Milletvekili Adayları, belediye başkanları, CHP il, ilçe ve belde örgütleri ve partililerin katıldığı basın toplantısında Millet ittifakının iktidara gelmesinin hemen ardından 100 gün içinde yağacakları icraatları anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa’ nın açıkladığı seçim beyannamesini de eleştiren Erkek “Sanki iktidar değil muhalefetin gibi seçim beyannamesi yazmışlar” dedi.
“ÇANAKKALE HALKINA SONSUZ TEŞEKKÜRLER”
Millet ittifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ nun Çanakkale millet buluşması programında Kılıçdaroğlu’ nun “Çanakkale’nin Bakanı Olacak” sözleri ile olası bir Millet İttifakı hükümetinde Adalet Bakanlığı tescillenen Erkek’ in basın toplantısında CHP Çanakkale Milletvekili Adayları’ da Hazır bulundu. Basın toplantısına Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan başta olmak üzere CHP’li belediye başkanları da katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından erkek düzenlediği basın toplantısına Çanakkale’ye teşekkür ederek Başladı. 11Nisan’da düzenlenen programda Çanakkalelilerin Millet ittifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ nu bağrına bastığını ifade ederek Şunları söyledi. “Çanakkale halkına yürekten, kocaman teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bizi her zaman olduğu gibi 11 Nisan'da öyle bir bağırlarına bastılar ki yine çok büyük bir gurur duyduk. Yeni belediyemizin hizmet binası açılışında bizi yalnız bırakmadılar. Geçmişte olduğu gibi. Biz de onlara söz veriyoruz, geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da bu güzel memleketimizi gözümüzün bebeği gibi koruyacağız. Tarihi Gelibolu Yarımadamızın, Biga Yarımadamızın, Truva bölgemizin, Assos bölgemizin, boğazımızı, ormanlarımızı, Kazdağlarımızı, adalarımızı, bu müstesna coğrafyayı hep birlikte öyle bir koruyacağız ki maalesef betonlaşma, rant uğruna saldırıları hep birlikte son vereceğiz. Çanakkale halkına sonsuz teşekkürler.
İKTİDAR DEĞİL SANKİ MUHALEFET PARTİSİ SEÇİM BEYANNAMESİ OLMUŞ
Basın toplantısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimleri öncesinde açıkladığı seçim beyannamesini eleştiren Erkek Erdoğan 21 yıldır iktidar değil de sanki muhalefet partisi gibi bir seçim beyannamesi açıkladı” dedi .Erkek konuşmasında şunları söyledi. “Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesini Türkiye ile paylaştı. 2028 hedeflerini ortaya koydu. Ama seçim beyannamesini dinlerken sanki 21 yıldır iktidarda olan kendi değil de muhalefette olan birini dinliyor gibiydik. Ayrıca biz Millet İttifakı olarak uzun zamandır birlikte çalışıyoruz. 28 Şubat 2022 tarihinde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnini imzaladık. 6 genel başkan imzaladı. Bu temel metindir. Burada hem güçlendirilmiş parlamenter sistem var hem de önemli temel ilkeler var. Yolsuzlukla mücadeleden kamu yönetimine liyakate, üniversitelerden yerel yönetime birçok konu burada mevcut. Daha sonra 84 maddeyi kapsayan çok önemli bir anayasa değişikliği önerimizi Türkiye ile paylaştık. 28 Kasım 2022 tarihinde. 30 Ocak 2023 tarihinde Ortak Politikalar Mutabakat Metnimizi, Türkiye ile paylaştık. Cumhurbaşkanı Adayımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da hükümet programıdır. Bunlar çok önemli metinler, çok önemli ilkeler var. Çünkü bizim masamızda her zaman demokrasi ve hukukun üstünlüğü oldu. ve seçim beyannamesine baktığımızda saray iktidarının, tamamının bu metinlerden alıntı olduğunu gördük. Kopyalamaktan başka hiçbir şey yapamamışlar. Seçim beyannamesinde diyor ki Erdoğan 'İmar affını bundan sonra affedilemeyecek suçlar arasına alacağız' diyor. Sanki muhalefetteki bir konuşma, biz iktidardayız, kendisi muhalefette. Vatandaşın can ve mal güvenliği her şeyin önünde gelir diyor. Demek ki gelmiyormuş. Yaşama hakkı, vatandaşın can ve mal güvenliği devletin en temel görevi ve sorumluluğudur.”
