Başkan Erkek’in gazetemizden Hasan Sami Er’e yaptığı özel açıklamaların ikinci bölümünde sorulan sorulara verilen cevaplar şöyle;

Çanakkale'de Belediyenin sahibi olduğu işyerleri var, içinde müstecirleri var. Şu anda onlara boşaltın tebliğleri gitmiş. Amaç nedir?

Amaç şu… Belediyemizin iki tane şirketi var. Biri "Kentsel Hizmetler Personel Şirketi", diğeri de "Hizmet Grupları Anonim Şirketi" Özellikle şirketlerimizi de güçlendirmek onlar zaten yüzde doksan dokuz nokta dokuz sermayesi Çanakkale Belediyesi'nin, Çanakkale halkının yani. Anonim şirketimiz belediyemizin şirketi, buraları işletsin istiyoruz. Hem istihdam yaratmak açısından önemli, hem de Çanakkale halkının daha geniş, daha iyi imkânlarda faydalanabilmesi. Amacımız kesinlikle bir şahsa veya başka bir müstecire vermek değil. Biz işletmek istiyoruz. Mesela hemen bir örnek vereyim ben size;

Belediyemizin yanındaki yer, otopark olarak kullanılıyor şu anda. Belediye şirketimiz burayı düzenli, düzgün bir otopark olarak işletsin diye bir ihale yapmak istedik, çok giren oldu. Şehir dışından da İstanbul'dan. Encümeni toplayıp ihaleyi iptal ettik biz. Çünkü amacımız orada kişilerin değil, belediye şirketinin işletmesiydi.  Belediye şirketi güçlenirse daha çok yatırım yapabiliriz. Çanakkale halkına daha iyi hizmet yapabiliriz. Yani amacımız o.

 

Suyla ilgili sorular gelmişti. Biliyorsunuz siz geldiğiniz zaman sizden önceki belediye meclisinin kararıyla her ay otomatik olarak uygulanan zam durumu vardı. Siz bunu hemen kaldırdınız. Ama geçtiğimiz ay yüzde elli oranında bir zam yaptınız. Halk şöyle bir feveran etti.

 

Ya her zaman haklılar. Yani hemşerilerimiz son derece haklı. Çünkü hayat pahalılığı herkes çok zor durumda. Şimdi her ay yüzde beş olarak yapılan otomatik zammı ben bir hukukçu olarak doğru bulmadığım için kaldırdık. O yüzde beşe baktığınız zaman yani beş çarpı on iki altmış değil. Yıllığa vurduğunuz zaman çok daha yüksek oranda. Bir zam çıkıyor karşınıza.  bir de otomatik zam her ay. Doğru değil. O amaçla onu kaldırdık. Aslında popülist yaklaşsak kaldırmazdık. Bir sene sonra toplu bir zam yapardınız böyle. Çok daha farklı hareket edebilirdik ama biz her zaman iyi niyetli hareket ediyoruz. Ve iyi niyetli hareket edenler her zaman kazanır uzun vadede.

Şimdi su ve katı atıkta şöyle bir hukuksal farklı durum var. Onu da paylaşmak istiyorum. Bunu da sorduğunuz için çok teşekkür ederim. Su ve katı atık ücretlerini belirlerken bir yönetmelik var. Tam maliye hesabına göre rakam belirlemek zorundasınız. Şimdi çalışma arkadaşlarım da bu yönde. Tam maliyet hesabı yaptıkları için bu yüzde elli zammı yapmak zorunda kaldık. Yani su ve katı atıkta yasa diyor ki sen fiyatı belirlerken tam maliyet hesabına göre belirlemek zorundasın. Arkadaşların sorumluluğu doğar, hepimizin sorumluluğu doğar. Her yıl yapılacak.

 

Peki hemen lafı gelmişken şeyi sorayım. Baraj seviyemiz nasıl?

 

Biliyorsunuz çok kurak gitti. Bizim barajımız yüzde elli dört seviyelerinde artar ama bu. Yaklaşık elli dört milyon metreküp suyumuz var şu anda. Bu konuda şu anda iyi durumdayız. Daha da bu oran yükselir tabii ki.

 

Siz yine göreve geldikten sonra gayrimenkullerle ilgili bir satış söz konusu oldu. Daha önce Ülgür Bey veya daha önceki zamanlarda bu işlere pek rastlanan şey değildi.  Ama göreve geldikten sonra satışa çıkardınız. Bunun sebebi nedir?

