Emeklilikte Yaşa takılanlar olarak bilinen EYT’ liler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın EYT Yasal düzenlemesinde yaş şartının olmayacağını açıklamasından sonra büyük sevinç yaşadı. Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili meclise gelecek olan yasal düzenlemede yaş şartının olmaması ile 2 Milyon 250 bin EYT’ li emekli oldu.
YAŞ PROBLEMİ DEĞİL, BİR HAK PROBLEMİYDİ
EYT mücadelesini Çanakkale’de sürdüren Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çağlayan Yaptığı açıklamada, EYT mücadelesinde çok emek verdiklerini ve bugünlere geldiklerini ifade ederek “Bu sürece çok kolay gelinmedi. Keşke bu zamana kadar uzamasaydı ve bu mağduriyetlere daha önce kulak verilseydi ve çözülseydi ama bugün itibariyle ne kadar yorgun olsak da mutluyuz, gururluyuz. Büyük uğraşlardan sonra, mücadelelerden sonra bugün artık emeklilikte yaşa takılanlar diye bir şey söz konusu değil, tarihe karışmış durumda. Bizler de emeğimizin hakkını almış durumdayız. Bugüne kadar hep şunu ifade ettik. Hiçbir zaman lütuf talep etmedik. Sadece ve sadece hakkımızı talep ettik. Dedik ki; emeklilikte yaşa takılanlar yaş problemi değil, bir hak problemidir, adalet problemidir. Bu doğrultuda da hakkımızı aldık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Başta tabii teşekkür etmemiz gereken çok kişi var ama tek tek isim saymaktan ziyade genel olarak kapsıyorum. Başta federasyon Gönül Boran Özüpak, kıymetli eşi Alper beye tüm Türkiye genelinde dernek başkanlarımız, yönetim kurulları özellikle Çanakkale Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği yönetim kurulu ve üyelerimize ve siz kıymetli basın mensuplarımıza bugüne kadar her zaman bizim sesimiz oldunuz. Hepinize çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
ASKERLİK VE DOĞUM BORÇLANMASI KANUNLARIMIZDA DÜZENLENMİŞ
Çağlayan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamanın ardından birçok soru işareti oluşturduğunun da altını çizerek, SGK İl müdürlükleri kapılarında oluşan kuyrukların emeklilik dilekçesi verme ile ilgili değil pirim gün sayısı ile ilgili işlem yaptırmak isteyenlerin oluşturduğunu söyledi. Çağlayan açıklamasında “Askerlik ve doğum borçlanması zaten kanunlarımızda bizim düzenlenmiş olan bir şey. Onlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Kanun neyse onu zaten SGK mevzuatına göre uygulanacak. Ama burada kritik tam bir tarih var, 8 Eylül 1999. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili tarih. Bu tarihten önce emekli sandığı, Bağkur ve Sigorta'ya girişi olan hizmet etmiş olan; buna tabii maalesef staj ve çıraklık dahil edilmedi. O ayrı bir konu olarak söyleniyor. Giriş olan tüm çalışma hayatında olan kişileri kapsayacak. Burada şöyle bir detay var; 4A'lılar yani sigortalılar kadınlar 20 yıl, erkekler 25 yıl, 5 bin iş günü, Bağkurlular kadınlar 7 bin 200, erkekler 9 bin, emekli sandığı da yani 4C’liler kadınlar 7 bin 200, erkekler 9 bin. Zaten burada 1999 öncesi de bu şekildeydi uygulama. Sonuç olarak bu haklar iade edilmiş oldu. Borçlanma durumları kanunlarımızda bizim mevcut. Askerlik ve doğum borçlanması oluyor. Onlar da belirli sürelerde. Ama onun haricinde çalışarak primlerimizi tamamlayacağız. Borçlanma haricinde borçlanıp da tamamlayamıyorsak bu şartları tamamlamak için çalışmamız gerekiyor. “ ifadelerine yer verdi.
ABO DÜŞÜM EMEKLİ MAAŞLARININ NEDENİ
Çağlayan, aylık Bağlama oranı olan ABO’ nun çok önemli olduğunu emeklilere bağlanacak maaş miktarının çok düşük kalmasında ABO faktörünün olduğu nu belirterek “Çok önemli bir detay var. Her zaman söylüyorum ve bugün de burada olmamızın sebeplerinden bir tanesi o. Biz de artık birer emekli adayı olduğumuz için buradayız ve bunun mücadelesine de muhakkak devam edilmelidir; aylık bağlama oranları. Özellikle 2008’den sonra yüzde 28’lere kadar düşen aylık bağlama oranları yüzünden ve ülke refahından emeklilere ayrılan payın düşmesi yüzünden, düşük emekli maaşları söz konusu oldu. Bakın 2002 yılında ortalama emekli maaşları asgari ücretin yüzde 30-40 üzerindeyken, en düşüğünden bahsediyoruz. Şu an 3 bin 500 lira seviyelerinde. Emeklilikte yaşa takılanlar evet bu hakkını aldı ama yarın düşük emekli maaşlarıyla sıkıntı içerisinde yine olacak. Bu da ayrı bir problem söz konusu. Dolayısıyla aylık bağlama oranlarının da düzeltilerek insan onuruna yaraşan emekli maaşlarının bağlanması gerekmektedir ki emeklilerimizi de iş hayatından çekebilelim.” dedi.
EMEKLİLİK DİLEKÇELERİMİZİ OCAK SONUNA KADAR VERMİŞ OLURUZ
Çağlayan son olarak Bundan sonra nasıl bir sürecin yaşanacağı konusunda da tahmini bilgiler vererek “Bizim de aldığımız bilgiye istinaden sayın bakan herhalde bununla ilgili açıklamalarda bulunacak. Biz de yakinen takip edeceğiz. Ama şu anki durumda Ocak ayının ortasına doğru Meclis’ten yasalaşıp çıkacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda da emeklilik dilekçelerimizi Ocak sonuna kadar herhalde vermiş oluruz. Hayırlısıyla da maaşlarımız, hak etmiş olduğumuz anımızın ak sütü kadar helal olan bu hakkımızı almış oluruz diye düşünüyoruz.”
Ogün İnal