TBMM'nin 27’nci dönem Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkan Vekili İsmail Kahraman, Troia Kültür Merkezi'nde düzenlenen ÇOMÜ Akademik Yılı açılışı ile fahri doktora verilmesi törenine katıldı. Fahri doktora töreni öncesinde, ÇOMÜ Terzioğlu Yerleşkesi girişinin açılışı gerçekleştirildi. Törene, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karişit, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, daire müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra sema zikr-i şerif ve ÇOMÜ tanıtımı filmiyle devam etti. Ardından açılış konuşmalarına geçildi.
“TÜM ÖĞRENCİLERİMİZLE BU ANLAYIŞTA POZİTİF ANLAMDA KATKI ALMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”
ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Alperen Uysal, öğrenci odaklı çalıştıklarını söyleyerek, “Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren Öğrenci Konseyimizle birlikte Çanakkale’nin manevi dünyasını; Çanakkale’nin birleştirici, bütünleştirici ruhundan ilham alıp tüm topluluklarımız ile, tüm öğrenci unsurlarımız ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi çatısı altında al bayrağımızın gölgesinde, bir bütün halinde, birlik ve beraberlik içerisinde bir araya geldik. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğrencileri olarak birliyoruz ki; burası Çanakkale, burası ayrışmanın değil bir olmanın, birlik olmanın yeridir. Bizlerde ortak değer, ortak payda ve ortak hedef doğrultusunda hep birlikte hareket ediyoruz. Bayrağını, vatanını, milletini ve devletini seven bunlarla hiçbir sorunu olmayan her öğrenci arkadaşımızın sorunlarında yanında olmaya, fikrinde, projesinde omuz vermeye gayret ediyoruz. Fakülte fakülte, sınıf sınıf, kantin kantin dolaşıp öğrenci arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Yeri geldi kampüsten gönüllere dedik. Öğrenci arkadaşlarımızın evlerine konuk olduk. Her ortamda onlarla bir araya gelmeye çalıştık. Üniversite yönetimiyle öğrenci arasındaki en iyi köprü vazifesini görüp, öğrenci yönetim kaynaşması noktasında ciddi mesafeler aldık. Üniversite öğrencisi olmakta kolay değil, bilim yapmak kolay değil. Bu bağlamda öğrencinin de motivasyonunu arttıracak. Yaşamını zorlaştırmayacak adımlar atmak gerekiyor. Örnek verecek olursak; yakın zaman diliminde şehir içinde ulaşıma bir zam geldi. Öğrenci arkadaşlarımız bundan dolayı ciddi anlamda negatif etkileniyorlar. Biz istiyoruz ki; umarız ki bu sorunda burada çözülmüş olur. Öğrenci arkadaşlarımızın sorunları olduğunda çözüm noktasında gayret gösteriyoruz. Onların sosyal-kültürel gelişmesine her geçen zaman diliminde daha fazla katkı sağlamak için çalışıyoruz. Bu döneme rektör hocamızın katılımıyla öğrenci arkadaşlarımızla birlik hızlı bir giriş yaptık. Bir Karadeniz grubuyla birlikte üniversiteye hoş geldin konseri gerçekleştirdik. Umuyoruz ki bu enerji bu şekilde devam eder. Bu yılın başlangıcında üniversite yönetimimiz, öğrenci merkezli yönetim anlayışıyla yola çıktı. Bizlerde öğrenci konseyi olarak topluluklarımı ve tüm öğrencilerimizle bu anlayışta pozitif anlamda katkı almak için çok çalışacağız. Çünkü tek taraflı olmaz. Bizlerde öğrenciler olarak taşın altına elimizi koymalıyız” ifadelerini kullandı.
