Deprem öldürmez bina öldürür derler slogan olarak. Bölgeden gelen fotoğraflara bakıyorum, evler un ufak olmuş… Belli ki hepsi 30-40 yıllık eski bina…
1999 Gölcük depreminden sonra deprem vergisi konularak para toplanmaya başlanmıştı.
İzmir depreminden sonra bu paranın 70 milyar 895 milyon liraya ulaştığı belirtilerek sorulmuştu:
“Deprem paraları nerede?”
.
24 yıldır, cep telefonu, İnternet, bankacılık işlemleri, Spor Toto, Milli Piyango, uçak biletleri, gümrük ve pasaport işlemleri gibi birçok konuda deprem vergisi ödüyoruz.
.
Toplanan bu paralarla depreme dayanıksız evler güçlendirilecek veya yenilecekti.
Böylece tüm Türkiye’de deprem güvenliği sağlanacaktı…
.
Ne oldu?
.
Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de her bölgede olduğu gibi, yıllardır konuşulan ve dikkat çekilen İstanbul depremi de var.
Oldukça şiddetli olacağı söyleniyor.
.
Türkiye’de bu depremlerle ilgili hangi çalışmalar yapıldı?
Kaç bina tespit edildi?
Kaç bina yenilendi?
.
Deprem paraları ne oldu?
.
Bu soruları her vatandaşın sorma hakkı var…
Yazımı yazdığım anda gelen habere göre:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ‘Toplam 284 vefatımız, 2 bin 23 yaralımız ve 1710 yıkılan binamız var.’ dedi.”
.
Bunlar ilk etapta tespiti yapılan rakamlar.
Allah’tan dileğimiz daha da çoğalmaması.
.
Bir dileğimiz de depreme dayanıksız evlerin bir an önce devlet desteği ile yıkılıp yeniden yapılması…
***
ADAY OLUR MU?
Bu günümü muhalefetin çıkaracağı aday için ayırmıştım.
Tüm konsantrem bu şekildeydi.
Ancak deprem olunca iyice dağıldım.
Kendimi toparlamaya çalıştım.
.
Elbette adaydan bahsedeceğim.
Ama biraz dağınık olabilir.
Daha sonra tekrar başka bir yazı ile toparlarım.
.
Öncelikle şunu belirteyim:
“Son anda bir değişiklik olmazsa 6’lı masanın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur…”
.
Siyaseti takip eden,
Açıklamaları iyi dinleyen.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını inceleyen iyi bilir ki “Kılıçdaroğlu aday…”
.
“Olsun canım ne var ki?” diyenleriniz oldukça fazla biliyorum.
Bence de bir problem yok.
.
Ancak havadan aldığım kokuya göre sanki fazlaca istendi…
.
Kim tarafından?
.
İktidar…
.
Evet, yanlış okumadınız.
.
Çünkü muhalefet şu an Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için ikiye ayrılmış durumda.
“Adaylığını isteyenler”,
“İstemeyenler…”
.
İktidara, ellerini kesseniz oy vermeyeceğini adım gibi bildiğim bazı kişiler bile “Kılıçdaroğlu olmasın” şeklinde görüş bildiriyorlar.
“Ama zamanında Ekmelettin İhsanoğlu’na verdiniz” dediğimde de “Orası doğru…” diye cevaplıyorlar.
.
Her şey birileri tarafından özellikle planlanmış da olabilir.
Hani bir koku sezmiyor da değilim.
Dedikleri gibi: “Karşısındaki en yakın rakibi olan İmamoğlu bir operasyon ile yıpratılarak yok edildi…”
(Dış güçlerin oyunu olabilir J)
.
Şu anda liderler içinde adaylığa en yakın yine Kılıçdaroğlu bence.
.
Muhalefeti bir araya topladı ve İktidardan fazla oy alır hale getirdi.
“Birleşmeden kazanılmaz” şeklinde düşünerek, “5 tane sağ partiyi ikna edip 6’lı masayı kurma fikrini hayata geçirdi…”
.
Temiz,
Dürüst,
Namuslu,
Devleti bilen,
Sakin,
Hırsları olmayan biri.
.
İcraatın başında olmayacak kadar sessiz,
Cumhurbaşkanı olacak kadar sakin…
.
İktidar, karşısında böyle birini istiyor sanki.
Tüm stratejisini onun üzerine kurmuş, pusuda bekliyor.