 

Şeyi karıştırmamak lazım. Mesela artık parseller var. Zaten yasa gereği bitişiğindeki parsele satılmak ya da kat karşılığı verilmek zorunda. Mesela bunları meclise bile getirme zorunluluğumuz yok bizim. Encümen kararıyla yapabiliriz. Ama ben onların bile meclise gelmesini sağladım. Şimdi böyle hani parsel sayısı artıyor gibi gözüküyor ama onların çoğu artık parsel.

Neden? Çünkü şeffaflık diyoruz. Şu kamuoyu bilsin istiyoruz. Onun dışında bazı gayrimenkullerle ilgili satış kararı aldık ama bu satış kararı kat karşılığı vermeyi de kapsar hukuken.

Bu kararları nerede aldık? Mesela havaalanı bölgelerinde. Zaten bunların yükseklik sınırlamaları var. Başka sınırlamaları var. Bizim herhangi bir projemizin olmadığı bazı taşınmazlar var. Çanakkale Belediyesi taşınmaz olarak çok güçlü bir belediye. Ve biz o özellikle çok değerli taşınmazlarını zaten koruyacağız. Öyle bir şey mümkün olabilir mi satışı? Ama bazı gayrimenkuller var ki atıl durumda. Bizim de herhangi bir projemiz yok.

Bazılarını kat karşılığı vereceğiz. Bir de şöyle bir durum var bunu da paylaşmak lazım.

Çanakkale Belediyemizin ben göreve geldiğim zaman mali hizmetler müdürlüğümüzle oturduk. Başkan yardımcılarımızla oturduk. Yani Çanakkale Belediyesi bizim devraldığımız gün itibarıyla geliri, gideri tam kafa kafaya. Hatta çoğu ay gider yüksek. Tabii işçi, memur ile yapılan toplu iş sözleşmeleri ücretlerinin çok artması ki çok haklı. Çok zor durumda herkes. Baktığımız zaman çoğu ay giderimiz daha fazla. Kafa kafaya yatırım yapmamız lazım, hizmet yapmamız lazım. Onun için bazı kaynaklar yaratmanız lazım. Gelirleri arttırmak gibi, kredi gibi bazı taşınma satışları gibi. Ama bunları biz çok dengeli ve dikkatli bir şekilde yapacağız.

 

Başkanım şimdi iktidarın CHP'li belediyelere özellikle SGK borcundan dolayı bir haciz veya çeşitli bahanelerden dolayı bir kayyum durumu var. SGK borcumuz var mı? Biz haciz yer miyiz?

 

Vergi borcumuz yok. Sıfır. SGK borcumuz var seksen beş milyon lira. Bu tabii son bir, bir buçuk yıldır gelen bir süreç ama herhangi bir açık söz konusu olamaz. Olmamalı. Çünkü İller Bankası her ay bize göndereceği paydan kesiyor. Onun için SGK borcumuz var ama bize sorun yaratacak, haciz yok yani. Kayyum konusuna gelince yani zaten kayyum uygulaması seçmen iradesine, demokrasiye bir darbedir yani. Seçilmiş bir belediye başkanı, İçişleri Bakanı kararıyla görevden uzaklaştırılabilir mi? Biz bunların hepsini çalıştık zamanında. Bir belediye başkanı ciddi bir iddia varsa ciddi bir suçla karşı karşıyaysa doğrusu nedir bunun? Savcılık Danıştay'a başvurur. Çünkü Danıştay idari yargıdır. Danıştayın ilgili dairesi böyle bir karar verebilir. Sonuçta yani siyasi bir makam değil.

Bu kayyum uygulaması da ne zaman geldi? Darbe teşebbüsünden sonra iki bin on altı yılının on birinci ayında geldi. Olağanüstü hal kararnamesiyle kanununun kırk beşinci maddesine bir fıkra eklediler maalesef. Sonra da bunu kaldıracağız dediler. Sonra bırakın kaldırmayı, olağanüstü hal bittikten sonra da meclise getirip yasalaştırdılar.

 

Sayın Başkan Sizinle ilgili vatandaşlardan şöyle bir duyumum var. Ülgür Bey kendisinin evi şehir içinde olduğu için yürüyerek gelirdi belediyeye ve yürüyerek giderdi. Gelirken çarşıya uğrar. Samimi bir tavrı vardı. Herkes sizden de onu bekliyor herhalde ve soruyorlar: "Muharrem Bey Çanakkale'de neden gezmiyor?" diye. Öyle bir eleştiri var.

