Eski adı ile Kale-i Sultaniye olan Çimenlik Kalesi tarihi dokusu ile ziyaretçilerini karşılıyor. Çanakkale Savaşı’nın kalıntılarını da taşıyan bu kale yıl içerisinde yerli yabancı birçok turiste ev sahipliği yapıyor. Müzede 1916 yılından kalan bir Alman denizaltısı da var.
Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye) 1461-1462 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet’in emri ile boğazın güvenliğini sağlamak için inşa edilmiştir. Kale Anadolu tarafında bulunup Kilitbahir Kalesi’nin tam karşısındadır. Boğazın en dar kısmına yapılmıştır. Kale bulunduğu konumdan dolayı 1.Dünya Savaşı sırasında da stratejik bir önem taşıyordu. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Yıl içerisinde yerli yabancı birçok turiste de ev sahipliği yapıyor.
Çimenlik Kalesi’nin içerisinde 1.Dünya Savaşından kalan birçok tarihi askeri silah vardır. Top, deniz mayını, tüfek. Kalenin içerisinde Queen Elizabeth tarafından ateşlenmiş top mermisinin kalıntıları hala durmaktadır. Bunların yanı sıra kalenin içerisinde bulunan bazı odalarda animasyonlar, tanıtım amaçlı fotoğraflar, bilgilendirici yazılar ziyaretçileri beklemektedir. Yer yer askerlerin rehberlik ettiği de görülmektedir.
Kalenin dış kısmında Deniz müzesi bulunmaktadır. 7 Aralık 1916 tarihinde Karaburun açıklarında mayın çarpması ile denize gömülen UB 46 isimli bir Alman Denizaltısı Deniz müzesi kısmında sergilenmektedir. Bu bölümde ziyaretçileri bekleyen en önemli yapılardan biri ise Nusret.Nusret Mayın Gemisi’nin aslına sadık kalarak yapılan bu gemiye ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor. İçerisinde bir animasyon gösterisi de vardır. Alt ve üst katları bir rehber asker eşliğinde gezilmektedir. Tarihi canlandıran bu gemi ziyaret etmeye değer.
Müze Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı olduğu için sizi girişte askerler karşılamaktadır. Askerlerin kontrolü ile müzeye giriş yapıyorsunuz. Giriş yaptıktan sonra karşınıza 1.Dünya Savaşından kalma askeri silahlar çıkıyor. Bir çok ülkeye ait tarihi toplar, top mermileri, deniz mayınları, mayın imha için kullanılan ekipmanlar yürüdüğünüz yolların yanında sıralı şekilde duruyorlar. Burada isterseniz dinlenip boğaz manzarasını izlemek için boğaz karşısında ki banklardan birine oturabilirsiniz. Hatta manzaranın keyfini daha detaylı çıkarmak isterseniz burada ziyaretçileri bekleyen bir dürbün dahi var.
Yolun sonunda kaleye giriş yapıyorsunuz. Kale’nin içerisine girdiğinizde aynı şekilde bir çok tarihi silah sıralı şekilde durmaktadır. Sonrasında siz yürümeye devam ederken karşınıza içeri girmenizi bekleyen kapılar çıkıyor.
Girdiğiniz bu kapılardan sonra koridorları geçip tarihi odaları gezebiliyorsunuz. Çeşitli animasyonlar ve belgesellerle geçmişi adeta o an yaşıyorsunuz.
Müze Pazartesi günleri hariç sabah 9:00 ‘dan itibaren ziyaretçi almaya başlıyor.11:30 ile ziyaretçi alımını durdurup 12:00 da müze kapanıyor. Tekrar 13:00’da açılan müze saat 17:00 a kadar açık.
Şenay Azman