“Gelse de sandığa gömsek” şeklinde umutlanıyor.
.
Ancak tam tersi de olabilir.
.
“Gelmesin yoksa seçimi kaybederiz” şeklinde düşünerek “Karşımızda aday olsun” söyemleriyle, ters hamle sunuyorlar da olabilir.
.
“Parti liderlerinden birinin aday olmasını” istemeyen Kılıçdaroğlu, ne oldu da adaylık ister konuma geldi?
.
Onu bu sürece iten neydi?
.
Aslında adaylığına karşı çıkanların şu geçerli düşüncesi de var:
“Şimdiye kadar girdiği tüm seçimlerde (yerel seçimler hariç) hiç birinde başarılı olamadı…”
.
O sebeple adaylığına hep “Gri” olarak bakılıyor.
.
6’lı masada adaylığına oy birliği ile mi?
Yoksa,
Oy çokluğu ile mi karar verilecek?
.
İşte bu sorunun cevabı şurada yatıyor bence.
.
İçlerindeki diğer liderlerden hiç biri bu seçimin kuvvetli bir adayı değil...
(Aday olsaydı belki Merak Akşener diyebilirdik)
Ancak Kılıçdaroğlu’na itiraz etmemenin de bir bedeli olduğunu düşünebilirler.
Misal; Adam başı 2 bakanlık, 5 milletvekilliği gibi.
.
(Zira yüzde 1-2 oylarla bakanlık ve milletvekilliği alamayacakları apaçık.
Bu seçim onların büyümesi için ve de parlamentodaki temsiliyetleri için son seçim olabilir.)
.
“Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz ettiği” kulislerde söyleniyor.
Zira etrafındaki kurmayların zaman zaman bunu açık dille ortaya koymasının başka sebebi olamaz.
.
Bu tip hareketler, kaybedilen bir seçimde “Zaten biz itiraz demiştik” şeklindeki bir söylemin öncüsü olabilir.
.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması durumunda parti genel başkanlığından istifa edeceği malum.
.
Peki yerine kim gelecek?
Aslında kulisteki çalışmalar bunadır.
.
Parti içinde bu mevkii için savaş veren çok kişi vardır.
.
Plan öncelikle Kılıçdaroğlu’nun aday yapmak,
İkinci aşamada onu Cumhurbaşkanı seçtirerek genel başkanlığı boşaltmak,
Üçüncü aşama ise genel başkan olmak.
.
Bence bu işin başında Cumhurbaşkanlığı adaylığı son operasyonla sona eren İmamoğlu vardır…
.
İşte size Kılıçdaroğlu’nun aday olma sebepleri.
.
Peki kazanır mı?
.
Gelelim bu sorunun cevabına…
.
Bence kazanır.
.
Ama…
Şunların sağlanması lazım…
.
6’lı masadakiler fazla pazarlık yapmadan tüm güçleriyle kazanması için savaşırlarsa,
Meral Akşener seçimin kilit partisi HDP konusunda fazlaca ısrarcı olmazsa,
Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun değil, sistemlerin yarıştığı seçmene iyi anlatılırsa,
Başka mecralara sapmadan, iktidarın yumuşak karnı olan ekonomi seçimlerde ön plana çıkarılırsa,
Memlekette yaşanan olumsuzlukların, dünya bizi kıskandığı için değil veya dış güçler yaptığı için değil 20 senedir bizi tek başına yöneten iktidarın beceriksizliklerinden dolayı meydana geldiği seçmene anlatılıp, inandırılırsa,
Sandık güvenliği yüzde yüz sağlanırsa,
Seçmen sandığa giderse,
Bu seçim kazanılır…
.
Tersi durumda 6’lı masadan geriye pek kimse kalmaz…
.
Diyeceğim o dur ki:
6’lı masadan aday çıkmazsa, “Gördünüz mü kendileri korktu karşımıza atama aday çıkardılar” diyebilirler,
“Bay Kemal korktu ve karşımıza çıkamadı?” da derler,
“Bunlar daha aday çıkaramıyor, memleketi nasıl yönetecekler?” şeklindeki söylemlere de hazır olmak lazım…
.
Sonuç olarak her seçim, her adayla kazanılabilir.
Bunun için iyi bir siyasetçi olmak lazım,
Şartları sağlamak lazım,
Birliği sağlamak lazım,
Halkı inandırmak lazım…