.
Ülke deprem kuşağında.
Bunu bilip de önlem almayan için ne demeli bilmem.
.
Japonya’da bizim maruz kaldığımız depremin katları yaşanırken, akılları sayesinde can kaybı yaşamıyorlar.
.
Peki biz Japonlardan daha mı az akıllıyız?
.
Deprem olmuş ortalık ağıtlardan geçilmiyor.
İnsanlar acz içinde toprak altında kurtarılmayı bekliyor.
.
Bizimkiler ne yapıyor?
.
“Siyaset…”
.
Daha ne olduğu anlaşılmadan Kızılaycı başkan “Para” istiyor ve ne acıdır ki kimse itibar etmiyor.
Başka acı durum ise şu oluyor:
“Acun, Kızılay’dan fazla para topluyor.”
.
Daha önce devletten kredi alanların ödediklerine acı bir şekilde “Faiz değildir” fetvası verenler,
Depremde ölenler için “Şehit” diyor.
.
Bazıları deprem için:
“Kadere inanmak lazım” diyor,
Ve bunu dinimize bağlıyor.
.
Bir partinin:
Devletten maaş alan milletvekilleri,
Maaş alan belediye başkanları varken,
Meclis başkan vekilliği yaparak meclisi yönetebilirlerken,
Onları “Terörist” ilan edip, deprem için yolladıkları yardımların dağıtılması acı bir şekilde engelleniyor.
.
AFAD çadır dağıtıyor,
Mehmetçik kuruyor,
Ancak acı bir şekilde bu çadırlara “Suriyeliler yerleşiyor” ve bizim vatandaşlar azınlıkta kalıyor.
.
Daha önce çıkarılan bir kanunla toplanan deprem paraları soruluyor,
Ne acıdır ki, bunu soranlar “Hainlikle” suçlanıyor.
.
Ne acıdır ki, bu ülkeden maaş alan ve profesör olmuş (nasıl olduysa artık!) bir kişi diyor ki:
“Çocuk evliliklerinin yasaklanması depremi getirdi.”
Bu açıklamasını depremde çocuğunu kaybetmiş bir insanımızın yanında yapsa acaba ne olur?
.
Eski bir videoda (sosyal medyada geziyor),
Kendisine “Şeyh” diyen birisi,
“Bulunduğum şehre deprem geldi ama ben istemediğim için olmadı” diyor.
Devam ederek, depremde ısrar edildiğini ve bunu doğuya yolladığını gayet sakin bir şekilde müritlerine anlatıyor.
.
Bir bakan açıklama yapıyor:
“Cumhurbaşkanımızın talimatıyla en kısa sürede afet bölgesine geldik.”
Ne acıdır ki CB talimat vermese, böylesine acil bir durumda demek ki adım atmayacaklar.
.
Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın deprem sonrası yapılacak bir basın açıklaması öncesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya söyledikleri mikrofonlara yansıdı:
“Kamuoyunda da algı çok iyi şu anda…”
Buna yorum yapmayacağım.
Zira ne demek istediğini herkes anlamıştır sanırım.
.
Gezin’de, depremde yıkılan “Mavi Göl Apartmanı” için herkes, “Binanın yıkılacağını” düşünürmüş.
Bunu diyen kim?
Ne acıdır ki orada 3 dönem belediye başkanlığı yapmış olan, Fethi Aydın…
Devam ediyor ve diyor ki:
“Yoldan geçen herkesin dikkatini çeken binaydı çünkü o yükseklikte ve eğreti duruşuyla başka bir bina yoktu.”
.
Tüm bunlar yaşandı.
Şimdi yaşanacakları bilim adamları söylüyor ve ikaz ediyor.
Diyorlar ki:
Türkiye’de peş peşe meydana gelen depremlere dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er diyor ki:
“İstanbul’da beklenen 7 ve üzeri şiddetinde olacak deprem, İtalya ve Avusturya’dan bile hissedilecektir…”
.
Elazığ depremini daha önce söyleyen Prof. Dr. Naci Görür diyor ki:
“Erzincan, İstanbul, Biga Yarımadası, Bolu, Adapazarı, Hatay, Maraş tetikte…”
.
Şimdi ne olacak?
.
a -“Olağanüstü hal ilan edilip ülkenin tüm enerjisi, olası depremler için harcanacak. Deprem ‘Kader’ olmaktan çıkarılacak.”
b -“Hiçbir şey yapılmayıp, sanki bir şey olmayacakmış gibi davranılacak.”
.
Sizce hangisi yapılacak?