“AK PARTİ HÜKÜMETİ DAHA ÖNCE 8 İMAR AFFINA İMZA ATTI”
Erkek, konuşmasının devamında Semim beyannamesinde yer alan İmar Affı ile ilgili vaadlerinin inanılır gibi olmadığını savunarak ” şimdi İmar Affı yapılması engellenecek diğen Erdoğan hükümeti daha önce 8 kere imar affı çıkardığını herhalde unuttu “ dedi. Erkek konuşmasında şunları söyledi. “AK Parti Hükümetini hatırlayalım, çünkü her şeyi çok çabuk unutuyoruz. 8 kere imar affı çıkardı. 2003 Mart, 2003 Aralık, 2005 Temmuz, 2008 Temmuz, 2012 Mayıs, 2015 Nisan, 2017 Ocak ve en sonra 2018 Mayıs. Tam 8 kere. Hele hele o 2018 Mayıs imar affı var ya, 2018'den önce Türkiye'deki tüm kaçak yapıları affetti. Çürük mü değil mi, depreme dayanıklı mı değil mi bakmadan tamamını affetti. Örneğin iki kat izni var, her şey iki kata göre yapılmış, iki kat da kaçak çıkmış, olsun parayı ver. Oy, para için bunların hepsi yapıldı. Yalnızca 2018 Mayıs imar affında tam 7 milyon 238 bin 50 adet bağımsız bölüme belge verildi. ve Erdoğan, Kahramanmaraş'ta, Adıyaman'da, Hatay'da, Gaziantep'te, Malatya'da bunları insanlara meydanlarda müjde olarak anlattı. 'Sevgili Malatyalılar, 400 bin Malatyalının sorununu çözdük, müjde' dedi… O insanlara müjde dediği, o evleri o insanlara mezar oldu. Gerçek bu. Tek adam rejimi, bu ucube sistem de 6 Şubat'ta enkaz altında kaldı. O deprem olmasaydı, Çevre Bakanlığı yeni imar affını hazırlamıştı. Bekliyordu. Deprem olmasaydı Meclis'e getiriyorlardı. Bunların hepsini oy uğrana, iktidarı uğruna yaptılar. Şimdi çıkmış seçim beyannamesinde hiç utanmadan imar affı affedilmeyecek suçlar arasına girecek diyor. Bu ülkede fay hatları kırılırken sarayda bu ülkeyi yönetenlerin ar damarları da kırılmış. Birkaç örnek vereceğim, hani şöyle yapacağız böyle yapacağız diyorlar ya. Yaptıkları tek şey, güçlü sosyal devlet bitmiş, pandemi olur IBAN verirler, sel felaketi olur IBAN verirler, deprem olur IBAN verirler. Maalesef yaptıkları bu.”
“ALTI YIL ÖNCE SÖZ VERDİĞİNİZ DEPREM KONUTLARINI HALA TAMAMLANMADI”
Deprem bölgesinde 1 yıl içerisinde yıkılan tüm binaların yenilerinin yapılıp depremzedelere verileceği sözü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Çanakkale’den seslenen Erkek Ayvacık ilçesinde 6 yıldır tamamlanamayan deprem konutlarını hatırlatarak “Adıyaman Samsat'ta 2017 yılında deprem oldu. 6 yıl geçti, Samsat'ın köyünde hala birçok aile konteynerde yaşıyor. 6 yıl. Gelelim bizim memleketimize, Ayvacık ilçe belediye başkanımız da burada. 2017'de ne acı tesadüftür ki o da 6 Şubat'ta, deprem oldu… 6 Şubat 2017, hala Ayvacık'ta 86 hak sahibi vatandaş konut bekliyor… Hala 42 aile, altı yıldır konteynerde yaşıyor. Burada Ayvacık'ta. Onun için bunların ar damarları kırılmış. Türkiye Cumhuriyeti, burada hak sahibi 86 vatandaşına 6 yılda konut yapamaz mı ya.” dedi.