“BAŞARILARIMIZI SONUNA KADAR DEVAM ETTİRECEĞİZ”
ÇOMÜ’nün 1992 yılında kurulduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, “Hepinizin bildiği gibi 18 Nisan itibariyle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne rektör olarak atanmış bulunmaktayım. 27 yıllık bir geçmişi var. Fakat bugün devasa bir üniversite haline gelmiştir. 118 bine yakın mezunu, 49 bine yakın eğitim öğretime devam eden öğrencisi, 1800’e yakın akademik ve 1800’e yakın idare personeliyle aynı dönemde kurulmuş üniversitelerin birçoğunun önüne geçmiş bulunuyor. Üniversitemiz patent alma başvurusunda ve tescil bakımından İstanbul Üniversitesi'nden sonra 170 üniversite arasında 2’nci sıraya gelmiş bulunuyor. Bu başarılarımızı sonuna kadar devam ettireceğiz. Göreve ilk geldiğimiz andan itibaren çok samimi bir şekilde dile getirdiğim bazı ifadeler vardı. Bunlar; liyakat, adalet ve sadakat. Ülkesine, vatanına, milletine değerlerine sadakat. Bu 3 ilke bizim rehberimiz olacaktır. Bu rehber doğrultusunda bir hedef koyduk. Araştırma üniversitesi olma. Şuanda ülkemizde 11 üniversite YÖK’ün başlatmış olduğu birçok hayırlı işler var. Önemli atılımlar yapıyor. Bizde üniversitemizin potansiyelini dikkate alarak araştırma üniversitesi hedefini ortaya koyduk. Allahın izniyle biz bunu bu dönemin sonunda başaracağız. Sadece hatır için öğretim görevlisi almaya niyetli değiliz. Yüksek lisan yapmayan, doktora yapmayan, doçentliğe başvurmayan, profesörlük unvanları için koşmayan bir meslek yüksek okul hocası istemiyoruz. Araştırma üniversitesi olma hedefimize katkı sağlamalarını istiyoruz ” dedi.
“DOST BİLDİĞİMİZ, MÜTTEFİK BİLDİĞİMİZ BÜTÜN ÜLKELER ALEYHİMİZE GEÇİYOR”
Barış Pınarı Harekatı ile ilgili açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, “Biz teröristlerle , vatan hainleriyle nasıl dün bu ecdat yedi düvele karşı mücadele verdi ‘Çanakkale geçilmez’ dedirtti. O zaman bütün dünya karşımızdaydı. Yine bakıyoruz çok acıklı. Dost bildiğimiz, müttefik bildiğimiz bütün ülkeler aleyhimize geçiyor. Çünkü emperyalistlerden korkuyorlar. Türk milleti 104 yıl, bin sene, 2 bin yıldır, 4 bin yıldır olduğu gibi nasıl bir ruha sahipse bugün her şeye rağmen Barış Pınarı Harekatı’nı başlattı. Allahın izniyle başarılı olacak. Karşımıza yedi düvel değil, isterse 70 düvel olsun bu millet bunu başaracak. Burada bize düşen asıl görev birlik ve beraberlik içersinde olmamızdır. Eğer bir ve iri olmazsak yok oluruz. Fitne, fesat odakları nasıl bir çomak sokarlarsa soksunlar ,bu milleti bölmek için her türlü entrikaları kullansınlar başarılı olamayacaklar” şeklinde konuştu
“BİLGİ SAHİBİ OLMADAN BÜTÜN O ŞER CEPHELERİ OYUNLARINI OYNAMAYA KALKIYORLAR”
Sedat Murat, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde gerçekleşen bir olaya değinerek, “Hastanemizde dün bir olay oldu. Bizi çok yaraladı. Bizimle alakalı bir olay değil. Bir odada iki hasta ve 2 tane refakatçi yatıyor. Bugün bu fitne, fesat odakları harekete geçmiş. Fitne çok kötüdür. Ölümden beterdir. Neymiş; bir genç densizlik yaparak bir yaşlı kişiye gene refakatçi aralarında tartışma çıkmış ve kafasını yarmış. Tedavi edilmiş. Fitne odaklarını görüyor musunuz? Hemen araştırmadan, bilgi sahibi olmadan bütün o şer cepheleri oyunlarını oynamaya kalkıyorlar. Bir sorun bakalım. Hastanenin bir başhekimi var, fakültenin bir dekanı var, bu üniversitenin bir rektörü var. Sormadan, araştırmadan ama onlar görevlerini yapıyorlar. Bizde onlara karşı uyanık olmak zorundayız. Adamı kışkırtıyorlar. Adam diyor ki; ‘ruh hastası, tartıştık bana saldırdı’ Dil meselesi değil. O fitne odaklarına şunu ifade ediyorum; gitsinler Çanakkale şehitliğini bir gezsinler. Geçen hafta tekrar gezdim. Tek tek baktım baştan sona. Halep’ten, Üsküp’ten, Filistin’den, Afrika’dan, Trabzon’dan, Diyarbakır’dan, Urfa’dan her yerden oraya bu millet yok olmasın diye koşa koşa gelmişler ve şahadet şerbetini içmişler. Dün bu millet kürdü ile, Türk’ü ile, Lazı ile, Gürcüsüyle nasıl bir olduysa 3-5 millet değil 72,5 milleti bağrında barındırdı. Olay mı oldu? Kan mı çıktı? 