.

Bir cumartesi gününden daha herkese merhaba.
.
Gündem oldukça yoğun.
İnsanın siniri oynuyor takip ettikçe.
.
Ne yapalım?
Dört buçuk milyar yıllık dünya tarihinde bu zaman dilimi de bize denk geldi.
Çekeceğiz, başka çare yok.
.
Halbuki, şöyle uzaylılarla kolkola gezdiğimiz,
İstediğimiz yere ışınlandığımız,
Hastalık nedir bilmediğimiz bir çağda dünyaya gelmiş olsaydık fena mı olurdu?
.
Dinlerin insan yaşamına bu kadar etki etmediği,
Savaşların olmadığı,
Okullar yerine bilgi şırıngaları ile eğitim alınan,
Yemek yerine tek bir hapla yetindiğimiz çağda olsaydık fena mı olurdu sanki?
.
Evi temizleyen robotlar,
Askere giden androitler,
Uzaylar arası araçlar,
Fena mı olurdu?
.
Tüm bunlar bizim suçumuz mu?
Değil.
Tamamen bizden önceki nesillerin suçu.
.
Politik olarak iyi idare edilemeyen ülkelerden, çıka çıka yaşanan bu çağ çıkmış.
.
Anlaşıp, uzlaşma yerine, sürekli didişmeyi seçince bunlar gelmiş başımıza.
.
Cehalet denilen canavarı yenememişiz bir türlü.
Kangren olmuş bir uzvumuz gibi kesip atamamışız.
.
Gittikçe daha fazla sarılmış insanoğlu cehalete derinden.
.
Sonuç:
“Sarıçay’ı kim temizleyecek”,
“Sosyal konutları kim yapacak?”,
“Tiyatro salonu olacak mı?”,
diye haber gelecek mi acaba şeklinde sabahtan akşama bekle dur…
.
“Fetö’nün siyasi ayağını kim bulacak?”
“Şehit haberleri hala gelecek mi?”
“Eset devrilecek mi?”
“Libya’da savaşacak mıyız?”
“Rusya’nın S-400 leri ne olacak?”
“İş Bankası ne olacak?”
“Yerli otomobil gelecek mi?”
“Köprü bitecek mi?”
.
Sor babam sor.
.
Yahu buraya kadar yazdım ya birden durdum.
Şöyle bir kendime geldim.
Meğerse ben kaptırmış gidiyormuşum.
.
Sebebi ise böylesi bir yazı yazmak yoktu ki kafamda.
“Ben cumartesi yazısı yazacaktım.”
Neyse ki erken uyandım.
.
Efendim sabah sabah okuduğum bir haber beni harekete geçirdi aslında.
Haber şuydu:
“Altın fiyatlarındaki hızlı yükseliş, yaklaşan düğün sezonu öncesi birçok aileyi kara kara düşündürmeye başladı. Düğün yapmak isteyenler ise imitasyon altına yöneldi. Müşteri bulmakta zorlanan kuyumcular ise altındaki artışın devam edeceğini düşündüklerini söyledi.”
.
“İşte olacağı buydu. Siz altın şirketlerine izin vermezseniz altın yükselir” diyenler olabilir, siz siz olun bunlara rağbet etmeyin.
.
Yapacağınız tek iş var, yazın davet edileceğiniz düğünler için şimdiden para biriktirmek.
Altın fiyatlarının daha şimdiden kış aylarında arttığını varsayarsak, yazın kim bilir ne olur?
.
“Olur mu öyle şey? Damat ekonominin iyi gittiğini, geçici sıkıntının normale döneceği müjdesini verdi” diyerek kulağınızın üzerine yatmayın, siz beni dinleyin sonra mahcup olursunuz…
.
Not: “Belki gözünüzden kaçmıştır”,
“Belki bakmaya vaktiniz olmamıştır”, diyerek yazıyorum:
Küçük altın fiyatı 520 lirayı geçti gidiyor…