Kepez Özgür kadın dayanışması Grubu adına açıklama yapan Filiz Arçukoğlu İstanbul Sözleşmesi kaldırılması ve 6284 Sayılı Kanunu siyasiler arasında pazarlık konusu yapılmasını üzüntü ve öfke ile takip ediyoruz dedi.

“BÖYLE BİR KANUNUN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINI İSTEYENLERİN ZİHNİYETİNİ TAHMİN ETMEK ZOR DEĞİL”
Kepez’ de, Bağımsız olarak, insan hakları, çocuk hakları mücadelesi için bir araya gelen kadınların oluşturduğu Kepez Özgür Kadın Dayanışması Grubu, Kentte hak mücadelesi için kurulan dernek ve oluşumlarla da iş birlikteliği yapmaya çalışmalarına devam ediyor. Tüm Türkiye’  de süren ve İlki Kepez’de başlatılan  ‘’Okullarda bir Öğün sağlıklı Ücretsiz yemek‘’ imza Kampanyası, Kadın Form buluşmaları , ‘’Kepez Konuşuyor’’ diyerek Hak temelli farkındalık yaratmak amaçlı söyleşileri ve 8 Mart Dünya  Emekçi  Kadınlar gününde eylemlerde aktif olarak katılan  Kepez  Özgür Kadın Dayanışma; İstanbul Sözleşmesi  kaldırılması ve 6284  Sayılı Kanunu  siyasiler arasında pazarlık konusu yapılması konusunda  açıklama yaptı. Kepez Özgür kadın dayanışması Grubu adına açıklama yapan Filiz Arçukoğlu “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ya da diğer adı ile “İstanbul Sözleşmesi” nin kaldırılmasının ardından kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadınların şiddete karşı korunması için hayati öneme sahip olan 6284 Sayılı Kanun’unda önümüzdeki seçimler için pazarlık malzemesi yapıldığını maalesef üzüntü ve öfke içinde takip ediyoruz.6284 Sayılı Kanun’un amacı, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi içinde bulunan kadınların, çocukların,  yaşlıların ve engellilerin, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Böyle bir kanunun yürürlükten kaldırılmasını isteyenlerin zihniyetini tahmin etmek zor değildir.” dedi.

“MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Arçukoğlu açıklamasının devamında kazanılmış haklarımıza karşı yapılan saldırılara karşı çıkıyoruz diyerek  “Kadınları düşman olarak gören ve kendisi ile eşit görmeyen ataerkil zihniyete asla boyun eğmeyeceğiz! Dil, din, ırk, millet, cinsiyet ayrımı yapmadan İnsan Haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz! Eğitim, sosyal, kamusal, siyaset ve toplumsal alanda var olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Toplumsal cinsiyet eşitliğinden asla vazgeçmeyeceğiz! Aile yada ana gibi kavramlarla yaşam alanlarımızı daraltmak isteyenlere karşı biz önce insanız sonra kadın , demekten asla vaz geçmeyeceğiz.! Göz dikilen ve  halka ömür boyu nafakamı olur diyerek çocuklarının bakımından kadının meslek edinme, eğitim, çalışma hayatından fedakarlık ederek yürüttüğü ve sonra maalesef ayrılmak durumunda kaldıktan sonra ki üç kuruş bir Pazar parası bile yapmayan nafakamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.!  Karar alma süreçlerinde kamuoyunun tercihlerini dikkate alacak katılım mekanizmasını da kurması/şekillendirmesi gerektiğini bilinci ile seçilecek adayların liyakat yanında vatan millet sevgisi olan, sorumluluk bilinci ile bilimden hukuktan, Atatürk ilke ve laikten, Cumhuriyet’ten, adalet eşitlik ve haklardan ödün vermeden hizmet üretebilecek eylemi, bilgisi donanımı olan, alanlarda el ele, dayanışma ile çalışan siyasetçileri ve özellikle kadın adayları, toplumsal cinsiyete eşitliği ve kadın haklarını her alanda temsil etmeleri gerekliliği ile en üst sıralarda görmek istediğimizi ve  oy vermeden önce  ve sonrası da  bu konuda kararlarınızın takipçisi olacağımızı kamu oyu önünde  duyuruyoruz…” 
Murat Çağlayan