Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Merhum Dr. Hacı İbrahim Bodur anısına düzenlenen bu özel programda yer aldı ve Bodur'u rahmetle andı. Kur’an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif okunan programa, Vali İlhami Aktaş'ın yanı sıra CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çan Kaymakamı Dr. Emre Nebioğlu, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, İl Jandarma Komutanı J. Albay Sadi Akman, kaymakamlar, Çan Belediye Başkanı Harun Arslan, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, Kale Grubu çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Rahmetli babamdan bize kalan en büyük miras, insan ve memleket sevgisi …”
Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, merhum İbrahim Bodur’un girişimci ruhuyla, çalışma azmiyle, dostluklara verdiği değerle, hayırseverliğiyle herkese örnek olduğunu belirterek, “Rahmetli babamdan bize kalan en büyük miras, insan ve memleket sevgisi. O, yaptığı her işte, insanı önceliklendiren bir gönül insanıydı. Attığı her adımda memleket sevgisiyle hareket ederdi. Hiçbir zaman elini taşın altına koymaktan çekinmedi, büyük bir sorumluluk duygusuyla ve bunu bir ibadet sayarak halka hizmet etti. Sağlığı elverdiği sürece sivil toplum çalışmalarının içinde olmak istedi. Nihayetinde temas ettiği herkesin yaşamında anlamlı bir fark yarattı” dedi.
Vali İlhami Aktaş’tan Anlamlı Mesaj
Programda bir konuşma yapan Vali İlhami Aktaş, Dr. Hacı İbrahim Bodur’un sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda büyük bir hayırsever olduğunu vurguladı. Aktaş, “Kale Şirketler Grubu’nun kurucusu ve Onursal Başkanı Merhum Dr. Hacı İbrahim Bodur’u vefatının 8. yılında rahmetle anıyorum. O, sadece iş dünyasına değil, aynı zamanda eğitime, sağlığa ve sosyal hayata yaptığı katkılarla da hatırlanacak” dedi.
Mevlid-i Şerif ve Dualar
Çan ilçesi Kale Seramik Fabrikaları Camii'nde gerçekleştirilen mevlit programında, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Mevlid-i Şerif okundu. Program boyunca yapılan dualarla Dr. Hacı İbrahim Bodur’un ruhu şad edildi. Duaların ardından program sona erdi. Merhum Dr. Hacı İbrahim Bodur’un vizyonuyla büyüyen Kale Şirketler Grubu, bugün de onun bıraktığı mirası yaşatmaya devam ediyor. Şirketin gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ve topluma yaptığı katkılar, Bodur’un değerlerini ve prensiplerini sürdürüyor. Mevlid-i Şerif programına yoğun katılım dikkat çekti. Siyaset ve iş dünyasından birçok önemli ismin bir araya geldiği programda, Bodur’un anısına duyulan saygı ve minnet bir kez daha gözler önüne serildi. Törende bulunanlar, Merhum Dr. Hacı İbrahim Bodur’un anısını yaşatmanın önemine vurgu yaptı.
Kale Grubu, İbrahim Bodur’dan aldığı ilhamla sosyal girişimcileri destekliyor
Kale Grubu, kurucusu İbrahim Bodur’un adını yaşatmak amacıyla, daha güzel bir dünyada yaşamayı hayal eden ve bu hayali gerçekleştirmek için azim ve cesaretle harekete geçen sosyal girişimcileri desteklemeyi misyon edindi. Bu amaçla 8 yıl önce hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı, içeride ve dışarıda çok önemli bir değişimin öncüsü haline geldi. Toplumun her kesiminde pozitif değişim yaratmayı hedefleyen programda, Erken Aşama, İleri Aşama, İş Birliği ve Gençlik kategorilerinde bu yıl ödül kazananlar, 4 Haziran’da düzenlenecek törende açıklanacak.
