Pandemi döneminde yaptığı isabetli tespitler ile tanınan ÇOMÜ Eski öğretim üyesi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Profesör Doktor Alper Şener, Yaptığı son değerlendirmede  “Sahada Covid-19’u bir kenara bırakacak olursanız, 4-5 farklı tipte virüsle mücadele ediyoruz” dedi.

COVİT-19 HARİCİNDE BİRÇOK VİRÜS İLE MÜCADELE EDİYORUZ
Koronavirüs sürecinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde Öğretim görevlisi olarak hizmet veren Profesör Doktor Alper Şener Koronavürüs salgını süresince önemli tespitler yaparak uyarılarda bulunmuştu. Koronavirüs süreci ile ilgili yaptığı açıklamalar ile takip edilen Şener, Kış aylarına girilmesi ile Covit – 19 virüsü haricinde bebeklerden yaşlılara kadar toplumun tüm kesimlerinin 4-5 virüs çeşidi ile mücadele ettiklerini ifade etti. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener yaptığı açıklamada koronavirüs nedeniyle 2 yıldır solunum yolu enfeksiyonlarının daha az görüldü.  Gribin kış uykusundan uyandı. Virüsler Çocuk ve erişkinlerde yaygın olarak solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olmaya başladı. Kış aylarının gelmesiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarının arttı. şuanda sahada covid-19’u bir kenara bırakacak olursanız, 4-5 farklı tipte virüsle mücadele ediyoruz. Bunların hepsi solunum yolu enfeksiyonu, damlacık yoluyla bulaşıyor. Yaklaşık 2 yıldır covid-19 nedeniyle özellikle solunum yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarını daha az görmemiz hatta gribi hemen hemen hiç görmememiz nedeniyle, grip aslında kış uykusundan uyandı gibi görünüyor. Kış uykusundan uyanarak, bu kış sezonun da yaygın olarak sahada hem çocukların, hem erişkinlerde solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olmaya başladı. Şuanda grip tek başına değil, el ele vermiş pozisyonda, gribin içerisinde alt gruplar var. Domuz gribi, mevsimsel grip gibi beraberinde parainfluenza var gribin bir değişik türü.  RSV var, özellikle solunum yolunda çocuklarda hastaneye yatışa sebep olabiliyor. Solunum sıkıntısına sebep olabiliyor. Erişkinlerde de daha baskın olarak sahada gördüğümüz nezle var. Bu viral enfeksiyonların hepsi bir arada iki yıldır görmediğimiz için yeniden gündeme geldi. Bağışıklık sistemimiz bunları yeniden hatırlamaya başladı” dedi.

HASTA OLAN ÇOCUĞU OKULA GÖNDERMEYİN MASKE MESAFE VE HİJYENE DİKKAT EDİN
Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmamak için maske kullanımına dikkat çeken Şener, okul çağındaki çocukların enfeksiyon kapmaları halinde okula göndermeme seçeneğinin en iyi seçenek olduğunu ifade etti. Hasta olan okul çağındaki çocukların okula giderek hastalığı yayacağını belirten Şener maske mesafe ve hijyene dikkat etmemiz gerekiyor dedi. Şener değerlendirmesinde şunları söyledi. “Okullarda kapalı alanlarda çocuklarda maske önlemleri çok net uygulanamıyor. Ebeveynleri çalıştığı için çocuklar hasta olsalar bile okula gitmek durumunda kalabiliyor. Özellikle çocuk yaş grubunda dağılım ve yayılım hızlı oluyor. Bunu covid-19 sürecinde de yaşadık, ama bu covid-19 sürecini tek bir virüsle mücadele ederken, şuanda sahada covid-19’u bir kenara bırakacak olursanız, 4-5 farlı tipte virüsle mücadele ediyoruz. Bunların hepsi solunum yolu enfeksiyonu, damlacık yoluyla bulaşıyor. Çocuklarda aynı zamanda da ağır hastalık tablosuna sebep olabiliyor. Hatta çocukların bir kısmında belki uyarmak gerekir ki, hastalığı atlattıktan sonra zatürreye çevirebiliyorlar. Akciğerde iltihaba sebep olabiliyorlar. Çocuklardaki en yaygın bulgu, ateş, öksürük, eklem, kas ağrısı şeklinde başlıyor. Yaklaşık 5 ile 7 günle kendini sınırlıyor. Bazı çocuk yaş gruplarında, özellikle kreş çağı çocuk gruplarında ciddi solunum sıkıntısı hatta buhar almaya gerektirecek kadar, hastaneye yatmaya gerektirecek kadar solunum sıkıntısına sebep olabiliyor. Özellikle çocukluk yaş grubunda hastalarsa okula gitmemeleri lazım. Ateş, solunum yolu, enfeksiyonu bulguları varsa, çünkü okula gittiği andan itibaren çocuklar basit bir viral solunum yolu enfeksiyon diyerek geçiştirebileceğimiz bir hastalığı yaygın olarak ani yaş grubundaki bir sürü kişiye yayabiliyorlar. Bu viral enfeksiyonlar bazen bir arada ard arda görülebiliyorlar. Ard arda görülmeleri bizim açımızdan şu açıdan sıkıntılı, tam bağışıklık sistemi toparlamadan hemen ardına bir başka viral enfeksiyon geliyor. Çoğunlukla erişkin yaş grubunda önce nezle, burun akıntısı, burun tıkanıklığıyla başlıyor. Hemen ardından bu defa yaygın kas ağrısı, eklem ağrısı, ateş, üşüme, titreme ekleniyor. Bazen bunlar bir kısmı sinüzite çevirebiliyor. Bir kısmı da hemen ardından ortaya çıkan griple yada domuz gribiyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Çocuklar için ekstra önlem hastalandığı zaman okula gitmeme dışında yapılabilecek fazla bir şey yok. Çünkü solunum yolu enfeksiyonları içerisinde baktığımızda çocukluk yaş grubuna ciddi bir yandaş hastalık olmadığı sürece grip değilse, bir ilaç vermiyoruz. Dolayısıyla öncelikle hem kendimiz, hem çevremizi korumak için başlangıçtan beri söylediğimiz maske, mesafe, el hijyeni önlemlerini uyup, çocuğumuz hastaysa diğer çocukları risk altına atmamak adına okula göndermemek yada belli bir süre evde izolasyonda tutmamız gerekiyor. Virüsün yayılmaması, yaygınlaşmaması için yada virüslerin yaygınlaşıp, bütün okul yada bütün bulunduğunuz bölgeyi tehlike altına almamanız, tehdit etmemeniz için.” dedi.

Murat Çağlayan