Geçen gün durup dururken kollarım kaşınmaya başladı. “Hayrola ne oluyor ki?” diye sordum kendi kendime.

Geçen gün durup dururken kollarım kaşınmaya başladı.
“Hayrola ne oluyor ki?” diye sordum kendi kendime.
.
Bazen tozlu yerlerden geçince,
Yeni bir kazak deneyince de oluyordu.
.
Geçen Cuma “Bit Pazarına” gitmiştim.
Akşamında kaşınınca eşim söyledi yüzüme:
“Kesin oradan bulaştı!” diye.
.
Ben pek aldırmadım.
“Geçer” dedim.
Sonra kolonya sürünce geçti.
.
Aradan 3 gün geçmedi gazetelerde ve sosyal medyada payladı:
“Uyuz yayılıyor…”
.
Genelde göçmenlerden geldiği söylenen bu kaşıntılar insanların canına okuyormuş.
.
Ben pek inanmıyorum göçmenlerle ilgisi olduğuna.
Bilip, bilmeden insanların günahını alıp, onlara karşı düşman yaratmanın, milleti provake etmenin alemi yok.
.
Velev ki birinden, ikisinden bulaşsa bile hepsini aynı kefeye koymak “insanlık dışıdır” diye düşündüm.
.
Dün internette dolaşırken okuduğum haber ile kendime geldim.
Aynen şöyleydi:
Sonbahar ve kış dönemlerinde sık görülen uyuz hastalığına “Sarcoptes Scabiei” isimli bir parazit sebep oluyormuş.
.
Açıklama şöyleydi:
Daha çok hastane, huzurevi, askeri kışlalar, bakım evleri gibi kalabalık ortamlarda temas ile kişiden kişiye bulaşan uyuz hastalığı, sanılan aksine kedi ve köpek gibi hayvanlardan insana bulaşmaz.
.
Özellikle aynı kıyafetleri giyen, aynı yatağı veya aynı havluyu paylaşan kişiler arasında daha kolay yayılan uyuz hastalığı yaş ve cinsiyet ayırt etmeksizin bulaşır.
.
İyi de bana nereden bulaştı? (Uyuz olduğumu varsayarsak tabi.)
.
Uyuz çoğunlukla doğrudan fiziksel temas yoluyla bulaştığından, istila aile bireylerine, arkadaşlara ve eşinize kolayca bulaşabilir.
.
Şimdi bana bulaştıranı arıyorum.
Şu an bir belirti yok ama olsun ben resmen kaşındım ve onu arıyorum.
.
Deyin ki “Bulursan ne yapacaksın?”
Uyuzluk edip, uyuzunu iade edeceğim…
.
Aile bireylerine bulaşır kısmını henüz eşime söylemedim.
Çaktırmadan onu kolluyorum.
Eğer kaşınmazsa ne ala,
Ama ya kaşınırsa?
O zaman “Uyuz olduğumu” kesin anlayacağım.
.
Şimdilik beklemedeyim…
 
***
Pazar günü bu kadar uyuzdan bahsettikten sonra uyuz fıkrası yazmadan olmaz:
.
Temel uyuz olur.
Oğlu Dursun’u uyuz ilacı almak için eczaneye göndermek ister.
Oğlan ısrarla gitmek istemez.
-“Babacuğum, sen niye çitmeysun? Pen utanurum da, uyuzun ilacunu almaya…”
Temel:
-“Ne var punda utanacak uşağum? Sorarlarsa birine hediyelik ilaç alayrum dersun...”