ASTEĞMEN MUSTAFA FEHMİ KUBİLAY GERİCİLER TARAFINDAN CANİ KATLEDİLMİŞTİR
Menemen’de 23 Aralık 1930 ‘te Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Derviş Mehmet’in “Din elden gidiyor” diye çıkarttığı ayaklanmada canice katledildi. Devrim Şehidi Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay vefatının 92. yıl anıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Necmi Akyalçın Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ın canice katledilmesi ile ilgili yaptığı açıklamada ‘’Milletçe kalbimizde yaşattığımız, sonsuza dek yaşatacağımız Menemen şehitlerimizi minnetle yad ediyoruz’’ dedi. Akyalçın açıklamasının devamında Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Necmi Akyalçın; ‘’23 Aralık 1930 günü Ulusumuz vahşi bir şeriatçı isyan ihanetiyle sarsıldı. Derviş Mehmet adlı alçak önderliğinde, kadim “Din elden gidiyor” çığlıkları ve yeşil paçavraları ile ayaklanan Atatürk, Cumhuriyet ve Aydınlanma Devrimleri karşıtı gerici güruh, Menemen’de Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Şevki ve Hasan Beyleri katlettiler. Kubilay’ın bağ bıçağı ile gövdesinden ayırdıkları başını bir sırığa geçirerek ağızlarından salyalar saça saça Menemen sokaklarında gezdirdiler’’ dedi.
“Cumhuriyetin ve devrimlerin ilelebet korunacak”
Akyalçın açıklamasının devamında şehit Asteğmen Kubilay’ın Atatürk’ün Gençliğe Hitabe hitabesinde yazdığı gibi “Ey Türk İstikbalinin Evladı, işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.” Sözleri ile gericilerin karşısına dikildiğini ifade ederek ‘’Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilanının ardından başlattığı Aydınlanma Devrimleri’ nin gerici çevrelerce engellenmek isteneceğini çok iyi biliyordu. Bu nedenle, 20 Ekim 1927’de Büyük Nutuk’unu Gençliğe Hitabe ile sonlandırırken Ulusunu olası “namüsait” koşullar ve tehlikelere karşı uyarmış, “Ey Türk İstikbalinin Evladı, işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.” sözleriyle de görevini tanımlamıştı. Kubilay, bu görev bilinciyle dikildi asilerin karşısına. İsyanı, Kubilay’ın kabulü olanaksız katilini ve henüz birkaç yıl önce Yunan işgalinden kurtarılmış Menemen halkının bir kısmının da hainleri desteklediğini duyduğunda Atatürk’ün çok sert tepki verdiği, hatta “Menemen’i yakın!” dediği bilinir. Büyük Önder, Orduya gönderdiği taziye mesajında da “Büyük ordunun kahraman, genç zabiti ve mefkureci muallim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile Cumhuriyetin hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.” diyerek Cumhuriyetin ve devrimlerin ilelebet korunacağına olan inancını yinelemiştir.’’ dedi.
GERİCİLERE GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Akyalçın açıklamasının sonunda “Kubilay’ın temiz kanı ile çizdiği yolda yürümeye devam edeceğiz diyerek “Batı Emperyalizmi 100 yıldır; Atatürk Cumhuriyeti’ni Antiemperyalist Tam Bağımsız Üniter Ulus Devlet özünden kopararak uydusu olacak bir Din Devletine dönüştürme çabasını sürdürmektedir. Yıllardır yaşadığımız, emperyalizm ve işbirlikçilerinin bu amaçlı Derviş Mehmetler yetiştirme gayreti ile Laik Cumhuriyetin Kubilaylar yetiştirme iradesinin mücadelesidir. Sonuçta elbette Kubilaylar kazanacaktır. Atatürkçü Düşünce Derneği; Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmenin mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli olduğu bilinci ve olanca gücüyle Kubilay’ın temiz kanı ile çizdiği yolda yürümeye, Karşı Devrim ihanetine geçit vermemeye kararlıdır. Milletçe kalbimizde yaşattığımız, sonsuza dek yaşatacağımız Menemen şehitlerimizi minnetle yad ediyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun!’’ dedi.
Murat Çağlayan