Bir ülkenin gidişini kısa yoldan öğrenmek istiyorsan “Trafiğine bakacaksın.”

Bir ülkenin gidişini kısa yoldan öğrenmek istiyorsan “Trafiğine bakacaksın.”
.
Sağlıklı işlemiyorsa,
Sürekli kaza oluyorsa,
Kavgalar eksik olmuyorsa,
Herkes kafasına göre takılıyorsa,
Denetlenmiyorsa,
Kanun, kural çiğneniyorsa,
Yetkilisi ilgilenmiyor bahane üretiyorsa,
O trafikten hayır gelmez.
.
Aynı bizdeki gibi.
.
Hayrını görmüyoruz.
.
Şu “Özel kurslar” çıktığından beri dikiş tutturamadık zaten.
Etrafımız ehliyet aldıktan sonra araba kullanmayı öğrenenlerle doldu.
.
Geri vitesin yerini bilmeyenler,
Üç adım geri gidemeyenler,
Park etmeyi görmemişler,
Sollamaya cesaret edemeyenler,
Sol şeridi babasının malı sananlar,
Korkudan gaza basmayı bilmeyenler,
Kornaya basınca trafiğin açılacağını sananlar,
Yavaş hareket etmeyi marifet sananlar,
Altındaki arabayla trafiğe hava atmak için çıkanlar,
Arkasına güvenenler…
.
Aynen durum bu.
.
Şanzıman,
Diferansiyel,
Egzoz,
Debriyaj…
Acaba kulaklara nasıl geliyor yeni sürücülerin?
.
İşte size bir soru:
“Bu trafik düzelmeden memleket düzelmeyecek mi, yoksa bu memleket düzelmeden, trafik düzelmeyecek mi…”
.
Yani “Tavuk, yumurta” misali…
Soruyu cevaplayın bakalım.

Dardanos-Kepez arası sahil yolu.
Her 50 metrede “Yapay kasis” var.
“Arabayla hızlı gitmesinler” diye.
.
Buna benzer şehir içinde olmadık yerlerde “Kasisler” var.
.
Sorsam neden?
“Çünkü şehirdeki magandaların önlemini alamıyoruz. O sebeple ‘kasis’ koyduk.” Derler.
.
Anladık.
.
Peki aynı mantık neden Dardanos’taki:
“Migros ve Anafartalar Market’in önünde” işlemiyor?
.
Her gün en az iki kişiden, bununla ilgili şikâyet alıyorum.
“Yaz şunu” diye.
.
Kısmet bugüneymiş.
.
Hem yaya, hem de araba trafiği felaket kalabalık olan koskocaman iki markete çalışma ruhsat verilmiş yan yana.
.
“Çoluk çocuğun” bu yeni cazibe merkezinde bisikletleriyle fink atmasından,
Arabaların, “Anlık park konusunda yeterli titizliği göstermemesinden”,
Magandaların ise “Ralli” konusunda uzmanlık sınavına girmiş olmalarından dolayı soru şu:
“Böyle bir ortamda ‘Kasis’ koymayacaksınız da ne zaman koyacaksınız?”
.
Dardanos’ta bulunan Marina Beach Clup ve daha ilerisine konmuş iki kasise bakarak, sözünü ettiğim marketlerin önündeki yolun bunlardan eksik olan hangi şartları taşıdığını açıklar mısınız?
.
Yetkililere sesleniyorum:
“Bu market önlerine ‘Kasis’ konması için ne yapılması gerekiyor?”
Burada yaşayanlar her türlü girişimi yapmaya hazırlar.
Lütfen onlara yol gösterin…
Bununla ilgili bir fıkra yazmadan olmaz:
.
Adamın biri yolda giderken gözü, yeni açılan mağazaya takılmış ve “Uzun zamandır eldivene ihtiyacım vardı. Girip alayım bari” demiş ve girmiş mağazaya.
Güler yüzlü bir tezgâhtar adamı karşılamış.
Tezgâhtar: “Buyrun efendim, hoşgeldiniz, mağazamızı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Size nasıl yardımcı olabiliriz? Ne bakmıştınız?”
Adam: “Merhaba. Bir eldiven almak istiyordum da.”
Tezgâhtar: “Lütfen şu bölüme geçin, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.”
Adam: “Merhaba. Bana eldiven lazım.”
Tezgâhtar: “Hoşgeldiniz, kışlık mı, yazlık mı istiyorsunuz?”
Adam: “Kışlık olacak.”
Tezgâhtar: “Öyleyse lütfen şu bölüme geçin, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.”
Adam: “Merhaba, bana eldiven lazım... Kışlık olsun lütfen.”
Tezgâhtar: “Elbette, yalnız deri mi yoksa yün mü olsun?”
Adam: “Deri olursa memnun olurum.”
Tezgâhtar: “Öyleyse lütfen şu bölüme geçin, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.”
Adam: “Merhaba, bana eldiven lazım. Kışlık ve deri olacak.”
Tezgâhtar:  “Merhaba efendim. Gerçek deri mi istiyorsunuz yoksa suni deri mi?”
Adam artık sinirlenmeye başlamış.
Adam: “Gerçek deri olsun lütfen...”
Tezgâhtar: “Şu bölüme geçin lütfen, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.”
Adam: “Eldiven istiyorum. Kışlık ve gerçek deri.”
Tezgâhtar: “Tabi, kollarınızı uzatır mısınız, parmaklarınızı da iyice açın.”
Adam: “Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz, ben eldiven istiyorum. Verin de gideyim.”
Tezgâhtar: “Telaşlanmayın, siz gerçekten nasıl bir eldiven arıyorsanız, size en uygun eldiveni alacaksınız. Biz sizi maksimum derecede memnun edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Eldiveninizin bu paltoya uygun olmasını mı istiyorsunuz?”
Adam biraz da bağırarak
Adam: “Evet!”
Tezgâhtar: “Şu bölüme geçin lütfen, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.”
Adam bir sonraki tezgâhtarın yanına gider.
Adam: “Ben kışlık, gerçek deriden, bu paltoya uygun bir çift eldiven istiyorum.”
Tezgâhtar: “Tabi efendim. Fermuarlı mı olsun, çıtçıtlı mı?”
Adam: “Fermuarlı olsun.”
Tezgâhtar: “Fermuarlı eldivenler için şu tezgâhtarla görüşmeniz gerekiyor.” der demez mağazadan içeri bir adam girer.
Bir elinde etrafından beton parçaları dökülen klozet, öbür elinde birkaç parça fayans, bağırır:
-“İşte bu benim tuvaletim, bu da tuvaletimin fayansı, k.çımı da demin size gösterdim, artık verin şu tuvalet kâğıdını da hasta ermeyin beni...”
.
Kısaca:
“Yapın şu kasisi lütfen…”