500 sene Osmanlı egemenliğinde bunların dillerine mi dokunuldu, dinlerine mi dokunuldu, kültürlerini mi unuttular, asimile mi oldular? Ama batı yamyamları girdikleri yerleri yerle bir ettiler. Milyonlarca insanı öldürdüler. Kadınların ırzlarına geçtikler. Dillerini unutturdular. Emperyalistin kim olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZİN HİZMET ORDUSUNA NİTELİKLİ GENÇLER YETİŞTİRMEKTE”
Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ise, “Üniversiteler düşüncelerin serbestçe ifade edilebildiği, yeni fikirler üretildiği, tartışıldığı bilgi ve teknolojinin oluşturulup kullanıldığı çok özel kurumlardır. Bilimsel düşüncenin kök salmasında teknoloji birikimi ve kültürel hayatın zenginleşmesinde sürükleyici güç, büyük pay sahibidirler. Tarihi, doğası ve kültürel zenginlikleriyle göz dolduran ilimizin değerlerine değer katan, bilim ve eğitim dünyamızı aydınlatan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi gelenek, değer ve sorumlulukların bilincinde, temel bilimlerden sağlık bilimlerine, sosyal bilimlerden fen bilimlerine birçok bölümü bünyesinde barındıran ülkemizin köklü üniversitelerinden birisidir. Bugün üniversitemiz yaklaşık 50 bin öğrencisiyle, genç ve dinamik bir bilim yuvası olarak ülkemizin hizmet ordusuna nitelikli gençler yetiştirmekte. İlimizin bir ilim, kültür, araştırma ve teknoloji kenti olma noktasındaki markalaşma hedefine büyük katkı sağlamaktadır. Çanakkale tarih, kültür, turizm, tarım ve doğanın iç içe olduğu aynı zamanda birçok büyük sanayi yatırımcısına ev sahipliği yapan barındırdığı organize saniye bölgeleri ve tekno kentiyle sağladığı istihdam olanaklarıyla üniversitesiyle yaşanabilir zirvesiyle zirvededir” ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından ahri doktora tevdi törenine geçildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süha Özden tarafından İsmail Kahraman’ın özgeçmişi ve ÇOMÜ Senatosu'nun 26.04.2019 tarihindeki toplantıda alınan kararı okundu. Ardından Rektör Prof. Dr. Sedat Murat tarafından İsmail Kahraman’a, Türk Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında üstün katkılarından dolayı fahri doktora unvanını verdikleri cübbesini giydirildi. Ardından fahri doktora payesi ile kimlik kartını takdim etti.
Fahri doktora töreni sonrası TBMM 27’nci dönem Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkan Vekili İsmail Kahraman, ‘Eğitimimizde Öğretimimizde Gelişmeler’ başlıklı Akademik Yılı açılış dersini vermek üzere kürsüye geldi. Konuşmasına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’de oluşturulmak istenen terör koridorunun ortadan kaldırılması, bölgeye barış ve huzurun getirilmesi amacıyla yürüttüğü ’Barış Pınarı Harekatı’na değinerek başlayan Kahraman, “Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarında ifade ettiği gibi harekatımızın sebebi güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek. Bölgeye barış ve huzuru getirmektir. Peygamber ocağı şanlı ordumuzun istenilen hedefleri gerçekleştirmesini niyaz ediyorum. Cenab-ı Hak muvaffak kılsın” dedi.
“İLİM VE İRFANIMIZA BÜYÜK KATKILAR SUNMAKTADIR”
Yüksek öğretimin güzide bir üniversitesinde bulunduklarını kaydeden İsmail Kahraman, sözlerine şöyle devam etti: “1992’den günümüze kadar geçen 27 yılda büyük mesafeler katedildi. Bölgesel bir üniversiteden uluslararası camiada tanınan güçlü bir devlet üniversitesi seviyesine ulaştı. Bugün 17 fakülte, 5 yüksekokul, meslek yüksekokulları, araştırma ve uygulama merkezleriyle, 80 akademik birime ulaşan yapısıyla yüksek öğretime büyük hizmetler verilmekte. İlim ve irfanımıza büyük katkılar sunmaktadır.”
Konuşmaların ardından tören, toplu hatıra fotoğrafı ve ikramlarla son buldu.
Altuğ Acer