Çanakkale Baro Başkanı Av. Hande Keskin ve Çanakkaleli avukatlar, adaletin teminatı olan güçlü savunmanın önemini vurgulamak ve hukukta yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla TBB'nin çağrısına yanıt verdi. Binlerce avukat ve yargı mensubunun katılımıyla gerçekleşen miting, Türkiye'nin dört bir yanından gelen hukukçuları bir araya getirdi. Çanakkale'den gelen avukatlar da, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğünün korunması adına seslerini duyurmak için miting alanını doldurdu.

“Adaletin ve Meslek Onurunun Yanındayız”

Türkiye Barolar Birliği (TBB), adaletin ve meslek onurunun yanında durmak adına 27 Nisan'da Ankara Anıtpark'ta muazzam bir gösteri düzenledi. Binlerce avukatın katıldığı miting, Türkiye'nin dört bir yanından gelen hukukçuların bir araya gelerek güçlü bir ses çıkardığı önemli bir etkinlik gerçekleşti. Mitinge, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Baro Başkanları ve yüzlerce avukatın yanı sıra Çanakkale'den de Baro Başkanı Av. Hande Keskin ve çok sayıda avukat katılarak destek verdi. Türkiye'nin dört bir yanından gelen hukuk örgütlerinin ve mitinge destek veren hukukçu milletvekillerinin tek tek anons edilerek miting alanına giriş yapması, etkinliğin önemini bir kez daha vurguladı. Anıtpark'ta binlerce avukat, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile ebediyete intikal etmiş tüm avukatlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı'nı okudu. Ardından, TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, mitingde bir açıklama yaparak katılımcılara seslendi. Sağkan, yaptığı konuşmada, avukatların adaletin ve meslek onurunun savunucusu olduğunu vurgulayarak “Biz avukatız ve tarafız; Haksızlığın kimden geldiğine ve kime dönük olduğuna bakmaksızın adalete erişimlerine engel olunanların ve sesi kısılmaya çalışılan kim varsa onun yanındayız.  Biz avukatız; adaletten başka kimsesi olmayan herkes için, istismara uğrayan çocuklar için, çocuk işçiler için, emeği sömürülen yurttaşlarımız için, kitlesel bir cinnet hâlinin hedefi olan kadınlar için, kurutulmuş göller ve kesilen zeytinlikler için, doğa için, hayvanlar için ve kısaca, hukukun tesisinden başka hiçbir ihtimali olmayan herkes için vekiliz ve 'vekaleten' buradayız. Biz avukatız; bugüne kadar hep 'Herkes için Adalet, Adalet için Avukat' şiarıyla hareket ettik, bugün bu meydanı dolduran her bir meslektaşım bu şiarın vücut bulmuş halidir. Evet biz avukatız; duruşma salonlarında, emniyette veya savcılık sorgularında hep 'vekaleten' konuşmaya alışığız. Ama bugün 'Savunma' günü; bugün savunmanın, avukatın, 'Avukat için de Adalet' demenin, vekaleten değil asaleten konuşmanın günü! Bugün 190 bin avukatın konuşma günü! Üzerimizde bizi birbirimize eşitleyen düğmesiz cübbelerimize iyi bakınız. İşte bu cübbe; yağmurda, soğukta, direnişte ama en çok umutta vücut buldu. Bu cübbe, barolarımızın bölünmemesi, mesleğimizin itibarının korunması için omuz omuza direnirken, barınağımız ve çatımız oldu. Bu cübbe, bütün darbe dönemlerinde darbecilere karşı yurttaşlar için kalkan, ortadan kaldırılmaya çalışılan hak ve özgürlükler içinse son sığınak oldu. Bu cübbe sadece ülkemizde değil bugün İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama, soykırıma karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde yaptığımız başvuru ile Filistinli sivillerin, kadınların ve çocukların da kalkanı oldu" dedi.

“Bugün avukatın emeğini ve hakkını savunmak için buradayız”

Sağkan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi. "Gittikçe yerleşen bir cinnet kültürünün 'meşru sayılan' hedeflerinden biri haline getirilen meslektaşlarımız, sadece mesleklerini yaptıkları için dosyanın taraflarıyla özdeşleştiriliyor, bıçaklanıyor, kurşunlanıyor ve öldürülüyor. Yıllarca emek verdikleri ofisleri ve hatta evlerinin önleri artık potansiyel bir cinayet mahalli haline gelmiştir. Biz bu şiddet sarmalına artık dur demek için, tek bir kayba daha tahammülümüz olmadığı için buradayız. Mesleğimiz ağır bir ekonomik tehdit altındadır! Bu tehdit, stajyer meslektaşımdan genç meslektaşlarıma, kamuda görev yapan meslektaşlarımdan bütünsel olarak tüm avukatlara sirayet etmiş ve mesleğimizin sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmuştur. Bugün artık avukatın emeğini ve hakkını savunmak için buradayız. Her yıl mesleğe katılan 20 bin avukatla bu sistemin sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını daha güçlü dile getirmek için buradayız" dedi.

Murat Çağlayan