Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası'nın Kongre ve Fuar Merkezi'nde düzenlenen Meclis toplantısında konuşma yapan Meclis Başkanı Osman Okyay, 2024 yılına dair öngörülerini paylaştı. Okyay, dünya genelindeki pandemi, tedarik zinciri sorunları, Rusya-Ukrayna gerginliği ve İsrail-Filistin çatışmalarının etkilerinin, küresel aktivitedeki düşüşle birleşerek yeni tehlikelere yol açabileceği uyarısında bulundu.
“Türkiye’de 2024 Yılı Kolay Bir Yıl Olmayacak”
Toplantının açılış konuşmasını yapan ve 2024 yılına ilişkin öngörülerini aktaran ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay, Türkiye ekonomisinin sırtındaki kambur olan enflasyona dikkat çekti. Okyay “Türkiye ekonomisi için en büyük ve en hayati sorun, enflasyon. Çünkü enflasyon hem dengeleri bozuyor hem karar alma süreçlerimizi zorlaştırıyor hem de kaynakların rasyonel alanlara yönlendirilmesini engelliyor” dedi. Başkan Okyay'ın konuşmasında vurguladığı jeopolitik gerilimlerin, küresel ekonomiyi olumsuz etkileme potansiyeli olduğuna dikkat çekti Okyay konuşmasında şunları söyledi. “Dünyada pandemiyle başlayan, ardından tedarik zincirindeki aksaklıklar nedeniyle küresel aktivitedeki düşüşle devam eden, Rusya-Ukrayna ve son olarak da İsrail-Filistin arasındaki savaşlar yüzünden alevlenen, Türkiye’de ise ülkemize özgü kronik sorunlardan kaynaklanan zorlukları takiben, 2024 yılına da gayet temkinli başladık. Dünyada ve Türkiye’de 2024’ün de kolay bir yıl olmayacağını biliyoruz. Öyle ki Dünya Bankası, geçtiğimiz hafta açıkladığı küresel ekonomi raporunda, bundan sonraki 5 yılın, son 30 yılın en yavaş Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin yaşanacağı dönem olacağını öngördü. Hatta bu durumu ‘üzücü bir rekor’ olarak tanımladı. Bu yıl küresel ticaret büyümesinin, pandemiden önceki 10 yılın ortalamasının yalnızca yarısı düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. Son birkaç yıldır dillerden düşmeyen küresel resesyon riski, ABD ekonomisindeki toparlanma nedeniyle rafa kalkmış gibi. Ancak artan jeopolitik gerilimler, dünya ekonomisi için kısa vadede yeni tehlikeler oluşturabilecek güçte. Gelişmekte olan pek çok ekonomi zayıf büyüme, sürekli yüksek enflasyon ve rekor borç seviyeleriyle başa çıkmakta zorlanıyor. Türkiye ekonomisi ise 2020 yılının ikinci çeyreğinden bu yana üst üste 13 çeyrektir büyümeye devam ediyor. Hükümetimiz ve uluslararası kuruluşlar, büyümenin 2024 yılında da devam edeceğini öngörüyor. Ekonomimiz büyüyor, fakat etrafımızdaki jeopolitik riskler, küresel gelişmeler ve ekonomideki kırılganlıklar önümüzü görmemizi engelliyor. Türkiye ekonomisi için en büyük ve en hayati sorun, enflasyon. Çünkü enflasyon hem dengeleri bozuyor hem karar alma süreçlerimizi zorlaştırıyor hem de kaynakların rasyonel alanlara yönlendirilmesini engelliyor. Bu nedenle enflasyon ile mücadelenin hiçbir surette sekteye uğramaması gerekiyor. Bildiğiniz gibi Merkez Bankası, 2023 ortalarından bu yana faiz artışı yapmaya başladı. O güne kadar bu kürsüde ve pek çok diğer platformda, enflasyonla mücadelede başarılı olmak için Merkez Bankası’nın faizi artırması gerektiğini dile getirdik. Nitekim bu yönde bir politika değişikliğine gidildi. Faiz yavaş yavaş artırılarak yüzde 40’lar seviyesine getirildi. Eş zamanlı olarak, KKM’nin tasfiye edilmeye başlanması gibi, bu faiz politikasına destek olacak bazı adımlar da atıldı” dedi.