2023 YILINDA TÜRKİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA GİRECEKTİ
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanana seçim beyannamesinde yer alan ekonomi hedeflerine de değinen Erkek “Gayri safi milli hasılamız 1,5 trilyon dolar olacak. Hani 2023'te 2 trilyon dolar olacaktı. Geriye götürmüşler. Şu anda da 800 milyar dolar oldu. Yoksullaşıyoruz. Her geçen gün yoksullaşıyoruz. 2023 hedeflerini hatırlayın 2 trilyon dolar. Kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacaktı 2023'te. Yani şimdi olacaktı. Şimdi seçim beyannamesinde 2028'de 16 bin dolar olacak diyor. İşsizlik, şimdi çift haneli. 2023'te yüzde 5 olacak diyorlardı. Şimdi 2028 hedefi yüzde 7. Her alanda geriye gidiyoruz. Çünkü tek adam sistemleri, ekonomik krizleri çözemez, aksine derinleştirir. Çözemiyorlar. Enflasyon, 2023'te tek haneli olacaktı. Vaatleri vardı. Bağımsız iktisatçılara göre üç haneli şu an. Yüzde 112. TÜİK'e göre yüzde 50. O TÜİK'tekiler de yargılanacak, bunu sakın aklınızdan çıkarmayın. Çünkü açık bir şekilde kasten görevlerini kötüye kullanıyorlar. Onun rakamına göre bile yüzde 50. Şimdi diyor ki 2028'de tek haneye düşüreceğiz. Böyle giderse kaç haneli olacağı belli değil. Demişlerdi ki 2023'te Türkiye ilk 10 ekonomiye girecek. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecekti. 20'den düştük biliyor musunuz? 17'nci sıradaydık. Şu anda 20'den düştü. Gerçekten halka yalan söylemek suçtur. Ama bıkmadan, usanmadan yalan söylemeye devam ediyorlar. İlk 500'de artık Türkiye'nin bir üniversitesi yok. Üniversiteler, bilgi üretmezse katma değeri yüksek ürün üretebilir misiniz? Hep anlatırız ya İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman devlet adamının o tarihi sözü, 'Evet, ülkemiz baştan aşağıya yıkıldı, taş üstünde taş kalmadı, ama üniversitelerimiz ayakta' demişti. Bu iktidar da bizim üniversitelerimizi yıkıyor. Bizim ilk yüzde üniversitelerimiz vardı. Boğaziçi vardı, ODTÜ vardı. İlk yüzde. Şu anda ilk 500'te üniversitemiz yok. Getirdikleri tablo bu. Bir tek fabrika, bir tek tesis kurmadılar. Özel sektörün yaptıklarını kendi yaptıklarıymış gibi anlatıyorlar. Bu Cumhuriyet daha ilk yıllarında 1925'te uçak fabrikası kurdu. 1930'da Merkez Bankası'nı kurdu. Biz 1940'lı yıllarda dünyada uçak ihraç eden 5 ülkeden biriydik. Eskişehir'deki uçak motor fabrikası 112 savaş uçağı üretti. Bugün Danimarka'da, Norveç'te gidin müzelerde görürsünüz.
