Pratiklik her zaman geçerlidir? Uzun hikâyeleri vardır.
Pratiklik her zaman geçerlidir?
Uzun hikâyeleri vardır.
.
Mesela:
Fabrikada mühendisler, arıza yapan makineyi uzun çalışmalar yapmalarına rağmen bir türlü tamir edememişler.
Vakit kaybına dayanamayan fabrika sahibi, sonunda dışarıdan usta getirmiş.
Usta şöyle bir bakmış ve küçücük bir çekiç darbesi ile makineyi çalıştırmış.
.
Başka bir hikâye ise:
Japonlar yüklüce tişört bastırmak istemişler.
Örneklerin içinden en beğendiklerinin fabrikasını görmek için Türkiye’ye gelmişler.
Adamların gösterecek fabrikası yokmuş ki.
Onlar merdiven altında bir atölyede imal ediyorlarmış.
Çekinerek gezdirdikleri Japonlar, gördükleri karşısında hayret etmişler ve sipariş vermeyi kabul etmişler.
Atölyeden ayrıldıklarında kendi aralarında şöyle konuşmuşlar:
“Türkler çok zeki insanlar. Teknolojilerinin olduğu fabrikayı bizlere göstermemek için bu merdiven altı atölyeye getirdiler, sanki biz anlamadık…”
.
Elbette pratiklik her zaman işe yarıyor ama bazı durumlarda düşünüldüğü gibi değil.
.
Misal:
NASA uzayda kullanılmak üzere kalem yapılmasını istemiş.
Öyle ya, yerçekimsiz ortamda hiç aksamadan kullanılacak kalem özel bir kalem olmalıydı.
.
“Fisher Pen” isimli bir firma 2 milyon dolar harcayarak bu kalemi üretmiş ve NASA’ya satmış.
.
Ancak Ruslar uyanık.
Onlar uzayda “Tükenmez kalem” değil, “Kurşun kalem” kullanmayı düşünmüşler.
Bunu duyan herkes:
“Ulan bu Amerikalıların aklı çalışmıyor, para harcamaya ne kadar meraklılar” şeklinde düşünmüş.
.
Ancak:
Aradan zaman geçtikten sonra Ruslar da ABD’den “Space Pen (uzay kalemi)” satın almak ve kurşun kalem kullanmayı bırakmak zorunda kalmışlar.
.
Herkes hayretler içinde kalmış.
Hatta “Ruslar bile kapitalizme yenik düştü” şeklinde dedikodular yayılmış.
.
Rusların kurşun kalem kullanımını bırakıp, “uzay kalemi” kullanmasının çok basit bir nedeni varmış:
“Yerçekimsiz ortamda uzay aracı gibi dar ve çok hassas aletlerin olduğu bir yerde kırılan kurşun kalemin ucu fırlayıp bu hassas cihazların kritik yerlerine kaçarak büyük sorunlara yol açabilirmiş.”
.
Buyrun işte.
Adamlar 2 milyonu boşuna vermemişler araştırma için.
Her zaman pratiklik işe yarar ama bazı durumlar çözümün “Teknik olarak” yapılmasını zorunlu kılar.
.
Kurşun kalem deyip geçmeyin.
Çünkü kurşun kalemin ucu iletkendir ve rahatlıkla kısa devre oluşmasına neden olabilir.
Tahmin edeceğiniz gibi, “yukarı” ve “aşağı” kavramlarının bulunmadığı ağırlıksız ortamda kırılan küçücük bir kalem ucunun nereye “uçacağı” belli olmayacağı gibi, arayıp bulmak da kolay değildir.
.
Yani uzayda kurşun kalem kullanmak zekâ göstergesi veya pratiklik değil.
.
Başka bir nedeni ise:
Uzay kapsüllerindeki saf oksijenin, küçük bir kıvılcım sonrası kurşun kalemin karbon ucu ve çevresindeki rahatlıkla alev alabilecek olan “tahta” ile aniden etkileşmesi bile düşünülmüş.
.
Bugün:
ABD,
Rusya,
Çin veya
ESA’nın tüm uçuşlarında
ABD üretimi bu uzay kalemleri kullanılıyormuş.
.
Bizde olsa, pratik olarak tükürükle yazıp hallederdik:
“Nah şuraya yazıyorum…”