.

Virüsün adı Korona’yı duymak istemeyenler olduğu gibi, işine gelip ona teşekkür edenler de vardır.
.
Bundan sonra edeceğiniz yeminlere ilaveten:
“Virüs çarpsın ki…” diye ilave yapabilirsiniz,
Öğrenciler bahanelerine:
“Hocam ders çalışamadım, dedem eve virüs getirdi” diye ekleyebilirsiniz,
Ödeyemediğiniz borç için:
“Vallahi bankaya giremedim, sosyal mesafeden dolayı” diyebilirsiniz,
Takmadığını altın için:
“Kuyumcular kapalıydı…” diye uydurabilir,
Uğramadığınız yaşlılar için:
“Size bulaştırmak istemedik.” yalanını söyleyebilir,
Gidemediğiniz şehirlerarası akrabanız için:
“Vali bırakmadı karantina vardı” diye rahatlıkla söyleyebilirsiniz.
.
Kadın anlatıyor:
“Bu herifi evde yakalayıp bir türlü yıkadığım perdeleri astıramıyor, kütüphaneyi düzelttiremiyor, giymediği eski giysileri ayıklattıramıyor, salondaki halıyı da silkelettiremiyordum. Allah razı olsun virüs sebebiyle 65 yaşını dışarı çıkartmayanlardan.”
.
“Herif kahveye gitmiyor, at yarışı oynamıyor evde sigara da içemiyor. Oh ne rahat… Evde kuzu gibi dolanıp duruyor. Can sıkıntısından ‘Hanım yapacak bir iş var mı?’ diyerek peşimde dolanıyor.”
.
“Aslanım, vallahi borcunu vereceğim. Bak şimdi gazetelere IBAN numarası verdim, yardım paraları birikince senin borç tamam, merak etme…”
 
***
Virüs sebebi ile halkımızın bir kısmı oldukça mağdur.
Bizim gibi emeklilerin Allah’a şükür devletten bir beklentisi yok.
Ancak:
Gerçekten ihtiyaç sahibi de çok.
.
Dün baktım (Hatta haberi AA geçmiş) bu ülkede devlet verilerine göre 4 milyon işsiz varmış.
O halde devlet:
Adam başı 1000 lira verse 4 milyarcık eder.
“O kadar büyük para” demeyin.
.
İMF’ye borç veren,
8 Milyara İstanbul Kanalı’nın köprü taşıma ihalesini geçtiğimiz gün yapan,
Birçok şirketin borcunu silen,
Yerli arabasını yapan,
Yerli tankını, tüfeğini üreten,
SİHA’ları olan,
Dünyanın dört bir yerinde huzuru sağlamak için askeri harekât yapan,
Suriyelilere 40 miyar dolar harcayan,
Koskocaman bir ülkeden bahsediyoruz.
.
Ama kafa tuttuğumuz dünya devletleri gibi de değiliz tabi.
Baksanıza adamlara:
Amerika 2 trilyon USD
Almanya: 837 milyar Euro
Kanada: 82 milyar USD
Fransa: 300 milyar Euro
İsveç 30 milyar Euro
İtalya 27.3 milyar Euro
İngiltere 30 milyar Sterlin
İspanya 200 milyar Euro
G. Kore 9.8 miyar USD
Türkiye 14.3 milyar Euro
Polonya 51 milyar Euro
Katar 23 milyar USD
İsviçre 10.3 milyar USD
Çekya 40 milyar USD
(Not: Bu yardımları bir de nüfusa göre oranlayın lütfen)
.
Onlar halklarına:
“Siz sağlığınıza bakın, para işini bize bırakın, onu devlet olarak biz hallederiz” diyerek para veriyor:
Biz ne veriyoruz?
IBAN numarası…
 
***
Bu paralar istenirken:
“Birlik beraberlikten” bahsediliyor…
.
Aşağıdaki cümleler kimler için kullanıldı?
Mesela:
“Zillet”
“İllet”
“Terörist”
“Hainler”
“Bölücü”
“FETÖ’cü”
“Pontus”
“Çete”
“Sisi”
“Particik”
“İP”
“Terbiyesiz, haddini bilmez, edep yoksunu, edep fukarası, ahlaksız...”
“Haddini bil. Haddini bilmezsen bu millet patlatır enseni!”
“Şehitler tepesi boş kalacak, diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme, boynuna esaret zincirini geçirme derdindedir.”
“Bay Kemal’in yeri ne vatandır ne millettir. Onun yeri Esad’ın yanıdır.”
“Şerefsiz, alçak, hain.”
“Aydın müsveddeleri.”
“Kadın mı kız mı bilemediğim.”
.
Halka “Cuma’ya gelmeyin” dedikten sonra, topluca özel namaz kılındı mı?
İhaleler genelde 5 şirkete verildi mi?
Şehir otobüsü ile daha geçen gün manipülasyon yapıldı mı?
.
Tüm bunları balık hafızalı zannedilen, sürekli kenara itilen insanlar unutur mu?
.
İşin anlamadığım tarafı şu:
İspanya’ya, İtalya’ya virüs sebebi ile yardım edilmiş.
Bize gelince neden IBAN numarası?
 
***
Bizim Merkez Bankası’nın kasasında “İhtiyat Akçesi” vardır.
.
Şöyle açıklanır:
“Yedek Akçe ya da yaygın bilinen adıyla ‘İhtiyat Akçesi’, TCMB’nın kanun gereği olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere kenara ayırdığı rezerv…”
.
Tam bu günler için kullanılabilecek para.
Yani devlet istese bu parayı kullanabilir.
.
Ancak şöyle bir durum var.
Geçtiğimiz aylarda çıkan haberlere göre İktidar, bu parayı “Hazineye aktarmış…”
.
Yani?
Yedek Akçe’nin yerinde yeller esiyor.
.
O zaman şöyle diyelim:
“Ey cemaati Müslimin! İhtiyat Akçesini nasıl bilirdiniz?”
“İyi bilirdik…”
“Öyleyse buyurun IBAN numarasına…”