Soğuk kış günlerine hızla ilerlerken, kışlık ayakkabıların fiyatı almış başını gidiyor. Yeni ayakkabı alamayan vatandaşlar, eskilerini tamir etmekte çare arıyor. Eskileri tamir etmek isteyen vatandaşlar ayakkabı tamircilerine akın edince yoğunluk oluştu. Ayakkabı tamircilerinin kimisi randevulu sitem başlattı kimisi ise dükkanın kapısına, “Yoğunluktan tamir alamıyoruz, lütfen ısrar etmeyin” uyarı yazısı astı.

 

Türkiye’de son yıllarda artan ekonomik kriz, birçok vatandaşı harcamalarını kısıtlamaya ve eski alışkanlıklarına dönmeye zorladı. Bu durum, unutulmaya yüz tutmuş meslekleri yeniden ilgi odağı haline getirdi. Terzilik ve ayakkabı tamirciliği, özellikle maddi açıdan zor günler geçiren vatandaşlar tarafından ilgi görmeye başladı. 

Terzi ve ayakkabı tamirciliği, Türk toplumunda köklü bir geçmişe sahip olan bir meslek. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, terziler yalnızca elbise değil, aynı zamanda dönemin modasına uygun giysiler tasarlayan sanatkârlar olarak kabul edilirdi. Terzilerin, özellikle devlet adamları ve padişahlar için özel giysiler dikmesi, bu mesleğin prestijini arttırdı. Günümüzde ise terzilik, sadece hazır giyim ürünlerinin tamiri ve modifikasyonu değil, kişiye özel dikim hizmetleriyle de yeniden canlanıyor. Hazır giyim sektöründeki fiyat pahalılığı nedeniyle vatandaşlar giysi almak yerine terziye gitmeyi tercih ediyor.

Benzer şekilde, ayakkabı tamirciliği de tarih boyunca önemli bir zanaat oldu.  Yine geçmiş dönemlerde ayakkabıcılar genellikle maharetli zanaatkarlar olarak tanınır ve ayakkabıların yapımında ustalaşmışlardı. Günümüzde ise, çevresel kaygılar ve sürdürülebilirlik anlayışıyla birlikte, eski ayakkabıların onarılması, birçok kişi tarafından tercih edilen bir seçenek haline geldi.

Ekonomik zorluklar, vatandaşları harcamalarını gözden geçirmeye ve uzun ömürlü ürünlere yönelmeye teşvik ediyor. Terziler ve ayakkabı tamircileri, bu süreçte yeniden ilgi odağı oldu. Birçok kişi, eski giysilerini tamir ettirerek veya ayakkabılarını onararak tasarruf sağlıyor.

Türkiye’de terzilik ve ayakkabı tamirciliği gibi unutulmaya yüz tutmuş meslekler, ekonomik krizle birlikte yeniden bir rağbet görmeye başladı. Geleneksel zanaatların günümüzdeki önemi, sürdürülebilirlik ve tasarruf odaklı bir yaklaşımın yanı sıra, geçmişin izlerini yaşatmaya devam eden ustaların ellerinde şekilleniyor. Bu durum, hem mesleklerin geleceği hem de kültürel mirasın korunması açısından büyük önem taşıyor.

KİMİSİ RANDEVU KİMSİSİ İSE UYARI YAZISI YAZDI

Özelikle ayakkabı tamircilerinde büyük yoğunluk yaşanıyor. Gelen büyük yoğunluk üzerine ayakkabı tamircilerinden bazıları dükkanın kapısın “Yoğunluktan tamir alamıyoruz, lütfen ısrar etmeyin” uyarı yazısı astı.

Çanakkale'de sadece dokuz ayakkabı tamircisi bulunurken, bu isimlerden biri olan Rüzgar lakaplı Mehmet Tutar, 10 yıldır  bu mesleği icra ediyor. İnsanların alım gücünün düşmesi  son 7 yıldır da vatandaşı tamire yönlendiriyor. Randevu sistemi ile hizmet veren Tutar, bu sistemi Çanakkale'ye getiren ilk kişi olarak öne çıkıyor.

Yazın daha çok terlik ve sandalet kullanımı yaygın olduğu için insanlar ayakkabı tamirine gerek duymuyor. Fakat kış aylarının gelmesi zorlu şartları da beraberinde getiriyor, vatandaş yeni ayakkabı almaktansa maliyeti düşürerek botlarını ve ayakkabılarını tamir ettirmeyi seçiyor. Kış ayında artan yoğunluktan dolayı da randevu sistemine başvuruluyor. Ayakkabı yapımının çok meziyetli bir işlem olması randevuların birikmesine neden oluyor.1 hafta ve 1 ay içerisinde randevular değişiklik gösterirken, fiyat aralığı ise hasardan hasara veya işçiliğine göre değişiyor. En düşük fiyat 50 TL iken en yüksek fiyat 500 TL civarında.



Atakan Alkış