Geçtiğimiz günlerde gündem anlamsızca “Darbe” söylentileriyle geçti.
Geçtiğimiz günlerde gündem anlamsızca “Darbe” söylentileriyle geçti.
.
“Vay sen darbeyi kast ettin, yok demedim.” Şeklinde suçlama ve savunmalar doldurdu gazete sütunlarını, sosyal medya ekranlarını.
.
Bu devirde kimsenin darbe düşüncesi ve cesareti olamaz.
Zaten hangi güçle?
.
Elinde silah olan sadece silahlı kuvvetler ve Emniyet teşkilatı var.
.
İkisin de başlarında iktidarın en sadık adamları var.
.
Böyle bir şey olsa bile halk artık bilinçli, taviz vermez böyle şeylere.
Yatar tankın önüne ve engeller geleceğimizi karanlık güçlere teslim edecekleri…
.
“Nereden çıktı şimdi bu üzeri küllenmiş konu” derseniz tarihe geçmiş olan bu günden.
Yani:
27 Mayıs’tan.
.
Bu gün,
Tarihte bir ilki yaşattı bize.
“İlk askeri darbeyi…”
.
Cumhuriyet tarihimizin ilk darbesiydi bu.
.
37 düşük rütbeli subay:
Yaptıkları plan ile darbeyi planlayıp, icra etmişler.
.
Darbe:
Silahlarla kritik mevzilerin ele geçirilmesi ve ordudaki komuta kademesinin etkisiz hale getirilmesi ile başlamış.
.
Sonra cumhurbaşkanı ve hükûmet üyeleri tutuklanmış,
235 general ve 3500 civarında subay (daha çok albay, yarbay, binbaşı) emekliye sevk edilmiş,
147 üniversite öğretim görevlisi görevden alınmış,
Bazı üniversiteler kapatılmış,
520 hâkim ve yargıç görevden alınılarak, yargı kontrol altına alınmış.
.
1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçeleri ileri sürülerek 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine bütünüyle el konulmuş.
.
Bu 37 subaydan oluşan “Millî Birlik Komitesi” bu harekât ile “Anayasa ve TBMM'yi feshetmiş”.
.
Siyasi faaliyetler askıya alınmış.
.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere birçok Demokrat Partili tutuklanmış.
.
Bu darbe:
Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri içinde yapılmamış
Ve dönemin Genelkurmay başkanı da yönetime el koyan askeri güçler tarafından tutuklanmış.
.
Peki ne olmuş da bu darbe planlanmış?
.
Darbeyi yapan Milli Birlik Komitesi:
Kardeş kavgasına son vermek ve laiklik ilkesine aykırı uygulamaları durdurmak için.
.
DP iktidarı, Kemalist ve laik rejimi tehdit ettiği için,
.
Menderes Demokrat Parti Meclis grubunda yaptığı bir konuşmada “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz.” Diyerek laik cumhuriyete kastetme niyetini taşıdığı için,
.
Ekonomik kriz olmasından,
.
DP’nin anayasa ihlalleri yapmasından,
.
İktidarın sürekli olarak tırmanan olaylardan ve huzursuz ortamdan CHP’yi sorumlu tutmasından,
.
Kanıt olarak şunu gösterdiler.
2 Ağustos 1958 tarihli bir Meclis grubu bildirisi şu şekildeydi:
“CHP idarecileri, Meclis ve hükûmetin meşruiyet ve istikrarını, şiddet yolu ile tahrip etmenin mümkün, hatta lazım olduğu kanaatini uyandırmaya müncer olacak, çok tehlikeli bir yola girmişlerdir.”
.
DP hükûmetinin sansür politikaları ile basına olan baskısı,
.
Olarak açıklamıştı…
.
Seçimlerdeki olaylar:
27 Ekim 1957 seçimlerinde DP, seçimler öncesinde yasal düzenlemeler yaparak, muhalefetin bütünleşerek seçimlere bir cephe halinde girmesini engellenmiş.
.
CHP'nin iddiasına göre CHP'li seçmenler kütüklere yazılmamış ve bazı yerlerde sandıklarda seçim sonuçları bile değiştirilmiş.
Bu duruma karşı Kayseri, Giresun, Çanakkale ve Samsun'da gösteriler yapılmış ve kavgalar yaşanmış.
.
Gaziantep’te radyo ve gazeteler önce CHP’nin zaferini ilan etmiş fakat daha sonra “Köyden gelen oylar” ile seçim sonucu DP'nin zaferi olarak değiştirilmiş. CHP'nin itirazı üzerine oy pusulaları Gaziantep Adliyesi binasına getirilmiş ancak tesadüf eseri Gaziantep Adliyesi, oy pusulalarıyla birlikte yanmış.
DP hükûmeti bu “Antep hadisesi” haberlerinin yayınlanmasını yasaklamış.
.
DP oyların %47,88'ini alarak yürürlükteki çoğunluk esasına dayalı seçim sistemi sayesinde 424 milletvekili çıkarmış.
İsmet İnönü'nün başında bulunduğu CHP %41,09 oyla 178 milletvekilliği kazanmış.
Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Hürriyet Partisi dörder milletvekilliği kazanmış.
Muhalefetin toplam oy miktarı DP’yi geride bırakmış.
Demokrat Parti, matematiksel olarak muhalefet partilerinin oyları karşısında azınlığın iktidarı konumuna gelmiş.
CHP yurt çapında destek görmeye başlamış ve bir önceki seçimde %35 olan oy oranını %41'e yükseltmiş.
DP ise:
1954'te aldığı %57 olan oy oranını,
%47'ye düşürmüş.
.
1960 başlarında basında sansür artmış, gazeteler sansür nedeni ile beyaz sayfalarla çıkmış.
.
Cezaevleri tutuklu gazetecilerle doluymuş.
.
İşte tüm bunlar bahane edilerek:
“27 Mayıs 1960” darbesi (ihtilali) planlanmış.
.
Günümüzde ise:
Yukarıda yazılanlara benzer hangi sorunlar bahane edilerek darbe planlanacak ki?
Hepsi uydurma,
Hepsi safsata.
.
Hiç kimse “Darbe olacak” diye korkmasın ve bir daha bu lafı telaffuz etmesin.
.
Siz rahat uyuyun…