200 gün geçmiş neredeyse. Saldırılar devam ediyor.

Bugüne kadar;

35 bin173 Filistinli ölmüş.

15 bini çocuk,

9 bini kadın.

.

Toplamda yaralı sayısı ise 79 binlere ulaşmış.

.

Vahim hadiselerden biri de şu;

İsrail güçlerinin sağlık ekipleri ve sivil savunma görevlilerini engellemesi neticesinde; enkaz altında ve yol kenarlarında bulunan cenazelere ulaşılamıyormuş.

.

Olaylara bakın:

Üniversitelerinde İsrail’in yaptıklarını kınayan öğrenciler gözaltına alınıyor.

Ülkelerinde bu olaylara kayıtsız kalmayıp protesto eylemi yapanlara polis sert müdahale ediyor.

.

Avusturya’daki Viyana Üniversitesi’ndeki Filistin’e destek gösterisine polis müdahale etti. Üniversite öğrencilerinin çadır kurarak sürdürdüğü barışçıl gösteri, gece polisin düzenlediği baskınla dağıtıldı ve 3 gösterici gözaltına alındı.

.

Hollanda’da Amsterdam ve Utrecht üniversitelerinde başlayan eylemlere, polis sert müdahalede bulundu.

.

Berlin’deki Hür Üniversitesi’nde kurulan Filistin’e destek kampı polis tarafından boşaltıldı. Bunun üzerine 200’e yakın öğretim üyesi imzaladıkları açık mektupta,

“Kamptaki somut taleplere katılıp katılmadığımızdan bağımsız olarak öğrencilerimizin yanında duruyor ve onların barışçıl protesto hakkını savunuyoruz.” İfadeleri kullanıldı.

.

Fransa’nın Rennes ve Montrouge kentlerinde, Filistin’e destek amacıyla düzenlenen eylemlerde 5 öğrenci gözaltına alındı.

.

Ve

İngiltere ise İsrail’e silah satmaya devam edeceğini açıklıyor.

.

İnsanlık ….. olmuş.

Bu boşluğu siz doldurun.

Ama azıcık sert olsun.

Ben yazamadım, bari siz gönlünüzün istediğini yazın.

Ve

Nasıl bir dünyada yaşadığınızı anlayın, idrak edin, sindirebiliyorsanız sindirin

.

Peki hiç mi duyarlı, içinde biraz olsun insanlık besleyen ülke yok.

.

Var, var onlar da var.

.

Afrika’nın en iyi beş üniversitesi arasında gösterilen Güney Afrika’daki Wits Üniversitesinin Johannesburg şehir merkezinde yer alan kampüsünde düzenlenen eylemde öğrenciler, “Bugün derse giderken Gazze’de üniversite olmadığını unutmayın” yazılı pankart açıp “Filistin'e özgürlük” sloganları attı.

.

Japonya’daki Tokyo Üniversitesi’nin Komaba kampüsünde bazı öğrenciler, Filistin halkına destek vermek için çadır kurdu.

.

Güney Kore’deki Seul ve Yonsei üniversitelerinde Filistin’e destek için yürüyüşler düzenlendi ve bazı göstericiler çadır kurdu.

.

Bangladeş’in başkenti Dakka’da öğrenciler, Filistin’e destek gösterisi düzenledi. Göstericiler, “Soykırımı durdurun” ve “Özgür Filistin” sloganları attılar.

.

Endonezya’da 172 Muhammediye Okulundan öğrenci ve çalışanlar “Özgür Filistin” sloganları eşliğinde yürüyüş düzenledi.

.

Avustralya’daki Queensland Üniversitesi’nin St. Lucia'daki kampüsünde öğrenciler Filistin’e destek gösterisi düzenledi.

.

Belçika’daki Brüksel Özgür Üniversitesi, iki İsrailli kurumun da katıldığı “Yapay zeka” konulu Avrupa Birliği (AB) projesinden ayrılma kararı aldığını duyurdu.

.

İtalya’nın başkenti Roma’daki Sapienza Üniversitesi’nde, Filistin’e destek için bir araya gelen öğrenciler, rektörlük yakınındaki yeşil alanda 30 çadır kurarak “Filistin’de soykırım dursun” yazılı pankart astılar.

.

İspanya’da da Filistin’e destek vermek için Barcelona Üniversitesinin senatosu, rektör başkanlığında toplandı.

Dekanlar ve öğretim üyeleri, İsrail’in Gazze’deki soykırımını kınayarak, bu ülke ile akademik ilişkileri kesme yönünde bir önergeyi üniversite yönetim kuruluna sundular.

.

Peki sonuç?

İsrail hala Filistin’i bombalama devam ediyor…

Ve

Ülkelerin çoğu “3 Maymunu” oynuyor…

 

KISKANANLAR ÇATLASIN

Hani bizi kıskanan Almanya var ya?

Hah işte orada açıklanan rakamlara göre “Yıllık enflasyon” değişmemiş.

.

Hem de “Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyeye” ulaşmış.

.