Kale Şirketler Grubu'ndan Teşekkür
Kale Şirketler Grubu, Merhum Dr. Hacı İbrahim Bodur’un anısına düzenlenen bu anlamlı programa katılan tüm misafirlere teşekkür etti. Grubun temsilcileri, Bodur’un bıraktığı mirası en iyi şekilde devam ettirmek için çalışacaklarını belirtti. Dr. Hacı İbrahim Bodur’un vefatının 8. yılı dolayısıyla düzenlenen bu anlamlı etkinlik, onun iş dünyasında ve toplumda bıraktığı derin izlerin bir göstergesi olarak hafızalarda yerini aldı. Bodur’un insani değerleri ve iş dünyasındaki başarıları, onu tanıyanlar ve sevenler tarafından daima hatırlanacak.
Dr. İbrahim Bodur Kimdir?
Çanakkale’nin Nevruz köyünden çıkarak memleketin sanayileşme yoluyla kalkınmasına vesile olan, ‘önce insan’ diyerek 88 yıllık ömrünü doğduğu topraklara vakfeden İbrahim Bodur, henüz 21 yaşındayken çalışma hayatına atıldı. Doğduğu toprakların insanıyla birlikte doymak, kalkınmanın Anadolu’dan başlamasına öncülük etmek temel arzusuydu. 1957 yılında nüfusu 1.000 kişiyi geçmeyen Çan’da seramik karo fabrikasının temellerini atarken, yerel kalkınmanın da ilk kıvılcımlarını ateşledi. Hayallerine yöre halkını da ortak etti. Bir olmanın, birlikte başarmanın temelleri orada atıldı. Yalnızca Çan değil tüm Çanakkale halkı ‘halka açık şirket’ kavramıyla tanıştı. Çanakkale Seramik Fabrikası’nın başarısına ortak oldu ve birlikte büyüdü. Pek çok genç eğitim olanağına kavuştu ve edindiği nitelikle yerel kalkınmaya destek oldu. İbrahim Bodur’un inanç azim ve gayreti, yalnızca Çanakkale’de değil, Anadolu’nun her bir köşesinde vücut buldu. Mardin’den İzmir’e, Erzurum’dan Yozgat’a, Isparta’dan İstanbul’a sanayiyi götürdüğü her şehirde bölge halkıyla omuz omuza mücadele etmeye ve gayretle yerel kalkınmaya katkı sağlamaya devam etti. Yalnızca seramik sektörünün geleceğine yön vermekle kalmadı. Türkiye’nin her alanda öncü olması için birbirinden farklı sektörlerde yatırım yaptı. Topraktan başladı, gökyüzüne uzandı. Yapılan sayısız yatırımı, eğitime verilen sürekli desteği sürdürülebilir kılmak adına Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfını kurdu. Milli Eğitim Bakanlığı desteğiyle geliştirilen projeler, mesleki eğitim kursları ve yenilenen yüzlerce köy okulunun yanı sıra üniversite öğrencilerine verilen burslar sayesinde pek çok parlak genç başarıyla mezun oldu. İbrahim Bodur, yarım yüzyıldan fazla süren sanayi yolculuğunda, attığı her adımda sosyal fayda sağlamayı ve ürettiği değerleri toplumla paylaşmayı önemsedi. Vefatının ardından hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı da bu inanç doğrultusunda toplumsal sorunları çözmek için harekete geçen sosyal girişimcilere destek olmayı amaçlıyor. İbrahim Bodur’un sanata duyduğu tutku sanayiciliğinin de öncesine dayanıyordu. Robert Koleji kütüphanesinde geçirdiği saatlerde yalnızca ders çalışmamış, edebiyatla da haşır neşir olmuştu. Şiire ve Türk Sanat Müziğine duyduğu hayranlık, daha o yaşta denemeler yazmasına ve Robert Koleji bünyesinde bir Türk Sanat Musikisi Cemiyeti kurarak konser verilmesini sağlamasına vesile olmuştu. İbrahim Bodur, büyük sanayi atılımı için harekete geçtiği ilk yıllardan itibaren sanat ile kurduğu gönül bağını korudu.
Haber Merkezi