İKTİDAR’IN İLK YÜZ GÜNÜNÜ ANLATTI
Erkek basın toplantısında Millet ittifakının İktidara gelmesi durumunda ilk 100 günde yapacakları çalışmaların hazır olduğunu da belirterek iktidara gelir gelmez 100 bin öğretmen ataması yapacaklarını, GATA ve Askeri hastanelerin yönetimini orduya devredeceklerini, Kamuda israfın bitirileceğini, ekonomi ve sosyal konseyin tekrar toplanmaya başlayacağını, Çiftçilerin kredi faiz borçlarının silineceğini ve siyasi ahlak kanununun bir hafta içerisinde çıkarılacağını söyledi. “6 genel başkanın imzaladığı mutabakat metinlerde yapacaklarımızın hepsini Türkiye ile paylaşmıştık. Bugün sizlere ilk 100 günde yapacaklarımızı bir broşür olarak vereceğim. Çok şey var da birkaçını paylaşacağım. Kalıcı yaz saati uygulamasına derhal son verilecek. Köy okulları yeniden açılacak. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 100 bin öğretmen atanacak. Devlet okullarımızda evlatlarımıza beslenme desteği verilecek. Çünkü maalesef açlıktan bayılan çocuklar var. Bunu hak etmiyoruz. Bu memlekette hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bay Kemal'in sözüdür. GATA ve askeri hastaneler yeniden açılacak. Dünyada hastanesi olmayan tek ordu şu anda bizim ordumuz. Korkuya bakın. Korkarak siyaset mi yapılır, devlet mi yönetilir. Devlet, bilgiyle istişareyle, uzlaşıyla yönetilir. Tek adamın aklı mı ortak akıl mı? Biz niçin bir aradayız, demokrasinin temeli istişare ve uzlaşmadır. Yeni bir siyaset kültürüne, yeni bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edeceğiz. Adaleti tesis edeceğiz. Kamuda israfa derhal son vereceğiz. O saraya kayıtlı 16 uçağın, bir tane iki tane yetmiyor mu ya, satılacak ve orman yangınları söndürme uçakları alınacak. Kamuda adam kayıtma tamamen kalkacak. İsrafa son verilecek. Akçeli işlere bulaşan, rüşvet iddiası altındaki büyükelçiler, bürokratlar derhal görevden el çektirilecek. Türkiye Cumhuriyeti'nde üç kişi Türk bayrağı taşır makam aracında. Cumhurbaşkanı, büyükelçi, vali. Şu büyükelçinin haline bakın. Hani arkadaşlar çok hassas ya, 'Bakara makara' diyen adamı da büyükelçi yaptılar, hakkında çok fazla rüşvet iddiaları olanları da büyükelçi yaptılar, maalesef. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edemez bunlar. Derhal geri çağrılacak. Dört, beş yerden maaş alma dönemi bitecek. Sarayda bakanlıklara paralel olarak kurulmuş tüm politika kurulları ve ofisler derhal lağvedilecek. Ekonomik ve Sosyal Konsey derhal toplanacak. En son 2009'da toplantı biliyor musunuz? Anayasamızda yer alan Ekonomik ve Sosyal Konsey'de herkes var, Türkiye var. Niye toplamıyorsunuz? Danışmaya, ortak akla, istişareye ihtiyacınız yok mu? Kızılay asla ve asla ticarethane olmayacak. Çünkü Kızılay'ın sahibi saray değil halktır. Bütün kaynakların sahibi halktır. Bunu asla unutmayacağız. Herkes harcadığı her kuruşun hesabını verecek. Tarımda çalışan kadınların ve gençlerin, sosyal güvenlik primlerini devlet karşılayacak. Esnafımızın gerek esnaf kefaletten gerek Halk Bankası'ndan kullandığı kredilerin faizleri silinecek. Esnaf Bakanlığı kurulacak. Çünkü esnafımız, bu toplum temel direğidir. Çiftçimizin, tarım kredi veya Ziraat Bankası'ndan aldığı tüm kredilerin faizleri silinecek. Ziraat Bankası'nın Demirören Grubu'ndan alacağı ne kadar biliyor musunuz 3 milyar doların üzerinde. Ödemiyor, Ziraat Bankası da harekete geçemiyor. Şu zarara bakın, kamu bankası. Bunların hepsi derhal incelemeye alınacak. İlk bir haftada Meclis Genel Kurulu'na gelecek 'Siyasi Ahlak Kanunu.' Kanunumuzu hazırladık. Zaten benim de Anayasa Komisyonu'nda görev yaptığım sürede o kanun gelmişti. Biz üzerinde çok ciddi çalışmıştık. Sonra biriler çok korktu, rahatsız oldu, talimat geldi, geri çekildi. İlk bir haftada “1Siyasi Ahlak Kanunu” gelecek. Çünkü siyaset zenginleşmeye yeri değil. Siyaseti bu kirlilikten kurtaracağız."