Sosyal medyayı aktif kullanan Çanakkale İl Müftülüğü de her hafta olduğu gibi bu hafta da yayınladığı videonun konusu “Dijital Ortam” oldu.  Videoda konuşma yapan ve takipçilere seslenen Çanakkale İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, sosyal medya kullanımın nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgiler verdi, dijital ortamın bir nimet olduğunu ancak doğru kullanılması gerektiğinin altını çizdi.  

İL MÜFTÜSÜNDEN “ SOSYAL MEDYA KULLANIMI “ AÇIKLAMASI
Sosyal Medyayı aktif olarak kullanan kurumlardan biri olan Çanakkale İl Müftülüğünde her hafta farklı konularda takipçilere ve izleyicilere dini bilgiler veriliyor. İl Müftülüğü bu haftaki bilgilendirmedi “Dijital Ortam” oldu.  Neredeyse günümüzün yarısının geçtiği sosyal medya mecralarındaki zamanımızın dini bakımından nasıl olması gerektiği yönünde ise bilgileri Çanakkale İl Müftüsü Şükrü Kabukçu verdi. Kabukçu İl Müftülüğü Sosyal Medya hesabından yayınlanan videoda Dijital ortam ile ilgili şu sözlerine yer verdi “Biz attığımız her adımda nimet ve külfet dengesini belirlemek zorundayız.  Kuran-ı Kerimin ifadesi ile yeryüzü bize mütahhar kılınmıştır. Yani  bizim emrimize verilmiştir. Dolayısı ile dünyada ver olan her şeyden nefsi bir şekilde istifade etmek bizim  hem hakkımız hem de görevimizdir.  Biz inandığımız değerleri hayata aktarmakla görevli olan insanlarız.  Buradan hareketle teknoloj, dijital dünya,  sanal dünya son yıllarda, özellikle salgın döneminde hayatımıza daha fazla giren önemli  nimetlerden birisidir.  Ancak unutmayalım ki her nimet beraberinde sorumluluğu ve külfeti ile geliyor.  Dolayısı ile bizler dijital dünyayı kullanırken aleyhimize olan işler değil,  lehimize kullanmak azami görevimizdir. Her yaş grubunun dijital dünyada geçirdiği vakit farklıdır.  Son yıllarda haber kaynaklı, bilgi kaynaklı, hepimizi sarıp sarmalayan ve derinden etkileyen  lüzumsuz ve boş işlerle geçirme gibi bir takım zorlukları da mümkündür. Elbette bizim  bu imkanı değerlendirirken bir,  zaman konusunun bize emanet olduğunu ister dijital dünyada ister başka bir zamanda hakkın rızasına uymayan bir şekilde değerlendirmenin  caiz olmadığını bilmemiz gerekiyor.  Çünkü Müslüman için her yıl, her an, her zaman dilimi bizim için değerlidir.  Bu nedenle biz zamanı nerede ve nasıl geçirdiğimizi iyi düşünmek zorundayız.  Çünkü  hem Kuran’ın haber vermesi, hem de  sevgili Peygamberimizin haber vermesinden biliyoruz ki  kıyamet gününde hesap vereceğimiz konulardan bir tanesi de zamandır” dedi.

Sahte Hesaplarla İftira Atmak, Fitne  Çıkarmak  Büyük Bir Vebaldir
Vatandaşlardan gelen sık soruları da değerlendiren  İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, sahte Hesaplar üzerinden iftira atanların da büyük bir vebale girdiğini de  belirterek “Özellikle dijital dünyada paylaştığınız herhangi bir bilgi,  herhangi bir resim elbette ki hakikata uymalı. Yalan, hilaf, dedikodu, iftira ve benzeri bir takım şeylerle  ya da gündelik konuşmalarımız ile ilgili olmayacaksa  elbette ki teknoloji bağında kullandığımızda da, ya da sanal hayatımızda da kullandığımızda da bunların asla hayatımızda yer olmaması lazım.  Bazen vatandaşlarımız soruyor ? sahte isimle hesap açmak.  Elbette ki bu doğru bir davranış değildir.  Hele hele sahte isimler üzerinden  kamuoyunda  dedikodu üretmek, kargaşa, fitne  benzeri işler yapmak büyük bir vebaldir.  Yaptığımız konuşmalar imanımıza, ahlakımıza, milli ve manevi değerlerimize uygun olmalıdır. Normal hayatta olduğu gibi  dijital ortamda da insanların ahlaka dikkat etmesi gerektiğini dile getiren İl Müftüsü Kabukçu “Her Şeyde Ahlak önceliklidir.  Esasında her şeyin bir ahlakı var.  Komşunun ahlakı var, konuşmanın ahlakı var, yürümenin bile ahlakı var.  Ahlak, kişisel duruş ve kimliktir.  Müslüman da ahlakla yükümlüdür. Hayatın bir bölümünde ayrı diğer bölümünde ayrı davranamaz.  Kişiler dijital dünyada veya normal zamanlarda asla ahlakı göz ardı etmemeli” dedi.

Dijital Ortamı Doğru Kullanmalıyız
Müftü Kabukçu dijital  ortam ile ilgili verdiği bilgilerin sonunda şu cümlelere yer verdi. “Her nimetin külfeti veya zorluğu vardır.  Bu sebeple dijital dünyada bizi ifşa etmek isteyen,  özellikle gençlerimizi  yanlış mecraya sürüklemek veya  yanlış şeylerle buluşması için gayret gösteren olabilecektir.  İşte burada ebeveynler ve  bireyler olarak her birimizin   ciddi katkıları olmak zorunda. Çünkü çocuklarımız bize emanettir.  Elbette yasaklamak, yok etmek hayatlarından çıkarmak mümkün değildir.  Ancak bize faydalı özellikle eğitimde kullanılmak üzere azami gayret göstermeliyiz.  Sanal dünya elbette ki bugünün nimetlerindendir  ama bunun da hesabı var ve bunun hesabını kolay kılmak bizim elimizde”

Murat Çağlayan