Öğrenci veli derneği Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ele alındığı Çalışmayı düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu. Eğitimde gelinen noktanın ele alındığı rapor ile ilgili açıklama yapan Veli-Der Çanakkale Şube Başkanı Hatice Çınar, Salgın ve yüksek zamlar alt gelir grubunu ailelerini çocuklarını etkilediğine dikkat çekti. Hazırlanan raporda özel okullara yönelik değerlendirmede yapıldı.
SALGIN VE YÜKSEK ZAMLARDAN EN ÇOK ONLAR ETKİLENDİ
Veli-Der Çanakkale Şube Başkanı Hatice Çınar Eğitimde yaşanan sorunların araştırılarak rapor haline getiren değerlendirmeyi düzenlediği basın toplantısında paylaştı. Çınar açıklamasının başında alt gelir grubu ailelerin çocuklarının salgın ve yüksek zamlardan en fazla etkilenen grup olduğuna dikkat çekerek “Salgın ve yüksek zamlar, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi veren, alt gelir gruplarını ve yoksul ailelerin çocuklarını etkiledi. Yoksullaşmayla birlikte eğitimde eşitsizlik, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir boyuta ulaşıldı. Temel gündemimiz, çocukların açlığı. Tutuklu bir ailenin 6 yaşında bir çocuğu, babaannesinin evinde, yetersiz beslenme nedeni ile kaybettiğimizi üzülerek basından öğrendik. Yaşadığımız acı gerçeğe rağmen ücretsiz okul yemeği talebi ‘maliyet hesabı’ gerekçesiyle yok sayılmaktadır. Aylardır sürdürdüğümüz mücadele sonucunda, ücretsiz okul yemeğinin yalnızca okul öncesi eğitim ve taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilerin devam ettiği pansiyonlu okullarda dağıtılacağı sınırı ile bir açıklama yapıldı. Yetersiz beslenme nedeniyle kız öğrencilerin yüzde 85’inde, erkek öğrencilerin yüzde 68’inde kansızlık, öğrenme güçlüğü, fiziksel gelişimlerinde yavaşlama veya durma, derslerde bayılma gibi sağlık sorunları yaşamaktadırlar. Tüm okullarda, üniversitelerde acilen ücretsiz bir öğün yemek uygulaması başlatılmalıdır. Ayrıca bir önemli konu daha var. Ülkemizde okulların yüzde 95’inin bahçelerinde öğrencilerin su ihtiyacını karşılayabilecekleri çeşmeler yoktur. Okula harçlıksız gönderilen öğrencilerin kantinden su alması mümkün değildir. Öğrenciler genellikle 500 ml’lik pet şişelerle getirdikleri suyu tüketmektedirler. Yapılması gereken; eskiden olduğu gibi çeşmeler yapmak ve okulun su tesisatının sık sık bakımını yapmaktır” dedi.
YOKSULLUKTAN KAYNAKLI OKULLARINI TERK EDEN ÇOCUKLAR EĞİTİME GERİ DÖNDÜRÜLMELİ
Çınar, eğitimde yaşanan sorunların araştırılıp rapor haline getirilen verileri açıklarken ülkemizde milyonlarca kız çocuğu örgün eğitim dışında kaldığını hatırlatarak “Kız çocukları şiddet, istismar riski altında yaşamakta, çocuk yaşta evliliğe maruz bırakılmaktadır. 6 yaşında çocuklara gelinlik giydiren bir karanlığı yaşadığımız günlerde milyonu aşkın kız çocuğunun örgün eğitim dışına çıktığı bir gerçekliği yaşıyoruz. TÜİK 2022 verilerine göre; 15-19 yaş aralığında 856 bin örgün eğitim dışına çıkmıştır. Bu çocuklarımızın 556 binini kız çocukları oluşturmaktadır. Çocuklarımız yoksulluktan kaynaklı okullarını kitleler halinde terk etmek zorunda bırakılmaktadır. Söz konusu olan çocuklarımızın eğitim hakkı olduğunda bütçe yok denilmekte, çocuklarımızın en temel hakları maliyet hesabı yapılmaktadır. Bütçe vardır ve bu bütçeyi ve ne yapılması gerektiğini bugün buradan bir kez daha açıklıyoruz. Laik, kamusal okul öncesi eğitim tüm çocuklarımızın hakkıdır. Zorunlu imam hatipleştirme, müfredat değişimi, okullaşma politikası, sınav sistemi değişiklikleri, tarikatlarla eğitimde yapılan protokol, iş birlikleri ile laik eğitim tamamen ortadan kaldırılmıştır. Okul öncesi dini eğitim uygulamasına son verilmeli, okul öncesi eğitim tüm çocuklarımıza ücretsiz, kamusal, bilimsel, eşit sağlanmalıdır. Her yıl olduğu gibi ortaokullarda ve liselerde seçmeli ders tercihlerinin yapılacağı bir süreçte günlerdir öğretmenler, biz veliler çocuklarımızın “seçmeli dersleri” seçme hakkı için mücadele ediyoruz. Tüm velilere çağrımızdır. Her çocuğumuzun özgürce ders seçme hakkı vardır. Çocuklarımızın tercihleri dışında ders seçmeye mecbur bırakıldığı durumda tüm velileri Öğrenci Veli Derneği’mize, şubelerimize ulaşmaya çağırıyoruz. Bir başka sorun ise 2002-2022 döneminde 19 bin 708 köy okulu kapatılması. Eğitime erişim en temel hak olmasına rağmen köylerde yaşayan çocuklarımız okulsuz, öğretmensiz bırakıldı. Taşımalı eğitime mecbur bırakıldı. Köy okulları açılmalı, bir an önce en az 100 bin öğretmen ataması yapılmalıdır” dedi.
VELİLER ÖZEL OKULLARA MECBUR BIRAKILDI
Çınar, Raporda özel okullara da değerlendirildiğini ifade ederek “Özel okul sahiplerinin talebi doğrultusunda özel okul ücretlerine %65 zam yapıldı. Yapılan zam özel okulların önemli bir bölümünde yalnızca okul ücreti ile sınırlı kalmadı. Yemek, ulaşım, kırtasiye ve benzer kalemlere de yansıtıldı. Okul sayısı yetersizliği, öğrencilerin istediği okul türüne yerleşememesi, eğitimin laik, bilimsel niteliğinin ortadan kaldırılması gibi nedenlerle veliler özel okullara mecbur bırakıldı, gelirlerinin önemli bir bölümünü özel okullara vermek zorunda kaldı. Özel okul sahiplerine ‘teşvik’ adı altında aktarılan ücretler kamu okullarına aktarılmalıdır. Özel okullar kamulaştırılmalı, tüm çocuklarımıza eşit, kamusal eğitim hakkı sağlanmalı, tüm öğretmenlere eşit haklara, eşit ücrete sahip koşullarda kadrolu, güvenceli çalışma koşulları sağlanmalıdır. Biz veliler her yeni güne kaygıyla başlıyoruz. Çocuklarımızın okullara aç gitmediği, yoksulluktan kaynaklı okullarını terk etmek zorunda bırakılmadığı, çocuk yaşta işçileştirilmediği, deprem riski nedeniyle yaşamlarına ilişkin kaygı taşımadığı, okulsuz, öğretmensiz kalmadığı, laik, kamusal eğitim hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Şenay Azman