Çanakkale'de faaliyet gösteren Çanakkale Laik Bilimsel Eğitim Platformu (LABEB), Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli'ne yönelik sert tepkilerini dile getirdi. Basın açıklamasında bulunan DİSK Emekli-Sen Çanakkale Şube Başkanı ve LABEB Temsilcisi İrfan Kütüklü, eğitim sisteminin ciddi bir tehdit altında olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve çeşitli tarikat ve cemaatlerin iş birliğiyle eğitimin fiilen işgal altında olduğunu ifade etti.
“Müfredat Değişikliğini Kabul Etmiyoruz”
Diyanet İşleri Bakanlığı ile birlikte yürütülen bir çok proje eğitim sendikası ve eğitim camiasından tepki görürken Milli Eğitim Bakanlığı, bu kez de 'Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli'ni kamuoyuna duyurmuştu. Müfredatın detaylarının da ortaya çıkmasının ardından tepkiler de gecikmedi. Müfredata yönelik tepkiler her geçen gün büyürken, Çanakkale’de bir tepki de Çanakkale Laik Bilimsel Eğitim Platformu (LABEB)’ten geldi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, 29 Ekim Kadınlar Derneği, Veli-Der, DİSK Emekli-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Se, Türkiye Emekli Subayları Derneği, İda Dayanışma Derneği, ELDER, Fisa Çocuk Hakları Derneği, Emekli Sendikas, Ekmek ve Gül Topluluğu sendikalarının bileşeni olduğu , Çanakkale Laik Bilimsel Eğitim Platformu (LABEB) tarafından Çanakkale Valiliği önünde gerçekleşen basın açıklamasında müfredata bir kez daha tepki gösterildi. Çanakkale Valiliği önünde gerçekleştirilen Basın açıklamasını DİSK Emekli-Sen Çanakkale Şube Başkanı ve LABEB Temsilcisi İrfan Kütüklü, eğitimdeki bu yönelişin laik, bilimsel, kamusal ve çağdaş eğitim ilkelerine büyük bir saldırı olduğunu vurgulayarak, okulların artık özgür düşünceye ve bilimsel gelişime açık alanlar olmaktan çıkarıldığını dile getirdi. Kütüklü açıklamasında “Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ müfredat taslağını kabul etmiyoruz. Laik, bilimsel, demokratik, karma, parasız eğitim, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinin güvencesidir. Eğitim politikalarını bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelere göre güncellemek gerekirken, laik bilimsel eğitimden uzaklaşan, karma eğitimin sınırlandırılmasına yönelik girişimleri kınıyoruz. Eğitim Sendikalarının, akademisyenlerin ve toplumun görüşü alınmadan otoriter bir anlayışın davranış biçimi olan ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile hayata geçirilmeye çalışıldığı için kabul etmiyoruz. Atatürkçülük, Laiklik ve Cumhuriyet gibi değerlere hiç yer vermeyerek, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 42. Maddesine açıkça aykırı olduğu için karşıyız. Eğitimde dinselleşme ve piyasalaşma, eğitimin niteliği, eğitim bütçesinin eşit olmayan dağılımı gibi konular dikkate alınmadan ve çözüm yolları bulunmadan yapılan müfredat değişikliklerini kabul etmiyoruz. Bilim ve teknolojide öne geçen ülkelerin diğerleri ile arayı açtığı bir çağda. Bilim, Kültür, Sanat ve Felsefe derslerinden uzaklaşarak, Laikliği sıfırlayarak, bilimsel temellere dayanmayan, din ağırlıklı dogmatik uygulamalara yer verdiği için karşıyız. Müfredat değişikliklerini kabul etmiyoruz” dedi.
“Okullar Okul Olmaktan Çıkmış Adeta Medreseye Dönüştürülmüştür”
Kütüklü açıklamasının devamında eğitimin fiilen işgal altında olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yürütülen Müfredat ile ilgili “Sorgulayan, özgür düşünen, dijital okuryazarlık ve yabancı dil becerileri gelişmiş gençler yetiştirmeye odaklanmamız gerekirken, müfredatı bu temel eksene oturtmamız gerekirken, bu gerçeklerden uzak, biat eden kindar ve dindar nesiller yetiştirmeyi hedefleyen müfredat değişikliklerini istemiyoruz. Eğitim, MEB, Diyanet, tarikat, cemaat iş birliği ile fiili işgal altındadır. Laik bilimsel, kamusal, çağdaş ve karma eğitim büyük bir saldırı altındadır. Okullar okul olmaktan çıkmış adeta medreseye dönüştürülmüştür. Bizler LABEP olarak; laik bilimsel, çağdaş ulusal, kamusal parasız ve karma eğitimi savunmak için, Irkçılığa, gericiliğe, bölücülüğe hayır demek için, Ümmet değil milletiz demek için, Türkiye laiktir laik kalacak demek için, Alanlarda olacağız” dedi.
Murat Çağlayan