 

Kemalpaşa Mahallesi'nde rahmetli Reşat Tabak ile komşuyduk hep. Ben her gün aslında kentin sokaklarındayım ama ben her zaman paylaşmıyorum bunu yani sosyal medyada.

Şimdi bir esnafa girdiğimiz zaman veya biriyle sokakta sarıldığımız zaman böyle her şeyi de fotoğraflamak doğru gelmiyor bana.

Hemen hemen her gün sokakta ya bir çay içiyoruz sohbet ediyoruz. Bundan sonra daha çok göreceksiniz. Çünkü hayırlı olsun ziyaretleri azalmaya başladı. Ama bitmedi. E tabii insanlar da haklı. Gelmek istiyorlar. Paylaşmak istiyorlar. Hayırlı olsun demek istiyorlar. Devam ediyor. Ama ben de belediyede makamda oturmak istemiyorum. Sevmiyorum da, daha çok sokakta daha çok sokakta olmak istiyorum ki bundan sonra daha yoğun bir şekilde sokakta olacağız. Ama beni yakından tanıyanlar samimiyetimi, sıcaklığımı bilir. Ben herkese sarılırım. Benim Fevzi Paşa Mahallesi'nde de arkadaşlarım var, çay mahallesinde de var. Güzelyalı'da var, Dardanos'ta da var. Bu kentin her yerinde yani. Tanıdığımız insanlar var. Ülgür abi de mesela tek başına gezerdi. Ne güzel bir şey değil mi? Türkiye'deki birçok belediye başkanı korumayla geziyor. Başarılı bir belediye başkanıydı, bizi Çanakkale halkını her zaman çok iyi temsil etti. Kendisiyle on yıl çalıştım. Yani bu kentin hakkını, hukukunu nasıl savunduğunu da çok iyi bilirim. Çok da yakın çalıştık. Yirmi iki yıl az değil, son derece başarılı dönemlerdir bunlar.

 

Sayın Başkan son olarak Çanakkale halkına ne demek istersiniz?

 

Biz Türkiye'deki birçok ile göre çok iyi durumdayız. Birçok alanda ama daha iyi olmalıyız. Çanakkale'nin bu altyapısı var. Çanakkale'de güçlü bir sivil inisiyatif var. Güçlü bir belediyemiz var. Mesela biz paydaş toplantıları yaptık stratejik planımızı, belirlemeden önce. Çok ciddi toplantılardı. Katılımları çok yüksek toplantılardı. Oradan çıkan çok önemli notları şimdi hayata geçireceğiz. Yani Katılımcılığa samimi olarak çok önem veriyoruz. Şeffaflığa hesap verilebilir olmaya. Ama en önemlisi dediğim gibi asla israfa müsaade etmeyeceğiz.

Halkçı belediyeciliği yönetim anlayışımızın merkezine koyacağız. Şeffaf olacağız, hesap verilebilir olacağız. Zaten beş yılın sonunda halka çıkıp hesap vereceğiz. Halkta görecek neler yaptık? Neler yapamadık? Ama Çanakkale'yle ilgili gerçekten parklarımızı çoğaltmak, parklarımızı büyütmek, işte Esenler'de yetmiş beş dönüm bir kent park projemiz hazır. Onun ihalesine çıkacağız. Can dostlarımız için rehabilitasyon ve barınma merkezi başladı, çok da iyi gidiyor onun çalışmaları. Cuma pazarımızla ilgili bir proje hazırlayacağız ama önce esnafımızla bir toplantı yapacağız.

Gençlerle ilgili önemli projeler yapıyoruz. KPSS desteğinden tutun da kariyer planlama desteklerine kadar yani. HPV aşısını uyguladık. Yani her türlü yani tamamen sosyal belediyeciliği ve halkçı belediyeciliğe çok önem veriyoruz. Ama dediğim gibi Çanakkale yaşamak için tercih edilen bir kent. Bu gurur verici de çok güzel bir şey. Nitelikli göç alıyor.

Biz tabii Çanakkale'nin nüfusu hızlı artsın hızlı büyüsün istemiyoruz. Her zamanki gibi Çanakkale planlı sağlıklı büyüsün istiyoruz. Ve bu güzel coğrafyayı gözümüzün bebeği gibi korumak istiyoruz.

 

Sayın Başkan çok teşekkür ederiz. Çanakkale halkı bu açıklamalarla inşallah yeterince bilgilenmiştir. Daha sonraki zamanlarda inşallah tekrar bir araya geliriz.

 

İleride gelmemiz lazım. Belli dönemlerde. Hesap vermemiz soruları cevaplamamız lazım.

 

Hasan Sami Er