Eşimin işi dolayısıyla geçen gün Bursa’ya gittik.
Eşimin işi dolayısıyla geçen gün Bursa’ya gittik.
.
Karacabey’den geçerken Akfa Fabrikası’nı ve önünde duran yüzlerce dökme domates yüklü traktör ve kamyonları görünce:
Önce eski bir dostu görmüşçesine sevindim,
Sonra içim acıdı.
.
“Hey gidi günler hey!” dedim.
Çanakkale’nin altın yılları.
.
Bir tarafta Kepez Konserve,
Bir tarafta Akfa,
Bir taraftan da Pınar Konserve…
Öte yandan Sancak Ziraat,
Trutaş,
Demko…
Vay, vay, vay...
Domates işlemekten bıkarlardı bu gıda fabrikaları…
.
Geçenlerde AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Bayramiç’te domates şenliğine katılarak “İstiyoruz ki üreten kim varsa, helal kazanan kim varsa yanında olalım, destek olalım dedik. Tarımda ve turizmde ulaşım hep önümüzde soru işareti olarak durdu. Yüzyılın rüyasıydı boğaz köprüsü, yarısı bitti. Daha büyük yatırımcı, daha büyük tarımcı, daha büyük üretici buradaki malını İstanbul başta olmak üzere tüm dünyaya köprü aracılığı ile daha rahat ihraç edeceği için o köprü, Lapseki Gelibolu değil Ezine’nin ve Bayramiç’inde köprüsüdür” dedi.
Zaten köprü yol yapmaktan fabrika yapamayan iktidar olarak tarihe geçecekler…
Eskiden köprü yokken,
Yol yokken daha çok üretim ve sevkiyat vardı.
.
Şimdilerde şenliklere katılmak kolay da, ya ürün ne olacak?
Tarlada 30,
Manavda 3-4 lira…
.
Bakın adamın domatesten içi yanmış ve oturmuş yazmış sosyal medyadan;
“Domates tarlada 30-35 kuruş...
Birinci sınıf domates Hal’de 70 kuruş ila 1 lira...
Pandemi sürecinde herkes evde kalırken tarlada kalan çiftçi vardı ya;
İşte o çiftçi battı…
Artık üretemeyecek...
Gıda temini için sırtı sıvazlanan çiftçiye arkadan tekme atıldı...
Salça fabrikaları ihracat olmamasını gerekçe göstererek kilosuna 70 kuruş alım garantisi verdiği üreticiye, 20-30 kuruşa domates fiyatı dayatıyor...
Yakında tarlalar da, sofralar da boş kalacak...
Sesi çıkmayan herkese afiyet olsun...
Tarım ve Hayvancılık yapanların sesi olun.
Devletin prim vermediği ürün olan domates, salça yerine toprak olacak.
Gerçek değerini bulamayan süt ise yakında sudan da ucuz olacak.
Su sütten pahalı olacak…
Bolluktayken kıtlık yaşamak bu olsa gerek...”
.
İşte gerçek şenlik burada.
Böyle buyurun.
.
Zaten:
15 Euro bedelli,
30.000 günlük araç geçiş garantili köprüden
Çiftçi ne ile geçecek acaba?
.
Bakın:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi diyor ki:
“Bütün bu olumsuzluklara rağmen pes etmeden üretme devam eden çiftçilerimiz bugün pazarlama sorunları ile karşı karşıya kalıyor. Domatesin tarlada kalmaması için ihracatın acilen açılması gerekiyor. Sofralık domateste sorunun çözümü için Irak ve Suudi Arabistan’a ihracatın yolu açılmalıdır…”
.
Köprüden geçmesi için önce ihracat yolu açılmalıymış demek ki…
Şenlik bitince çiftçiler o domatesleri nasıl değerlendirdiler acaba?
.
Akfa önünde gördüğüm domateslere mi yanayım,
Yoksa kapanan ve bir daha açılmayan bizim fabrikalara mı?