.


Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan, feto terör örgütünü Adalet kurumlarının her tarafına dolduran eski bakanlardan Bülent Arınç Kanun Hükmünde Kararnamelerin facia olduğunu söyleyiverdi. Aslında eteğindeki taş düştü. Sonra dememeliydim dedi. Facia değil demedi. Kozmik odaya girenler, devletin sırlarını kopyalayıp, dışarı çıkaranlara da yardım ve yataklık etmemişti. Sözlerinin ardından damadı salıverildi. Damadının salıverilme gerekçesi garipliklerle dolu. Bu gerekçeyle on binlerce tutuklu ve hükümlü beraat eder kesin. Bakalım gerekçelere neler var?
Damat sempatizan, öz Türkçesiyle yakınlık duyanmış. Yani tam üyesi olmadığı halde bir partinin, bir topluluğun görüşlerini benimseyen veya bir görüş, bir öğretiyi, bir akımı tutan kimse, duygudaş imiş.
Damadın Bank Asya’da hesabının bulunduğu ve hesabın fetö elebaşının talimatı öncesi açıldığının tespit edildiği kaydedilen kararda, çağrı sonrası 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarında hesapta artışın olmadığı, 2014 yılı Mart ayında ise bakiyede artış meydana geldiğinin belirlendiği ifade edildi. Aynı zamanda 17/25 aralık vakalarından sonra herkes parasını çekerken, damat çekmemiş.
Yeter’in fetö ile iltisaklı Uluslararası Anadolu Sağlık Federasyonu’nda yöneticilik yapmasına değinilen kararda oldukça uzun ve dolambaçlı cümleler var. Neticede terör örgütüyle ilişkili bu örgütte 15 temmuz öncesi çalışmış.
Kararda, Yeter’in örgütün tepe yöneticileriyle irtibatlı olduğuna dair HTS kayıtlarının bulunmasına ilişkin değerlendirmeler bulunuyor ama damadın fetö elebaşının doktoru Tuncay Delibaş ile irtibatlı olduğuna dair kayıtlar bulunmakla birlikte, konuşmalar iş icabıymış. Yine anılan bu örgütün tepe yönetimindeki diğer kişilerle de görüşme yapıldığının tespit edilmesine rağmen görüşme sonrası yapılan örgütsel bir faaliyetin tespit edilemediği gerekçede belirtilmiş.
Damadın evinde yapılan aramada fetö/pdy silahlı terör örgütü liderine ait kitapların ele geçirilmesinin ise sempati göstergesi olduğu ve örgütsel ilişkiyi ortaya koyar mahiyette olmadığına işaret ediliyor kararda. Eyvah ki ne eyvah.
Sanığın örgüt liderine ait kitap ve CD’leri bulundurması, 2013 yılı öncesi toplantılara katılması, örgüte müzahir olduğu değerlendirilen bir dernekte yöneticilik yapması, Bank Asya Katılım Bankası A.Ş. nezdinde rutin hesap hareketlerinin olması, sekizyüze yakın telefon konuşması gibi eylemlerin tamamı sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemezmiş. Zaten birçoğu 17/25 Aralık öncesiymiş.
Netice itibariyle beraat kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Savcılığı karara itiraz etti ama itiraz edenin yakında tayini çıkar. Emsal karar olarak hesap edilirse tutuklu veya hükümlü binlerce kişinin serbest kalması gerekir.
Aslında daha neleri var. Kanun ne yazık ki, siyasi erke etki edemiyor. Bakanların bütün atadıkları fetocu oluyor, memuriyetten atılıyor da atamasını yapan bakan olmuyor ne hikmetse.
KHK’lar adil ise facia değildir elbette. Siyasi kayırmalar yoksa hiç facia değildir. İktidar partisinde halen siyaset yapan, zamanında milleti fetonun kucağına atan o kadar çok adam var ki. Sütten çıkmış ak kaşık gibiler. Adalet bir gün adil olur, kararlar milletin vicdanını rahatlatır inşallah.