.
Yabancı pazarlama şirketlerinin geliştirdiği, adına da kara Cuma dedikleri satış ve pazarlama kampanyaları ülkemizde de iyi iş görüyor. İnternet ve alışveriş merkezlerinde gerçekleştirilen ‘Şahane Cuma’, Efsane Cuma’ kampanyaları kargo firmalarını kilitledi.
İnsanlara ihtiyacı olmayan ürünleri aldıran bu kampanyalar, bir hafta on gün içerisinde milyonlarca ürün aldırdı. Kargo firmaları çalışanları duman oldu. Bir süre daha bu sistem gideceğe benziyor.
Bilişim teknolojilerinin mahareti daha da güçleniyor. Cuma günü yapılan kampanyaları da fırsat bilen uzmanlar, satış ve pazarlama sitelerinin uygulama programlarını da milyonlarca müşterinin cebine indirdiler. Peki, bu programlar ne yapıyor? Gerek yok gibi düşünmek mümkün. Zaten internetten gazete veya dergi okumaya kalksak sayfanın sağı solu reklam dolup kalıyor. Üstelik bilgisayarı da yavaşlatıyor. Okumayı pek sevmeyen milletimiz, sosyal medya kullanırken elinden telefon düşmüyor. O zaman fiyatlarla ilgili sürekli bilgi veren uygulamayı, telefon kullanıcısı ister istemez kullanıyor. Lastik ucuzlamış, parfüm ucuzlamış, dev kampanya başlamış gibi, şişirilmiş fiyatlardan yapılan indirimlerle ilgileniyor. Bu ne anlama gelir? Tabiri caizse yedi yirmi dört satış, alışveriş anlamına gelir. Belli dönemlerde herkesi çağırmak yerine yıl boyu birilerini esir almak daha verimli görünüyor.
İhtiyaçların temin şekilleri hızla değişiyor. İnternetten satışlar toplam satışların % 70’ine ulaştı. Bazı mal ve hizmetlerde tamamına doğru gidiyor. Artık makarna, bulgur, pirinç gibi ürünleri bile internetten alabiliyoruz. Mahalle bakkalının adını artık bilen, hele bakkalı tanıyan oldukça azaldı.
Neden artık bakkala kasaba veya mahallenin esnaflarına eskisi kadar tedarik amaçlı uğranmıyor? Bunun çok fazla cevabı var. Büyük marketler daha ucuz zannediliyor. Gerçekten ucuz birkaç ürünle daha pahalı diğer ürünleri satmayı becerebiliyorlar. Ne ararsan buluyorsun. Hatta ihtiyacın fazlası bile bulunuyor. İki öteberi almak için girilen marketlerden iki öteberiden başka ne varsa alınıyor. Sosyal anlamda da hizmetleri bulunan bu büyük marketler insanımızın alışveriş geleneklerini çok hızlı bir şekilde değiştiriverdi. Hatta alışveriş programları da değişti. Eskiden elini attığında bitmiş bir malı, bir koşu bakkaldan almak suretiyle tedarik yolu seçiliyordu. Veya bakkal kapanmış ise, hemen komşudan bir kase veya çay bardağı kadar isteyip işi görmek mümkündü. Günümüzde böyle bir rahatlık ve kolaylık, hatta insani meziyet artık yok.
Artık büyük marketlere listeyle gidiliyor ve liste dışında ne varsa alınıyor. Çünkü satış sistemleri müşteriye ihtiyacı olmayanı da aldırmak üzerine kurulmuştur. Artık büyük alışveriş merkezleri sosyal etkinlik merkezleriyle cazibesini bir adım daha ileriye götürdü. Berberinden kuaföründen doktorundan çocuk eğlence alanlarına kadar her türlü sosyal kültürel ve ekonomik faaliyetlere uygun alışveriş merkezleri hemen bütün şehirlerde inşa ediliyor.
Mübarek Cuma gösterdi ki, avm’lerin pabucu da yakında dama atılacak. İnsanlar sadece yeme içme benzeri sosyal etkinlikler için avm’ye gidecek. Alışverişte bilişim sistemleri çok daha güçlü görünüyor. Oysa satılan pek çok ürün mağazadakinden daha pahalıydı. İnsanlar hipnoz oldu. Esaret daha da güçlenecek gibi sanki.