Bu yazımı gazeteden okuyanlar için gerçekten büyük teşekkür ediyorum.
Bu yazımı gazeteden okuyanlar için gerçekten büyük teşekkür ediyorum.
Yerel bir gazete olarak bize verdiğiniz destek için övünülesi fedakârlık içindesiniz.
.
Günümüz dünyasında iktidar hevesi ve hırsına kapılmışların istemediği tek şey sosyal, görsel medya ve yazılı basındır.
İşte bu ahvalde (ilkeli olan) basın her daim demokrasilerde lazımdır.
.
İnsanlık yaşamı içinde:
Adalet anlayışına sahip kişiler olarak basına destek vermek, onu yaşatmak bir nevi görevdir.
.
Her türlü fikrin hür bir şekilde dile getirildiği mecra çalışanları olarak kalemimizin sağlıklı çalışması için, bağımsız, hür ve vicdanlı olmamız gerekiyor.
.
İşte bunu bizlere sağlayacak olan gazete sahipleri, gelirlerini düzgün ayarlayabildiği müddetçe problemsiz olarak yayın hayatlarını sürdürürler.
.
Ancak bazı sebeplerle yürütülemeyen üretim sonunda pes edebilir...
.
İçimizden biri olup 38 senedir yayın hayatını yerel olarak sürdürmekte olan “Olay Gazetesi”, satılarak, el değiştirdi.
.
Günlük olarak yerelde belli bir kalitede siyasi, ekonomik ve sosyal olarak hemşerilerine yön vermiş ve basın tarihine geçecek kadar uzun süreli yayın yapmış bir gazetenin el değiştirdikten sonra aynı çizgide devam edeceğini umuyorum.
.
Zira, şu an okuduğunuz “İşte Çanakkale Gazetesi” de, zamanında Boğaz Medya’ya geçerek el değiştirmiş, çalışanları mağdur olmamış ve yayın politikasında da bir sapma olmamıştı.
.
Temennim Olay Gazetesi’nde çalışan arkadaşların aynı şartlarda işlerine devam etmesi ve mağdur olmaması.
Yayın politikası için bir şey demem mümkün değil, o yeni sahibinin tasarrufunda…
***
Dardanel Fabrikası kurulduğundan beri Çanakkale gündemini meşgul etti.
.
Gıda yatırımının yanında, Türk insanının futbola olan ilgisini kullanarak sporda kurduğu müthiş bir altyapı sistemi ile Türkiye gündemine oturdu.
.
Stadyumun yapılması, büyük takımların şehrimize gelmesi, uçaklarla deplasmanlara gidilmesi gibi birçok yenilik gören Çanakkaleliler, Dardanel’i bağrına bastı.
.
Halkı arkasına alan Dardanel yöneticileri bu güçle önlerindeki birçok engeli aştı ve Türkiye genelinde tanınan ve bilinen önemli bir marka haline geldi.
.
Sonraları ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılardan etkilenen Dardanel, küçülme yoluna gitti.
.
Birçok firmanın battığı, kepenk kapattığı zamanda Dardanel ayakta kalmayı başardı ve bu günlere kadar geldi.
.
Şimdilerde TSK’nın lojistik müteahhidi olarak ürün işleyip gıda ihtiyacını karşılıyor.
.
Son günlerde ise “Korona” ile ülke gündemine oturmuş durumda.
.
İşçileri arasında virüse rastlanması sebebi ile fabrikayı tatil ederek karantina altına girmek yerine, çalışanları ile “Kapalı Sistem” adı altında üretimini sürdürerek, taahhütlerini yerine getirmeyi sürdürüyor.
.
İşçiler bu konuda sessiz kalırken, ilgili, ilgisiz herkes bir şeyler söylüyor.
.
Ülkede işsizlik had safhaya ulaşmışken,
Kişisel borçlanma zirve yapmışken,
Çalışma sahaları kaybolmuşken,
İnsanımızın zorlukla bulduğu iş karşısında yapacak hiçbir şeyi yok.
.
Ülkeyi bu duruma düşürenlere bir tek laf edilmezken, tüm suçun Dardanel’e yüklenmesi de haksızlık.
Dardanel çalışanlarına alternatif sunulmadan uzaktan “Bıraksın, çalışmasın” demek, “Ahkâm kesmek” başka bir haksızlık…
.
Çözüm mü?
İşçilerin 3 aylık maaşlarını peşin olarak verin, bir tanesi işe gelirse neyim…
.
Türkiye’de birinci dalgadan sonra oldukça geç kalınan “Virüs tedbirleri” ve “Yoğun denetim” yüzünden ikinci dalganın kuvvetli gelmesi ile yaşanan bu olayları atlatmak için birilerini suçlamak yerine, doğru politikalar ve tedbirler uygulayarak virüsü bertaraf etmek gerekir.
.
Top iktidarda…