayramımız kutlu olsun! 133 yıldır dünyanın tüm meydanlarını dolduran sınıf kardeşlerimizle, aynı anda çarpan yüreklerimiz, bu gün, bu meydanda, başta 1977 1 Mayıs’ında katledilen 34 kardeşimizi ve işçi sınıfına adanan tüm kardeşlerimizi anıyor, anılan önünde saygı ile eğiliyorum. Hepinizi Tertip Komitesi adına saygı, sevgi ve kardeşlik duygularımla selamlıyorum. Bugün, bu meydanı dolduran, Çanakkaleli işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler; bu meydanda buluşmamızın nedenlerini, emek düşmanı, sermaye ve onun temsilcilerine hatırlatmak, bu taleplerimizden vazgeçmeyeceğimizi haykırmak için buluştuk.  Değerli Çanakkaleli işçiler emekçiler; hükümetin patron yanlısı icraatlan, yoksul ve dar gelirlilerin hayatını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Savaşın, krizin faturası halka kesilirken, patronlara, yeni ‘müjdeler’ geliyor. Grevler yasaklanıyor, zamlar yoluyla alım gücümüz her geçen gün eriyor. Gerçek ücretler sürekli düşerken, enflasyon %30 larla ifade ediliyor. Eğitim, sağlık paralı hale getirilirken, kamu çalışanları sözleşmeli, esnek, kuralsız, can güvenliği endişesi ile çalışmaya zorlanıyor. Gençler gelecekten umutsuz. Genç işsizlik oranı, her geçen gün artıyor. Ülkenin her önemli sorunu içeride ve dışarıda savaş politikaları devreye sokularak çözülmek isteniyor. Irk, din, mezhep ve siyasi ayrımlar körüklenerek emekçilerin bölünmeye çalışıldığını, hükümetin ve onun küçük ortağının uygulamalarında, eylemlerinde görüyoruz. 31 Martta bitmesi gereken seçim sonuçları tartışması halen diri tutulmaya çalışılmakta, İstanbul seçimlerini kaybettiklerini içlerine sindiremeyen koalisyon, halen yeni entrikaların peşinde cirit atmaktadır. Yüzde 70 oy alan, seçmenin, başkan diye seçtiği belediye başkanının yerine, yüzde 20 oy alanı başkan ilan eden YSK eliyle yeni kayyumlar atanmakta, kayyumdan alınan belediyelerde, kayyumların belediye bütçesini nasılda yağmaladığı ortaya çıktı. İstanbul da ve diğer büyükşehir ve kentlerde nasıl bir yağma, talan düzeninin kurulduğu ortaya çıkmaya başladı. Seçim sonuçlarını bile tanımayan, ben seçilmezsem seçimi tanımam anlayışı, tek adam rejimine biat etmeyenleri hizaya getirmek için, işten atmalar, açlığa mahkum etmeler, yetmezse hapishaneler, gözaltılar. Oda yetmezse milyonların gözü önünde canlı yayınlarda linç girişimleri. Bu gidişe işçilerin, memurların, kadınların, gençlerin birleşik mücadelesinin dur diyebileceğini buradan belirtmek gerekiyor. Bu düzene itirazı olan, ülkenin geleceğine dair endişe duyan, demokrasiye, barışa ve adalete hasret milyonlar hiç olmadığı kadar emeğin birleştirici ve dönüştürücü gücüne ihtiyaç duymaktadır. Bizler; işçiler emekçiler birlik ve bütünlük içerisinde, demokrasiye ve ülkemize tüm gücümüzle sahip çıkacağımızı Çanakkale de, bu gün, bu alanda, dünyaya haykırıyoruz. Bu birlik tek adam rejimine dur diyecek, aydınlık, eşit, demokratik, barış ve adaletin inşa edileceği yarınları kuracaktır. Bizler, dünya işçi sınıfının bir parçası olarak, yüreğimiz, yedi ana karanın tamamında, aynı coşkunlukta atmakta, yarına dair umutlarımızı hep beraber bir ağızdan çıkmışçasına farklı dillerde dillendirmekteyiz“ ifadelerine yer verdi.

POLİS PROVOKASYONA İZİN VERMEDİ

1 Mayıs kutlamalarına katılan Halkların Demokratik Partisi mensubu vatandaşlar yüzlerinde maskeler ile alana girmek isteyince polis müdahale etti. Alana maske ile girmek isteyen partililer polis aramasından geçtikten sonra yeniden maskelerini takınca, maskeler emniyet güçleri tarafından çıkarıldı.
Dilek Akşen