.
Benim dinimi olur olmaz şeylerde kullanmaya kalkarsanız,
Siyasallaştırmaya kalkarsanız
Elbette kızarım, söylenirim ve yazarım.
.
Sadece ben mi?
Cübbeli bile dayanamamış ve verdi veriştirmiş.
İşte haber:
“Türkiye’de Koronavirüs karşısında önlemleri geç alması ve VIP Cuma Namazı kıldırmasıyla ilgili olarak eleştirilerin hedefindeki Diyanet İşleri Başkanlığına bir tepki de Cübbeli Ahmet’ten geldi.
Kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü 28 Mart’taki sohbetinde Diyanet’i sert sözlerle eleştirdi.
Diyanet’in yaptıklarının ‘Saçma sapan işler’ olarak nitelendiren Cübbeli Ahmet, Umre’den gelen vatandaşlarla ilgili de önlem alınmadığı için Koronavirusü etrafa yaydıklarını söyledi.”
.
Buyurun.
Benim diyeceklerimin aynısı o söylemiş.
.
Diyanet bu aralar revaçta.
Ama kesinlikle yapamayacağı işlerden biri de “Fetva…”
Fetva vermek onun işi değildir, görevi de değildir, yetkisi de yoktur.
Bu işi atama ile gelen biri yapamaz, yapmamalıdır…
.
Bu ülkede artık din işleri meslek olmaktan çıkarılmalıdır.
HZ. Muhammed zamanındaki uygulamalara bakın.
Hangi imam maaş almış?
.
Peki Diyanet bunu nasıl açıklıyor?
“Günümüzde imam-hatip ve müezzinler, namaz kıldırmalarının karşılığı olarak değil, başka bir işle uğraşmayıp böyle bir görev için mesailerini tahsis etmelerinden (habs-i nefs) dolayı maaş almaktadırlar.
Çünkü namaz sadece Allah rızası için kılınır ve kıldırılır.
Diğer taraftan, görevleri, vaaz, irşat ve Kur’an öğreticiliği gibi din hizmetlerinin yanında, caminin ibadete açılması, ibadet için hazır tutulması, temizliği, bakımı, korunması gibi pek çok hizmet sunmaktadırlar.
Buna göre, günümüzde din hizmetlerini yerine getiren imam-hatip ve müezzin-kayyımların aldıkları maaş helal olduğu gibi, kıldırdıkları namazlar da geçerlidir.”
.
İyi de başka bir görüş de şöyle diyor:
“Kuran ‘din üzerinden para kazanmayı’ yasaklıyor. Bu konuda Kuran’da çok ayet var. Bakara 174, Ali İmran 161 ve 187, Nahl 95 Ayetlerini okuyabilirsiniz. En açık ve meale gerek kalmadan açıklama yapan Yasin Süresi 21. Ayettir.
Allah, Yasin Süresi 21. Ayet ile ‘...sizden ücret almayanlara uyun’ diye emrediyor.
Bu ayete göre, ücret karşılığı namaz kıldırmak caiz değil.
Bir de hak meselesi var.
İmamlar günde, 2 saat çalışıyor ve tam maaş alıyor. İşçi günde 8 saat çalışıyor.
Aradaki uçurum sadece çalışma süreleri ile sınırlı değil. İşçi asgari ücret alıyor. İmamlar, çok daha yüksek maaş alıyor. Bu durum, Kuran’ın adalet anlayışı ile bağdaşmıyor.
En büyük sorun imam maaşlarının, devlet tarafından ödeniyor olmasıdır. Zira devlet vergi toplayarak maaşları ödüyor. Devletin topladığı vergilerin matrahı haram konuları da içeriyor. Devlet, Kuran’ın haram saydığı faiz ve içki üzerinden vergi alıyor. Topladığı haram para ile imamlara maaş ödüyor.”
.
“… Emevi döneminde ortaya çıkan Saltanatçı Akım ‘devleti korumak’ amacıyla, uydurma hadisler üretti.
Devleti öven maaşlı imam tipini meşrulaştırdı. Böylece, imam maaş aldığı devleti, halkın isyanına karşı koruyucu yönde görev üstlendi.
Bu amaçla vaazlar düzenlendi.
Devleti korudukları için, daha sonradan gelen Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar uygulamaya devam ettiler.
Cumhuriyet, Laik Devlet düzenini kabul etmesine rağmen, maaşlı imam uygulamasına devam etti.”
.
“Bu yazıyı Şinasi Kara isimli bir yazarın ‘İmamlar Haram Maaş alıyor’ başlıklı bir yazısından aldım…”
.
Buyurun.
Ayetlerle açıklanmış, ispatlı görüşler de var.
Dilin kemiği yok…
.
İşin özüne baktığınızda:
Güzel dinimizi her daim ağzından düşürmeyip ona yön verenlerin:
Kıldırdıkları VIP namazlarla,
Verdikleri anlamsız fetvalarla dinimize nasıl zarar verdiğini görmekteyiz…
.
İsteklerinizi din merkezli ayarlamaya çalışırsanız, vatandaşı da bu yönde kanalize ederseniz karantinaya alınmak istenen bir Umreci de, polisin yüzüne tükürür ve “Bana bulaştıysa sana da bulaşsın” gibi ucube bir laf eder.
Düşünün:
Umreden gelmiş, Müslümanlığı üst düzey yaşayan bir vatandaş bunu yapan.
Malını mülkünü Allah yoluna harcamaya baş koymuş Müslüman!
Hac farizasının üzerine Umreyi de seçmiş, Müslüman!
.
“Siyasal İslam” kelimesini pek sevmiyorum.
Benim dilim değil.
Ancak bizim gibilere de zorla kullandırmak için elinizden geleni yapıyorsunuz.
.
Toplanması istenen bağışlar için verilecek fetva değil miydi istenen:
“Zekâtların bu günlerde ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyaları vasıtasıyla toplanıp hak sahiplerine ulaştırılması caizdir…”
Yani:
“Belediyelere verilenler caiz değildir” demek istemiş vatandaş.
.
Bu mu fetva?
Bu mu yani?
.
Bana şu Siyasal İslam lafını kullandırtmayın.
Allah aşkına bari susun…
Zira susmak da bir erdemdir…