Yapısal Reformlar Konusunda Hızlı Adımlar Atılmalı
Osman Okyay konuşmasının sonunda, geleceğe umutla bakılabilmesi için alınması gereken kararlar olduğunun altını çizerek “Hükümetin 2024-2026 dönemine ilişkin makro ekonomik hedeflerinin yer aldığı Orta Vadeli Program’a göre, izlenecek üç temel politika aracından biri para politikası. Diğer ikisi ise mali disiplinin sağlanması ve yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesi. Şimdi iş dünyası olarak beklentimiz, bu iki alanda da ilerleme kaydedilmesi, özellikle yapısal reformlar konusunda hızlı adımlar atılması. Bir yanda toplumsal adaletin sağlanması diğer yanda ülkenin yeniden yabancı yatırımcı için cazip hale getirilmesi açısından, bu konuda yapılacaklar çok elzem. Siyasi olarak belki zor olabilir, ancak hepimizin geleceğe umutla bakabilmemiz için mutlaka alınması gereken kararlar var. Aksi takdirde enflasyonun baz etkisiyle yaşanacak geçici düşüşler dışında, kalıcı olarak düşüş sağlama olasılığımız pek yok” dedi.
Politikaların Doğru Ve Liyakatli İnsanlar Tarafından Yönetilecek Olması Çok Önemli
Çanakkale Ticaret ve Sanayi odası Yönetim Kurulu adına Ocak ayı olağan Meclis Konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu “Cumhuriyetin yeni yüzyılında 2053 vizyonu çerçevesinde uzun vadeli bir perspektifle tasarlanan On İkinci Kalkınma Planı’nı (2024-2028) ana başlıkları ile inceledim. On İkinci Kalkınma Planı ; çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye vizyonuyla hazırlandığına vurgu yapılarak başlıklar halinde beş ana eksenden oluşuyor. En azından tespit doğru. Çünkü her bir madde aslında bozulmuş ya da kötüye giden değerlerimizi gösteriyor. Önemli olan devletin en üst kademesinden yerelde en alt kademeye kadar bu alanda yapılacak çalışmaların verimli olması. Önemli olan, bu politikaların doğru ve liyakatli insanlar tarafından yönetilecek olması ve emeklisi, çalışanı, işçisi, işvereni tüm vatandaşların buna inanıp güvenmesi. Uzun vadeli 2053 planında ise; dijital dönüşümde öncü, sürdürülebilirlik kriterlerine uygun, rekabetçi ve verimli üretim yapan imalat sanayiimizin yüksek teknolojili üretim ve ihracatta OECD ortalamalarının üzerine çıkması hedefleniyor. Tek haneli enflasyon hedefine ulaşmada ise tüm araçların kararlılıkla kullanılacağı yine belirtiliyor. Planlanan hedeflerin uygulama politikalarında ise birinci madde yurt içi tasarruflar. Tespitler güzel, inşallah doğru politikalar ile doğru bir şekilde uygulanır.
“Daha İlk Maaş Alınmadan Zaten Zamlarla Maaş Eriyor”
Konuşmasının son bölümünde, asgari ücretin işveren üzerindeki yükünün azaltılması gerektiğinin altını çizen Selçuk Semizoğlu “2024 yılı asgari ücreti net 17.002 TL olarak açıklandı. Brüt tutarı aylık 20.002,50 TL, işverene maliyeti ise 23.502,94 TL. Yine tekrarlayacağım işverenin üzerindeki yükü azalmadıkça doğal olarak bu yük de tüketicilere yansıyacak ve nitekim daha asgari ücretli maaşını almadan piyasaları görüyoruz. Daha ilk maaş alınmadan zaten zamlarla maaş eriyor. Bunu her konuşmamızda söyledik” dedi.
Meclis açılış konuşmalarının ardından Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Ersin Vural tarafından, Hesapları İnceleme Komisyonu’nun 2023 Aralık ayı mizanı ile ilgili rapor okundu ve 2023 Aralık ayı mizanının tetkik ve onayı yapıldı. Üyelerin de görüşlerinin alınmasının ardından meclis sona erdi.
Murat Çağlayan