.
Birileri kurulan ve kurulması beklenen partilere sürekli olarak karşı çıkıyor.
.
En son Bahçeli’nin, “Yeni parti arayışları siyasi ve toplumsal bir ihtiyaçtan ziyade Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir” demesi, ne hale geldiğimizi açıkça ortaya koyuyor.
.
Düşünün ülkede bir siyasal partisiniz.
Seçimle geliyor, seçimle gidiyorsunuz.
Karışanınız yok,
Görüşeniniz yok.
.
Her ne kadar “Tümü” kucaklamak maksadınız olsa da temsil ettiğiniz belli bir düşünce var.
Durum böyle olunca da “Herkes yoluna, sepeti koluna” demek varken, böylesi bir çıkış neden?
.
Daha önce buna yakın bir değerlendirme iktidar partisi yetkilisinden de gelmişti.
.
İnsan düşünmeden edemiyor:
“Neden bu kadar sert tavır?”
.
Düzgün giden;
Bir ortaklık,
Bir ittifak,
Bir kolkola durumu,
Bir kardeşlik,
Birliktelik,
Ve dahi iktidar varken,
Neden yeni kurulacak bir partiden bu kadar korkulur ki?
.
Nihayetinde bu ülkede demokrasi var.
İsteyen istediğini yapabilir.
Seçime girer,
Oy alırsa ne ala,
Alamazsa siyasi tarihin altın yaprakları arasında kaybolur gider.
.
Senden “Oy çalacak”, “Yıpratacak” diye korkuyorsan,
Yıpratacağı politikaları yapma,
Doğru dur…
.
Türkiye’de merkezi temsil edecek bir partiye ihtiyaç vardır.
Zaten olmaması ile gelinen durum yaşanmıştır.
(Yeni kurulacak partiler hangi konumu seçecekler bunu yaşayıp göreceğiz)
.
Bu boşluğu görerek kendisini merkeze çekmeye çalışanlar (ki muhalefet te dahil) bulundukları konumlarda güç zehirlenmesi yaşadıklarından buna bir türlü yanaşamıyorlar (veya ihtiyaç hissetmiyorlar).
.
AK Parti geri dönülemez bir noktada kaldı.
Parlamenter sistemden vaz geçmesi ile zaten yolunu seçmiş oldu.
Her şeye tek başına karar veren mekanizma ile ellerinde sadece itaat emekten başka bir şey kalmadı.
.
CHP ise;
Tek başına muhalefetin sarhoşluğunu yaşıyor.
Aynen tek başına iktidar olmanın sarhoşluğu gibi.
.
Yılların verdiği alışkanlık ile muhalefette kalmayı bir görev bilerek hareket ediyorlar.
Kalıplarını kıramıyorlar.
.
Parti içinde gücü elinde tutanlar, bu güçlerinden vaz geçmemek uğruna muhalefette kalmayı göze alıyor ve iktidara oynayacak politikaları göz ardı edebiliyorlar.
.
Ülkenin başında kara bulutlar varsa bunun sebebi yalnız başına AK Parti değil,
Aynı zamanda CHP’dir.
.
Yarın seçim olsa CHP’nin ortaya koyacağı tek siyaset “Parlamenter sisteme geri dönmek” olacaktır.
.
Hani bir ekonomi politikası?
Hani eğitim politikası?
Hani savunma politikası?
Hani, hani, hani…
Bizleri uçurup muhasır medeniyeler seviyesine çıkaracak politika nerede?
(Yapılan tek iş: Topu taca atarak vakit geçiriyorlar)
.
AK Parti yıllardır tek başına gündemi belirledi ve muhalefeti arkasından koşturdu.
CHP yeni gündem yaratamadı.
Ulusal medya ayağını kullanamadı.
Mevcut olanları da küstürdü.
Onlarca seçim kaybetmiş bir genel başkan ile devam etmekte ısrar edildi.
Yeni bir soluk getirilmedi.
Ortaya çıkanlar (Bahçeli gibi) sert söylemlerle yıpratıldı, korkutuldu…
.
Tüm bunların sonucunda;
Güçsüzlük havuzunda yüzen Türkiye siyaseti, yeni kurulacak bir parti (veya partiler için) “Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir” diyecek hale geldi.
.
Yeni bir partiyi bile “Hazmedemeyip” korkar hale geldi.
.
Üzerinize düşen görevi yapamazsanız,
Size oy verenlerin isteklerini karşılayamazsanız,
Kendi dünyanızda gezinirken bu halkı unutursanız,
Elbette yeni partilerden korkarsınız ve o korkuyla yaşarsınız…
.
Kısaca:
“Siyasetinden emin olmayanın,
Oy korkusu bol olur…”