Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde de uygulanması talebini yineliyoruz. Kamu çerçeve protokolünün belediyeler ve bağlı şirketleri için de uygulanması konusunda mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz" dedi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Kamu Çerçeve Protokolü imza töreninde belediye ve bağlı şirketlerini de kapsam içinde tuttuğunu hatırlatan YILMAZ , "Sayın Cumhurbaşkanımız kamu çerçeve protokol sözleşmesinin belediyeleri de kapsadığını söyledi. Efendim TÜHİS'e üye değilmiş, bunlar tamamen engellemek için oluşturulan gerekçeler. Belediyeler de bir kamu kuruluşudur, belediyeler ayrı tutulmamalıdır" dedi.
 YÜKSEK HAKEM KURULUNA BASKI YAPILIYOR
 Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde de uygulanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Vedat Bilgin ile protokol imzaladıklarını ancak Bilgin'in görevinin son bulmasından dolayı çalışmanın yarım kaldığını ifade eden Vedat Yılmaz, Yüksek Hakem Kurulu'nda alınan uyuşmazlıkların çözümünde Kamu Çerçeve Protokolünün esas alınacağına dair prensip kararına yönelik baskıları ve bu kararları uygulamama yönündeki çabaları eleştirdi.
YILMAZ'DAN YÜKSEK HAKEM KURULU ÜYELERİNE UYARI
Yılmaz açıklamasında; "Bugün Yüksek Hakem Kurulumuza kamu çerçeve protokolü kararlarının değiştirilmesi yönünde baskı yapılıyor. Buna direniyoruz. Yüksek Hakem Kurulunda, kurula gelen uyuşmazlıkların çözümünde Kamu Çerçeve Protokolünün esas alınacağına dair prensip kararı alındı, son derece mutlu olduk. Bu karar ile belediyelerde masada imzalanmayan sözleşmeler Yüksek Hakem Kuruluna giderse orada nasıl bir rakamla karşılaşılacağı ilan edildi. Ne yazık ki Yüksek Hakem Kurulu'nda emeğe, emekçiye karşı bir kısım çevrelerin yürüttüğü yeni bir tablo var. Ben o hakem üyelerini uyarıyorum; lütfen buradan geri adım atılmasın. Yüksek Hakem Kurulu Başkanının samimiyetine inanıyorum ve bunu geri götürmeden tekrar prensip kararını devam ettirebiliriz. Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde de uygulanmasını istiyoruz. Biz bu mücadeleyi yapıyoruz" dedi.
"EMEKÇİLERİN TALEBİ, AİLELERİNİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYABİLECEK ÜCRETLERDİR"
Konuyla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile görüşüldüğünü aktaran Yılmaz, "Türkiye'nin her yerine 24 saat hizmet eden emekçilerin talebinin, ailelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek ücretler olduğunu söyledi. Buna aracılık yapmak adına üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz" dedi.
BELEDİYE EMEKÇİSİ YOK SAYILAMAZ
 Cumhur İttifakı'nın zaferi ile sonuçlanan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde belediyelerde çalışan emekçilerin rolünün yadsınamaz olduğuna dikkat çeken Yılmaz açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı: "Önümüzde kritik yerel seçimler var. Burada işçilerin kararı önemli etken. Cumhurbaşkanımız, belediye işçisinin ne zor şartlarda çalıştığını çok iyi biliyor ve bu nedenle onlara gerçekten çok değer veriyor. Ancak ne gariptir ki birileri bu sevgiden rahatsız oluyor ki işçinin aleyhine hareket ediyor. Sanki birileri yerel seçimde AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın kaybetmesi için çaba sarf ediyor. Bakın buradan uyarıyorum. İnsanlara bu şekilde davranarak, şehrin en küçük sokağına kadar ulaşan bu insanları yok sayarak, bunları bir maliyet unsuru görerek seçim kazanamazsınız. Sorunların çözümü için karşılıklı oturup birbirimizi anlamalıyız. Bunlar şehirlerimize hizmet eden insanlar. Belediye ve şirket işçilerini sadece bir maliyet olarak görürseniz kaybedersiniz.
" "İLAVE TEDİYENİN BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE DE UYGULANMASINI İSTİYORUZ"
Belediye şirket işçilerine verilmesi gereken 52 günlük ilave tediyenin verilmesi için bir kanun düzenlemesine ihtiyaç vardır. 6772'nin belediye şirketleri için de uygulanacağı bir kanun düzenlemesine ihtiyacımız var. Aslında kanun açık, fakat yargıtay kararları böyle bir düzenlemeyi zorunlu hale getiriyor. HAK-İŞ HİZMET-İŞ olarak, sahada gördüğümüz her eksiği her yanlışı düzeltmek için, üyelerimizin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için gece gündüz demeden mücadele etmeye devam edeceğiz.