Milyon liralık evler satın alan ev sahiplerinin mallarının değerini korumak için kira belirleme yoluna gittiklerini, kiracıların ise evlerinde oturmaya devam etmek ve asgari ücret bandında giderlerden ana kalemi teşkil eden barınma ihtiyacının insani düzeyde kalması için mücadele verdiklerini kaydeden deneyimli Emlakçı Lütfi Dara, artış oranının yüzde 25 ile sınırlandırılmasının piyasaya yapacağı etkiyi İşte Çanakkale Gazetesi’ne değerlendirerek, “Satılık ev fiyatları yüksek seyrederken, kiralar düşmez” dedi.
“Kira artışı vicdani bir durum”
Lütfi Dara yaptığı açıklamada, artışın kanunen yüzde 25 ile sınırlandırılmasının ev sahiplerini pek de etkilemediğini, büyükşehirlerde yüzde 200, 250’lere varan zam yapıldığını söyledi. “Kira artışı vicdani bir durum. Konuyla ilgili açılan çok dava var, ama şahsi kanaatim dava sonuçlarında da makul bir artış oranı kabul edilir, bu da yüzde 25, yüzde 50 oranında olur, ev sahipleri de yatırım yapıyor. 1 milyon, 2 milyon verip ev satın alıyorlar, sonra evi 1000 liraya kira verince, mal sahibinin kaybı olur, dövize yatırsa daha karlı olacağını düşünüp satıyor, satınca sürekli ev fiyatları artıyor, değeri artınca kiralar da yükseliyor. İnsanlar da sonuçta cebinden çıkardıkları paranın telafisi olmasını bekliyor, bu da çok normal” dedi.
Vatandaşlar ise sosyal medyada kira artışları ile düşüncelerini şu şekilde belirtti:
S:
Şaşırdılar iyice kim dur diyecek buna bilmiyorum 1+1 3,500 kira isteyen var insafsızlık artık bu.
B:
Çanakkale’de, normal memur olmadan çalışan zaten asgari ücret maaşı bile almıyorken, çok zor bu fiyatlar. Evlenenlerin zaten çok ağır masrafları var. Memur da olsa kira, fatura, yeme içme çoluk çocuk masrafı derken yetmez bile yazık.
A:
Ev fiyatlarını suçlamak yerine Türkiye’nin ekonomisini, enflasyonu bu hale getirenleri sorgulamaya başlamadığımız sürece bu ev fiyatları asla düşmez.
E.Y:
Asgari ücret ve emekli maaşı alanlar rutubetli, sobalı evlerde mi yaşasın? Ekonomiye bak yazık.
G:
Ev arıyorum bulamıyorum, yazık insaf ya.
Mine Tarım