Çeşme, Klitbahir köyünden Şehitler abidesine giden yolun üst rafında, havuzlar ise yolun alt tarafından kalıyor. Bu çeşme daha çok askerler beklerken çekilen fotoğrafların günümüze kadar gelmesi ile meşhur. Çeşme il ilgili Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah, yeni bilgiler verdi.
Dr. İsmail Sabah, Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlıca yazılı mezar taşları ve kitabeler üzerinde yaptığı çalışma sırasında Eceabat ilçesine bağlı Kilitbahir köyü sınırlarında bulunan Kaptan-ı Derya Halil Paşa'nın inşa ettirdiği çeşme hakkında yeni detayları ortaya çıkardı. Sabah, “Bu çeşmenin kitabesini tercüme ettiğimizde bazı noktalar dikkatimizi çekti. Normalde çeşmeler hayır eserleri oldukları için yerleşim yerlerinin içerisine veya yakın noktalara inşa edilirdi. Ancak arkamızdaki çeşme, en yakın yerleşim yeri olan Kilitbahir köyüne yaklaşık 4 kilometre mesafedeydi. Dolayısıyla bu çeşmenin neden yerleşim yerine uzak yapıldığı konusunu aydınlatmak için sorduğumuz sorularla birlikte yeni keşiflere doğru uzanan serüvenimiz de başladı. Bu sorunun yanıtını bulabilmek için öncelikle Halil Paşa'nın vakfiyesini inceledik. Kendisinin 'Piyale Paşa Bahçesi' olarak adlandırılan mevkide 2 çeşme ve 2 havuz inşa ettirilmesini istediğini gördük.
Çeşmenin yapılması istenilen yer vakfiye kaydına göre; Piyale Paşa Bahçesi olarak geçmekte. Ancak burası günümüzde Havuzlar mevki olarak anılmaktadır. Dolayısıyla ilk yanıtlanması gereken soru, Piyale Paşa Bahçesi'nin neresi olduğuydu. Katip Çelebi'nin 'Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan' şeklinde tercüme edilen eserinde Osmanlı Donanması'nın sefere çıkışının anlatıldığı bölümde önemli bir ipucuyla karşılaştık. Esere göre, İstanbul'dan yola çıkan donanma Marmara'yı geçtikten sonra Çanakkale Boğazı taşrasında Piyale Paşa Bahçesi denilen mevkide bir gün mutlaka duruyor ve bu sayede su ihtiyacını tedarik ediyor. Aynı zamanda gemiler için Çanakkale'den tomruk ve çıra alınıyor. Aslında Halil Paşa'nın vakfiyesinde geçen Piyale Paşa Bahçesi ismiyle Katip Çelebi'nin eserinde de karşılaşmış olduk. Katip Çelebi'nin vermiş olduğu bu bilgi sayesinde kendisi de Kaptan-ı Deryalık makamında bulunmuş Halil Paşa'nın söz konusu çeşmeyi sivil ihtiyacın karşılanması için değil, Osmanlı Donanması'nın su ihtiyacını karşılaması için yaptırdığı sonucuna ulaştık. Öncelik askeri ihtiyaçtı. Çünkü içilebilir su haliyle donanmanın en önemli ihtiyaçlarından biriydi.
Çeşmenin bulunduğu mevki ise inşa edildiği dönemde Piyale Paşa Bahçesi'ydi. Bizatihi çeşmenin varlığı, burada inşa edilmiş olması, bu mevkinin gerçek isminin Piyale Paşa Bahçesi olduğunun en açık delilidir. Osmanlı Donanması Akdeniz'e yönelik bir sefere çıkacağı zaman Çanakkale Boğazı'ndan çıkmadan önce mutlaka bir gün burada duruyor ve en önemli lojistik ihtiyaç olan su teminini bu noktadan sağlıyordu. Dolayısıyla Halil Paşa da bu çeşmeyi donanmanın ihtiyacını karşılamak için yaptırmış olduğunu görüyoruz.
Bu çeşmeler ve çeşmelerin önlerine yaptırılan havuzlar nedeniyle gerçek ismi olan Piyale Paşa Bahçesi ismi zamanla unutulmuş. Çeşme ve önündeki havuzlar nedeniyle günümüzde de halen 'havuzlar' ismiyle anıldığını görmekteyiz. Çeşmeyi ve havuzları incelediğimizde farklı dönemlerde yazılmış yazılar olduğunu görmekteyiz. Çeşmede 1856 tarihini açık bir şekilde görebilmekteyiz ve üzerinde Latince yazılar yazmakta. Bu tarih aynı zamanda 1853-1856 Kırım Harbi'nin de yapıldığı döneme denk gelmekte. Kuvvetli muhtemel o dönemde Osmanlı Devleti'nin müttefiki olarak gelen askerlerden biri yazmış olabilir ya da en azından böyle bir değerlendirmede bulunabiliriz. Yakın dönemde, 1915 yılında Çanakkale Muharebeleri'nin gerçekleştiği dönemde de askerlerimizin bu çeşmenin önünde fotoğraf çektirdiğini biliyoruz. Ayrıca yine havuzun etrafında da Çanakkale Savaşları dönemine ait yazılar bulunduğunu görmekteyiz. Özetle bir kitabe metninin düşündürdükleri sayesinde Türk denizcilik tarihinin en önemli mekanlarından biriyle karşılaştığımızı fark ettik.” dedi.
Bünyamin Nami Tonka
Foto: arşiv