Kıyamet bir koptu ki sormayın gitsin.
Kıyamet bir koptu ki sormayın gitsin.
İnsanlar;
Kendilerine iş,
Siyasete gündem yaratmak için
Akıllara gelmedik olayların peşine takılıp duruyorlar.
.
İktidar partisi gündem yaratma ustası.
Hani “Ustalık dönemi” vardı ya.
İşte o.
.
“Cambaza bak!” şeklinde yaratılan “Dandik” gündemleri hatırlamak isteyenler gazete arşivlerine baksınlar lütfen.
.
“Olur olmaz,
Saçma sapan,
Akla ziyan işlerini:
Cahil avcılarının,
Aptal oyalayıcısı” olarak yıllarca izledik durduk.
.
Medya elinde olunca insanın,
Gündem yaratmak çocuk oyuncağı oluyor.
.
Son zamanlarda “Davutoğlu, Babacan” ile başlayan gündemler,
“Ayasofya” ile devam ederken,
“Muharrem İnce: Mal bulmuş mağribi” gibi hortlatıldı.
.
Şimdilerde de “Joe Biden” denilen adamın, 8 ay önce söylediği bir lafı yayınlatıp, gündem yaratma çabaları var.
.
Siyasi olarak gündeme gelen “Parti kurma” çabalarına,
Karşı partide olunca “Demokrasi” diyenler,
Kendi partilerinden olunca “İhanet” suçlaması yaparak tartışma yaratıyorlar...
.
Siyasi tarihimizde kendi partisinden koparak değişik partilere geçen veya yeni parti kuranların başarılı oldukları pek görülmemiştir.
.
Dedik ya “Kıyamet koparma ustalığı revaçta” diye…
…
Yeni parti kurmak,
Yürütmek,
Taraftar bulmak kolay iş değilken,
Mecliste bulunan partilerin ateş almasına bir anlam veremiyorum.
.
Bırakın gitsinler.
Bırakın kursunlar…
.
Bu korku niye?
.
Yoksa gerçekten bir arada tutmaya zorlandığınız partiniz, böylesi bir ayrılmayla “Hemencecik” bölünecek mi?
.
Yoksa temeli üzerinde durmaya zorlanan parti “Çatırt” diye ikiye mi bölünecek?
“Yel kayadan ne koparır ki?”
.
Hem iktidar,
Hem muhalefet (kaya olmadıkları için olsa gerek) ufacık bir patırtıdan korku dünyasına yolculuk etmeleri bunu gösteriyor.
Dedim ya:
“Kıyamet koparılıyor…”
.
Parti içinde veya başka mecralarda siyaset yapmak isteyenleri:
“Bölücü”,
“Hain”,
Olarak nitelendirmek neyin nesi?
.
Her partili vatandaş istediğini yapabilirken,
Sen buna “Parti disiplini” diyerek karşı çıkacaksın,
Öyle mi?
.
“Sen bölünmeyeceksin” diye:
“Kürsüde konuşma hakkı alamayacak”,
“Tuvalet kenarına oturacak”,
“Fikrini söylemeyecek”,
“Sarhoşlukla, bırakıp gitmekle suçlanacak”
Ve bu kişi tüm bunlara ses çıkarmayıp,
Kapı arkasında tek ayak üzerinde duracak,
Öyle mi?
.
Vah, vah, vah…
Koskocaman parti ne hale gelmiş?
.
Sen 9 kere seçim kaybetmiş bir parti başkanına her daim göz yumacaksın,
Partisinin bulunduğu konuma isyan ederek,
Elini taşın altına koyarak,
Onca mesaisini harcayarak,
Bu durumdan kurtarmak isteyenlere:
“Satılık” diyeceksin,
Öyle mi?
.
Hem iktidarda, hem de muhalefet partisinde “Yumurtaları soğumasın” diye yerinden kıpırdayamayanlar:
Partiyi ileriye taşıyacaklara,
Yeniliklere imza atacaklara,
Yeni seçmen kazanacaklara,
“Hain” adı altında suçlamalar yaparak engel olacaklar,
Öyle mi?
.
Kimse “Yoğurdum ekşi demiyor”,
Kimse “Kendisine toz kondurmuyor”,
Kimse “Gözünü açmıyor”,
Belli ki işine gelmiyor…
…
Memleketin durumu ortada.
Ekonomi,
Eğitim,
Sağlık,
Sanayi,
Tarım,
Köylü,
İşçi,
Esnaf,
Emekli,
İşçi,
Memur
Turizm…
.
Nasıl sizce?
.
Dış siyasette yapılanlar ortada.
Tüm dünya karşımızda.
Araplar dahil (ki iktidarımız pek sever) dostumuz kalmadı.
.
Virüs belası başımızdayken,
Sağlık Bakanımızın elindeki imkanlarla önlemleri aldırmayarak:
“Beklenen olacak” gibi “Muhalefetin söylemesi gereken” lafları etmesi bile ne kadar beceriksiz olduğunuzu göstermiyor mu?
.
Diyeceğim o dur ki:
Hala “Ucuz gündem” peşindesiniz,
Hala “Sekiz ay önceki lafa” takılmışsınız,
Hala “Günü kurtarma” peşindesiniz,
Hala “Gerçek gündemi görmeme” peşindesiniz…
.
Artık yeter!
Yüzünüzü gerçeklere dönün.
Gelin Meral Akşener’i dinleyip:
“İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönelim…”
Ve hep beraber elele vererek,
Omuz omuza güçlenerek,
Batırdığınız bu ülkeyi kurtaralım.
Gemide hepimiz varız, unutmayın…
.
Yoksa gerçekten “Kıyamet” koptu kopacak…