Adam doktora gider: -“Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz?”

Adam doktora gider:
-“Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz?”
Doktor:
-“Eve gittiğiniz zaman, karınızın arkasında, biraz uzakta durun. Normal bir sesle ona soru sorun. Eğer sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tespit edelim, ona göre bir tedavi uygularız.”
Adam eve döner.
Karısı mutfakta yemekle uğraşmaktadır. Adam mutfağın kapısında durur ve normal bir sesle:
-“Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?” diye sorar.
Karısı cevap vermez.
Adam bir iki adım atar ve bir kez daha sorar:
-“Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?”
Karısı yine cevap vermez.
Adam kadının dibine kadar gelir ve tekrarlar:
-“Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?”
Karısı bağırarak cevap verir:
-“Üçtür köfte diyorum ya!”
 
***
Adamın biri bağırsaklarında duyduğu rahatsızlıktan dolayı doktora gitmiş. Şikâyetini uzun uzun anlatan adam doktor tarafından iyice bir muayene edilmiş. Kontrolden sonra doktor durumu şöyle bir değerlendirip hastasına bir fitil yazmış ve 1 hafta sonra tekrar gelmesini istemiş.
Bir hafta sonra adam durumunda hiçbir düzelme olmadan gelmiş.
Doktor duruma biraz şaşırıp daha güçlü bir fitil yazarak adamı yollamış.
Bir hafta sonra adam tekrar aynı sorunla gelince Doktor, en kuvvetli fitillerden birini yazıp adamı evine yollamış.
10 gün sonra adam sinirli bir şekilde hastaneye gelip doktorun önüne ilaç kutusunu atıp:
-“Verdiğin ilaçlar işe yaramıyor”
Doktor sonunda dayanamayıp sormuş:
-“Kardeşim ne yapıyorsun sen yutuyor musun bunu yoksa!”
Adam kızgınlıkla;
-“Ne yapacaktım? K.çıma mı sokacaktım yani!”
 
***
Bir Fransız, bir Alman ve Temel bir müzede “Adem ve Havva Cennet Bahçesinde” tablosuna bakıyorlarmış:
Alman: -“Bedenlerinin kusursuzluğuna bakar mısınız? Adem ile Havva mutlaka Alman olmalı...”
Fransız: -“Havva ne kadar güzel, Adem ne kadar yakışıklı. Bu denli çekici olduklarına göre, hiç kuşkusuz Fransız olmalılar…”
Temel, tabloyu uzun uzun izledikten sonra kararını vermiş:
-“Bunlar kesin Türk'tür. Üstte yok, başta yok, elmadan başka yiyecek yok… Ama hala kendilerini cennette sanıyorlar.”
 
***
Temel hışımla dükkândan içeri girmiş.
-“Ula uşağum… Haçan bana Karalahana ver pakalum!”
Adam şaşırmış:
-“Sen laz mısın?”
Temel hiddetle bağırmış;
-“Ben şimdi kurbağa bacağu istesem; ‘sen Fransiz misun’ diye mi soracaksun? Ya da pizza istesem ‘İtalyan misun’ diye soracaksun?”
Adam sakin:
-“Yooooo...”
Temel kızgınlıkla söylediklerini zekice bulmuş ve devam etmiş:
-“Sosisli istesem ‘Alaman misun’ diyeceksun? Taco istesem ‘Meksikalu misun? diye soracaksun?”
Adam gülmüş:
-“Hayır!”
Temel hızla devam etmiş:
-“Tanimarka salamı istesem ‘Tanimarkali mu’ diyeceksun? ‘Suşi var mi?’ diye sorsam ‘Capon misun’ diye soracaksun?”
Adam artık sıkılmış:
-“Yok yahu niye sorayım ki?”
Temel bağırmış:
-“Ula peki hayvan heruf, ne diye karalahana isteduğum için ‘Laz misun’ diye soraysun o zaman?”
Adam sakin sakin yanıtlamış:
-“Beyefendi, kusura bakmayın ama burası Teknosa!”