Açıklamasında yüksek enflasyon, zamlar ve hayat pahalılığını hedef alan Yılmaz “Asgari ücret 9 bin TL’ye arttırılsa bile artan fiyatlar ve hayat pahalılığı nedeni ile asgari ücret artışının bir anlamı kalmıyor” dedi.

ASGARİ ÜCRET ARTIYOR ÇALIŞANLARIN REEL ÜCRETİ İNMEYE DEVAM EDİYOR
Hak-İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanı Vedat Yılmaz hayat pahalılığı zamlar ve yüksek enflasyon üzerinden asgari ücreti eleştirdi. 2023 yılının ilk altı ayı için belirlenecek olan asgari ücretin 9 bin TL olarak belirlense bile bir anlamının olmayacağını ifade etti.  Yılmaz açıklamasında “ Biz işçileri işçi olarak değil bir aile olarak esas alınsın istiyoruz. Ortalama evli 2 çocuğu olan 4 kişilik bir aile esas alınmalı. Asgari ücretin belirlenmesi ile ilgili kriterler arasına yıllık gıda enflasyonun da dahil edilmesi gerekir. Reel olarak enflasyona bağlı kalsanız bile büyümenin getirdiği ilave refah payı konulmalı. 90’lı yıllardan bu tarafa asgari ücret 30 kat artmasına rağmen işçilerimizin Reel ücreti aşağı inmeye devam ediyor.” 

“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONUNUN YAPISININ GÜNCELLENMESİ LAZIM ”
Hak-İş Konfederasyonu olarak bizim ilk önce asgari ücret tespit komisyonuna itirazımız var diyen Yılmaz açıklamasında “Bu komisyonun yapısı 1970’li yıllara dayanan ve çalışma hayatına zorlanan bir sistem. Artık çalışma hayatının gerçekleri ile bağdaşmıyor. Dolayısıyla bu komisyonun yapısının yeniden güncellenmesi gerekiyor. Avrupa Birliği ülkelerinin ortalamasına baktığımız zaman toplam çalışanlar içerisinde asgari ücretlilerinin oranının en yüksek olduğu ülke %15 ile Slovenya En düşük olduğu ülke ise % 06 ile İspanya. Avrupa Birliği Ülkelerinde tüm çalışanların ortalaması ise %5 düzeyinde. Ülkemizde ise bu oran %38. Belirlediğimiz sadece asgari ücret değil Aslında emekçilerin %40’ ının geçim ücretini belirliyoruz. Asgari ücreti belirledikçe, asgari ücretin üzerindeki ücretlerinde aynı oranda yükseltilmesi gerekir” ifadelerini kullandı. 

“ÇALIŞANLAR FAZLA VERGİ VERMEK ZORUNDA KALIYOR
Yılmaz, açıklamalarını sonunda “Geçen yıl yapılan düzenlemeyle tüm ücretlerde asgari ücret kadar olan kısmının vergi dışı bırakıldı, bu önemli düzenlemeye rağmen çalışanların ağır vergi yükü ile karşı karşıya olduğunu belirtmek istiyorum. Geçmiş yıllarda asgari ücretli bir işçi Ocak ayından Aralık ayına kadar herhangi bir vergi dilimine geçmeden çalışmaya devam ediyordu. Şimdi ise çalışan 4 ayda bir üst vergi dilimine geçiyor. Vergi dilimlerine asgari ücretin artış oranına paralel oranda artış yapılmaması nedeniyle çalışanlar daha fazla vergi vermek zorunda bırakıldı. Dolayısıyla asgari ücreti konuşurken vergi dilimini de konuşmamız gerekiyor. Kriz dönemi bitene kadar vergi dilimlerini sabitleyelim En düşük vergi diliminin altına çekilmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.

Murat Çağlayan