Ancak bu yılın ikinci turfanda hasadı, üreticiler için beklenenin çok uzağında kaldı. Artan maliyetler, sabit kalan satış fiyatları ve üretimde yaşanan zorluklar, Çanakkale'deki domates üreticilerini zor durumda bıraktı.
Fiyatlar Yerinde Saydı, Maliyetler Katlandı
Çanakkale'nin bereketli topraklarında yetişen domatesler, bölgenin iklimi ve verimli toprak yapısı sayesinde kendine özgü bir lezzet ve aroma kazanıyor. Sofralık ve salçalık olarak ayrılan domatesler, hem iç piyasada hem de yurt dışında büyük ilgi görüyor. Ancak bu yıl üreticilerin yüzünü güldürmeyen pek çok etken, Çanakkale domatesinin üretim sürecinde ciddi sıkıntılar yaşanmasına yol açtı. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, bu yıl domates üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları "felaket" olarak nitelendirdi. Ünver, yaptığı açıklamada, "Salçalık domatesin tarladaki fiyatı 6 TL, sofralık domatesin fiyatı ise 10 TL civarında seyrediyor. Geçen yıl da fiyatlar bu seviyedeydi, ancak bu yıl maliyetler en az yüzde yüz arttı" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti. Geçen yıl baraj suyunun tonunun 0,75 TL'den alındığını belirten Ünver, bu yıl aynı suyun tonunun 2,5 TL'ye çıktığını vurguladı. "Mazot, gübre, işçilik gibi giderler derken çiftçinin durumu gerçekten çok zor," diyen Ünver, maliyetlerin artmasıyla birlikte üreticilerin kar marjlarının ciddi şekilde düştüğünü ifade etti.
Üreticiler Umutlarını Yitirdi
Maliyetlerin artması sadece su fiyatlarıyla sınırlı değil. Mazot fiyatlarındaki artış, gübre ve ilaç maliyetlerindeki yükseliş, tarım işçiliği giderlerinin katlanması, üreticilerin belini büken diğer faktörler arasında yer alıyor. Çiftçiler, bir yandan ürünlerini tarladan kaldırmaya çalışırken, diğer yandan artan maliyetler karşısında dayanma gücünü yitiriyor. Çanakkale'nin önde gelen domates üreticilerinden biri olan Ahmet Kaya, bu yılki üretimin kendileri için oldukça zorlu geçtiğini belirtti. Kaya, "Bu yıl hem iklim koşulları hem de artan maliyetler nedeniyle beklediğimiz verimi alamadık. Geçen yıl tarladan kazandığımız para ile bu yılın maliyetlerini bile karşılayamıyoruz," diyerek yaşadıkları sıkıntıyı dile getirdi.
Üretimde Verim Düşüşü Yaşandı
Üretim sürecinde yaşanan bu zorluklar, domates veriminde de kendini gösterdi. Çiftçiler, normalde hasat ettikleri miktarın altında bir verimle karşı karşıya kaldı. Bunun yanı sıra, mevsimsel koşullardaki değişiklikler ve su yetersizliği de ürün kalitesini olumsuz etkiledi. Özellikle salçalık domateslerde yaşanan kalite kaybı, üreticilerin pazar bulma konusunda da zorluk yaşamasına neden oldu. Çanakkale'deki domates üreticileri, artan maliyetlerle baş edebilmek için devletten destek bekliyor. Mazot, gübre ve su gibi temel girdilerin fiyatlarındaki artışın çiftçileri zor durumda bıraktığını belirten üreticiler, acil çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor. Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver de bu konuda devletin acil müdahalede bulunması gerektiğini ifade ederek, "Çiftçinin üretime devam edebilmesi için destek şart. Aksi takdirde Çanakkale'deki domates üretimi büyük darbe alabilir" dedi. Bu yıl yaşanan sıkıntılar, gelecek yılın üretim planlarını da olumsuz etkiliyor. Çiftçiler, maliyetlerin bu seviyede devam etmesi durumunda gelecek yıl üretim yapmakta zorlanacaklarını ifade ediyor. Verim düşüklüğü ve maliyet artışları nedeniyle çiftçiler, bu yılın sonunda ciddi zararlarla karşı karşıya kalacaklarını öngörüyorlar.
Domates Üreticisinin Hayal Kırıklığı
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, domates üreticilerinin bu yıl yaşadığı sıkıntıları “felaket” olarak nitelendirerek, "Salçalık domatesin tarladaki fiyatı 6 TL, sofralık domatesin fiyatı ise 10 TL. Geçen yıl da bu fiyatlardaydı. Ancak maliyetler en az yüzde yüz arttı. Geçen yıl baraj suyunun tonunu 0,75 TL’den alırken bu yıl 2,5 TL’ye alıyoruz. Mazot, gübre, işçilik gibi giderler derken çiftçinin durumu gerçekten çok zor. Çanakkale genelinde yıllık 500 bin ile 700 bin ton arasında domates üretiliyor. Domates hasadı aralık ayının ortalarına kadar sürüyor ve bu dönemde sofralarda yerini alıyor. Çanakkale’de yaklaşık 80 bin ile 100 bin dönüm arasında bir dikim alanı bulunuyor. Bu alanın yüzde 30’u salçalık domates, yüzde 70’i ise sofralık domates olarak değerlendiriliyor. Ancak artan maliyetler ve yerinde sayan fiyatlar, bu yıl üreticiler için oldukça zorlayıcı oldu. İkinci turfanda hasat dönemine girilmiş olmasına rağmen piyasa koşullarının beklenenin çok altında seyretmesi, üreticilerin belini daha da büktü. Çiftçilerin bu dönemde para kazanmayı umuyorlardı, ancak piyasadaki belirsizlik ve düşük fiyatlar nedeniyle bu beklenti gerçekleşmedi.
Ogün İnal