Ayıp yahu ayıp.

Ey Almanya!

Hem enflasyonunuzu düşürüyorsunuz, bir de gelip bizi kıskanıyorsunuz.

Düşürmüşsünüz işte.

Daha ne?

.

Bakın bize, bizim enflasyonumuzun sürekli yükselen bir yapısı var.

Hiç yerlere düşürüyor muyuz?

Sürekli en yukarılardayız, sürekli en öndeyiz.

Hasetinizden çatlayacaksınız.

Çatlayın, çatlayın.

Biz daha da yukarılara çıkarıp, size tepeden bakmasını biliriz.

Siz ise ancak enflasyonunuzu yerlere düşürüp, bizi kıskanırsınız.

 

İMAMET

Ülkemizde Diyanete bağlı olarak çalışan 60 bine yakın imam olduğu söyleniyor.

Çalışan diyorum çünkü hepsi maaşlı.

.

Peki dinimizde ücret karşılığı imamlık var mı?

Orasını karıştırmayalı, çünkü konu o değil.

.

Konu şu;

Bu mevcut imamların imamlık vasıflarının olup, olmaması.

Kıstaslar ne?

Nasıl belirlenecek?

.

Onu bunu bilmem.

Ancak şöyle bir bilgi dolaşıyor sosyal medyada.

.

Şöyle;

Kanuni Sultan Süleyman 1558 yılında tamamlanan Süleymaniye Camii’ne imam aramış.

Aranan imamın vasıfları, aslı Süleymaniye

Vakfiyesi’nde bulunan ilanın tercümesinden anlaşıldığı üzere şöyleymiş;

1- Arapça, Farsça, Latince ve mevcut dile hakim olmak.

.

2- Kuran-ı Kerimi, İncil’i ve Tevrat’ı mukayeseli şekilde bilmek

.

3- İlahi yasa ve içtihatta nitelikli bilim adamı olmak.

.

4- Bir öğretim standardına kadar fizik ve matematik bilmek.

.

5- Ata binecek, ok atacak, savaş sanatları ve yasalarını bilmek.

.

6- Güzel görünümlü olup, güzel giyinecek.

.

7- Yakışıklı olup tek eşli olacak.

.

8- Sesi güzel olacak.

.

9- İlm-i Teşrihi (Anatomi ilmi) bilecek…

.

Bu bilgi bilmem doğru, bilmem yanlış.

Ancak doğruysa ve bizim imamlara uygulasak kaç tanesi elemelerden geçer acaba?

 

HAYALET ÖĞRENCİLER

Hayalet ne demek?

Hayal olan demek.

Cismi olmayıp, ruhani yaşayan demek.

.

Peki hayalet kız öğrenci ne demek?

.

İlk defa okuyunca şaşırdım.

Okulları hayalet mi bastı acaba diye?

.

Meğer işin şekli başkaymış.

.

Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, “Kayıtlı olmasına rağmen” okullara gönderilmediği ifade edilen “Kız çocuklarını” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sorunca durum anlaşılmış.

.

Cumhuriyet Gazetesi, “Hayalet öğrenciler” başlığı ile bir haber paylaşınca gündem olmuş meğer.

.

Sevda Karaca, verdiği yazılı soru önergesinde “Karma eğitime karşı olan tarikat üyelerinin kız çocuklarını okula göndermemesini” gündeme getirmiş.

.

Aynı iddiaların devlet okulları için de konuşulduğunu kaydeden Milletvekili Sevda Karaca “Okula gitmeyen bir öğrencinin okuldaymış gibi gösterilmesi okul idarecileri açısından bir suç olduğu gibi öğrenciyi okula göndermeyen veli için de suçtur. Dini tarikat ve cemaat mensuplarının kız çocuklarını eğitimden alıkoyan bu tavırlarının okul idarelerince desteklenmesi kabul edilemez” diye konuşmuş.

.

Cumhuriyet haberinde şöyle denilmişti;

Bir öğretmen anlatıyor: “İlköğretim çağında ‘hayalet’ kız öğrenciler var. Okula kayıtlı görünüyor ama gelmiyor. Sınav zamanları sakallı cüppeli adamlar getiriyor kızı, bir odaya alıp sınava sokuyorlar sonra da götürüyorlar.”

.

Başka bir iddia ise şöyle;

“Öğrenciler tümüyle mevzuata uygun şekilde kaydoluyor. Okul ücreti anlaşılan şekilde ödeniyor. Sonrasındaysa öğrenci derslere, sınavlara hiçbir şeye katılmıyor, belki bazen biraz usulüne uygun olsun diye sınav zamanlarında gelip sınav kâğıtlarını birilerinin gözetiminde şöyle bir doldurup gidiyor.

Bu öğrencilere sektörde hayalet öğrenci deniyor. Ve bu hayalet öğrenciler, dönem sonlarında teşekkürler, takdirler alıyor, hatta bazıları okul birincisi bile oluyor!”

.

Bu iddialar doğruysa yetkililer gereğini yapsın, öğrenciler hayalet olmasın…