.
Dünyada, ülkemizde, çevremizde neler oluyor?
Dünya depremlerle sallanıyor,
Ormanlar yanıyor,
Kutuplarda buzlar eriyor,
İnsanlar birbirini silahlarla öldürüyor,
Bitmek dinmeyen fırtınalar devam ediyor,
Önlenemez ağaç kıyımları,
Maden kirlilikleri,
Delinen ozon tabakası,
Salınan sera gazları,
Aşırı yağan karlarla düşen çığlar,
Yağmurlarla gelen seller,
Dünyayı esir alan virüsler…
.
Böylesi sert doğa olayları ve insanların çevreye verdikleri zarar neticesindeki felaketler dünyayı zorluyor.
.
İşin kısasını ben size söyleyeyim:
“Kıyamet geliyor…”
.
“Yahu sen kimsin de ahkâm kesiyorsun?”
“Peygamber bile kıyamet zamanını söylememişken, sen kim oluyorsun?” Diyebilirsiniz.
.
O halde din adamlarının Kuran Ayetlerinden çıkardıklarıyla bu kıyamet alametlerine bir bakalım...
.
Neymiş bu alametler?
.
Peygamberliğin sona erişi:
Zaten bilindiği üzere Hz. Muhammed ahir zaman peygamberidir. Yani son peygamberdir. Böylece Hz. İsa’nın gökten ineceği inanışı da pek rağbet görmüyor.
.
Hesap döneminin yaklaştığının bildirilmiş olması:
“Ahir” demek “Son” anlamına geldiğine göre ve peygamberlik de sona erdiğine göre o halde “Hesap vakti” de yaklaştı demektir.
.
Ayın yarılması:
Ayın yarılması, kıyametin yaklaşma alâmetlerden biri olarak gösterilmiş.
Ay’ın yarılması (Şakk-ı Kamer), insanlığın Ay’a inişinin ve oradan bazı kaya parçalarını alarak dünyaya dönüşünün sembolik bir anlatımıdır. Yani bu anlatım, insanlığın Ay’a indiği 1969 yılında gerçekleşmiş ve kıyametin iyice yaklaştığını gösteren bir belge olarak kabul ediliyor.
.
Semanın dumanla (Dühan) kaplanması:
Göklerdeki tehditlerden birinin zehirli duman olacağı ve bunun da ileride kullanılabilecek uzay silahlarının yaratacağı felaket olacağı şeklinde açıklanıyor.
.
Kutup bölgelerindeki buz kütlelerinin erimesi:
Yerküredeki genel ısınma, kutuplardaki buzul erimelerini gerçekleşecektir. Bu eksilme, Kuran’a göre, kıyametin yakınlaştığını gösteren ve insanı iyiden iyiye tehdit eden alâmetlerden biridir.
Ve ne yazık ki bu süreç fiilen başlamıştır.
.
Dabbetül Arz’ın çıkışı:
Kıyamet alâmetlerinin en önemlisi “Dabbetül Arz” diye anılan “Uyarıcı Varlık”ın çıkışıdır.
Bu “Uyaran Varlık: İnsan” olarak açıklanıyor. Elleri ve ayakları tutmayan kişi olup, kafası iyi çalışan biri.
“Dabbetül Arz” denince, insanlığı, kıyametin yaklaştığı yolunda sürekli uyaran ve nitelikleri Kur’an’daki tanıtıma uyan biri olarak, ünlü dahi fizikçi Stephen Hawking akla gelmektedir.
(Açıklamalar ve yorumlar rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ten alınmıştır.)
…
Rahmetli Öztürk kıyametler için, 20 Şubat 2009 yılında yazdığı bir yazıda şöyle diyor:
“Toplumların da kıyametleri vardır.”
.
Hadis veya ayet, bir sosyolojik değerlendirme yapıyorsa “Kıyamet” sözü, “Toplumun çöküşü” anlamını taşıyacaktır.
Örneğin, bir hadiste şöyle denmektedir:
“Emanetler ve görevler layık olmayanlara verildiğinde kıyameti bekle.”
.
“Buradaki kıyamet, toplumun çöküşüdür.”
Çünkü emanetlerin ehil olmayan ellere geçmesi toplumu yıkar. Yani, burada bir “Sosyolojik Kıyamet” söz konusudur.
.
İsra Suresi, 16'ncı ayet ise şöyle diyor:
“Biz bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz/onları yöneticiler yaparız da onlar, bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke/medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz.”
.
Toplumsal kıyamete sebep olacak birçok olumsuzluk da hadislerde ifadeye konmuştur. Bunlardan bazıları şöyle verilmektedir:
.
“İnsanların en hayırlıları, ahmak, aptal diye adlandırılmadıkça kıyamet kopmaz.”
(Tirmizî'den naklen, Aclûnî, 21351)
.
“İnsanlar öyle bir zamanla karşılaşırlar ki, herkes kurtlaşır ve kurt olmayanları ötekiler yer.”
(Taberânî'den naklen Aclûnî, 2/279)
.
“İnsanlar kendilerine ait mescitlerle övünme yarışına girmedikçe/mescit yapma yarışına girmedikçe kıyamet kopmaz.”
(Ebû Davûd ve Nesaî'den naklen, et-Tâc, 1/243)