Bu haftaki hutbede dinde kız çocuklarının önemi ve erken yaşta evliliklerin kabul edilemeyeceğine değinildi. Öte yandan çocuğa cinsel istismarın hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği vurgulandı.

DİYANETTEN ÇOCUK İSTİSMARI HUTBESİ
Türkiye’de büyük tepkiye neden olan İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın onursal başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’ in kızını 6 yaşında evlendirmesi ile ilgili olay infial yaratma devam ediyor. Olayın ortaya çıkması ile birlikte Türkiye’nin dört biryanında olaya tepkiler çığ gibi büyüdü. “Çocuklarımızı Gerici Ve Karanlık Zihniyete Teslim Etmeyeceğiz!” başlıklı Basın açıklamaları ve eylemler yapıldı.  Olaya tepkiler dinmedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü ekipleri; kızını altı yaşındayken “imam nikahıyla evlendiren” Yusuf Ziya Gümüşel’in kurucusu olduğu, Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki binasını “kaçak” olduğu gerekçesiyle mühürledi. Bugünde diyanet işleri başkanlığı Cuma namazı öncesinde “Çocuk: Rabb'imizin Kıymetli Emaneti" konulu hutbe okuttu. Cuma namazı öncesinde Çanakkale de’de tüm camiiler’ de Cuma namazı öncesinde Çocuk: Rabb'imizin Kıymetli Emaneti konulu hutbe okutuldu.

“ÇOCUKLARIMIZLA İLGİLİ VİCDANLARIMIZI DERİNDEN YARALAYAN HABERLERİN ÖNE ÇIKTIĞI BİR GÜNDEMİN İÇERİSİNDEYİZ”
Okutulan hutbede şu cümlelere yer verilid.” hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.” 2 Aziz Müminler! Çocuklarımız, Cenabı Hakk’ın bizlere bahşettiği kıymetli bir emanettir. Onlar, hayatımızın neşesi, yuvamızın bereketidir. Ailemizin umudu, geleceğimizin teminatıdır. Onun içindir ki çocuklarımızı sağlıklı bir aile ortamında, sevgi ve güzel ahlâkla yetiştirmek öncelikli görevimizdir. Onları her türlü ihmal ve istismardan korumak, dini, ahlaki, hukuki ve insani sorumluluğumuzdur. Maalesef çocuklarımızla ilgili vicdanlarımızı derinden yaralayan haberlerin öne çıktığı bir gündemin içerisindeyiz. Ne acıdır ki, yozlaşmanın, ahlakı ve hukuku kaybetmenin, vicdansızlığın bedelini en fazla çocuklar ödüyor. Bir yanda yaşanan savaşların ve trajedilerin, mülteci kamplarının ve yoksulluğun; diğer yanda ihmal, istismar ve insanlık dışı davranışların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Bu mağduriyetlerden biri de “küçük yaşta evlilikler”, “çocuk evlilikleri”, “çocuk gelinler” gibi ifadelerle gündeme gelen aşırılıklardır.”

BU YANLIŞ TUTUM VE SÖYLEMİN İSLAM’IN EVLİLİK ANLAYIŞIYLA HİÇBİR İLGİSİ YOKTUR
Cuma hutbesinin devamında “Kız çocuklarını, aile kurma sorumluluğuna sahip olmadan evliliğe zorlamak ve bunu İslam dininden hareketle meşrulaştırmaya çalışmak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Bu yanlış tutum ve söylemin İslam’ın evlilik anlayışıyla hiçbir ilgisi yoktur. Çocukların emeğinin, bedeninin, geleceğinin istismar edilmesi, insanlığın iflas ettiğinin bir göstergesidir. Nerede, nasıl, ne zaman olursa olsun ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, çocukların ihmal ve istismarı, akılla, vicdanla ve ahlakla bağdaşmayan, insanlık dışı bir eylemdir. Çocukları mağdur eden, onların geleceklerini karartan hiçbir söz ve davranışın mazereti ve meşruiyeti olamaz. Bir çocuğun hayatını karartmak, insanlığa ve vicdana karşı işlenebilecek en büyük cürümdür. Hem Yüce Allah hem de insanlık önünde hesabı verilemeyecek ağır bir suçtur. Çocukların küçük yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarı vakalarının yüce dinimiz İslam ile anılması ve Müslüman kimliğinin zedelendiği bir sürece dönüştürülmesi asla kabul edilemez. İslam’a göre kadın ve erkek hem duygusal ve fiziksel, hem de ruhsal ve zihinsel olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilemez. Zira evlilik için sadece ergen olmak yeterli değildir. Ergenlik biyolojik bir süreçtir. Evlilik ise reşit olmayı gerektirir. Nitekim ülkemizde evlilik yaşının asgari sınırı on sekiz olarak kanunlarla belirlenmiştir. Başta anne-babalar olmak üzere herkesin evlilik yaşı ile ilgili sınırlara riayet etmesi hem dini bakımdan gerekli bir davranış hem de ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamanın en temel şartıdır.”

ÇOCUKLARIMIZA KARŞI SORUMLULUKLARIMIZIN FARKINDA OLALIM
Cuma hutbesi şu cümleler ile sona erdi. ”Allah’ın emaneti olan yavrularımız, vicdan ve merhamet konusunda insanın ve toplumun en hassas terazileridir. O halde, yarınlarımızın ümidi olan çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızın idrakinde olalım. Onların eğitimlerine, psikolojik, sosyal, kültürel gelişimlerine, dini ve ahlaki terbiyelerine özen gösterelim. Çocuklarımıza yönelik her türlü ihmal ve istismara karşı hep birlikte mücadele edelim. Çocuk istismarı gibi son derece hassas bir konuyu bilinçaltı mesajlarla İslam ve Müslümanlarla ilişkilendirmeye çalışanlara karşı da uyanık olanım. Unutmayalım ki insanlık çocukların güven ve huzurunu temin etmedikçe asla iyiliğe erişemeyecektir. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”

Ogün İnal