Çanakkale İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Taşçı yaptığı açıklamada; yeni koronavirüs hastalığından kişisel koruyucu önlemlerin başında maskenin doğru kullanımı ve el hijyeni geldiğini söyledi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Taşçı ‘Covid-19 hastalığında kontrollü sosyal hayata geçiş’ başlıklı yazılı açıklamasında vatandaşlara uyarılarda bulunarak şu ifadeleri kullandı; “Yeni koronavirüs Hastalığı (COVID-19), ilk olarak Çin de başlayan ve sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan bir solunum yolu hastalığıdır. Hastalığın henüz tedavisi bulanabilmiş değildir. Virüsün taşıyıcı birinden bir diğer kişiye bulaşını engellemenin en etkili yolu sosyal teması minimuma indirmek ve kişisel koruyucu önlemlere uymaktır. Kişisel koruyucu önlemlerin başında maskenin doğru kullanımı ve el hijyeni gelmektedir. Marketler, sahil kenarları, piknik alanları, açık hava parkları, semt pazarları, kafeler, restoranlar, alışveriş merkezleri gibi kalabalığın oluşabileceği ortamlar virüs bulaşının daha sık olduğu ortamlardır. Bu ortamlarda özellikle sosyal mesafe kurallarına mutlaka uyulması, maskenin ağzımızı ve burnumuzu kapatacak şekilde takılması gerekmektedir. Çenemizde veya boynumuzda duran maske bizi virüsten korumaz. Maskemiz nemlendiğinde mutlaka yenisi ile değiştirmeliyiz. Yıkanabilir maskeler veya bariyerler kirlendiğinde veya nemlendiğinde hemen değiştirilmeli ve en az 60 derecede yıkanmalıdır.
Ellerimizi belirli aralıklarla bulabiliyorsak su ve sabun ile bulamıyorsak alkol bazlı el dezenfektanı ya da en az 70 derece kolonya ile temizlemek önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki hastalık belirtisi göstermeyen kişilerin solunum yolu salgılarında da virüs tespit edilebildiğinden bu kişiler bulaştırıcı olabilmektedir. Mevcut şartlarımız normalleşme değil kontrollü sosyal hayattır. Bize düşen bu süreçte kişisel önlemlerimizi uygun şekilde almak ve karşımızdakini de kendimizi koruduğumuz gibi korumaktır. Virüsle mücadelede en büyük silahımız bulaşmasını engellemektir. Özetle maske + fiziksel mesafe ve hijyen kendimiz için sevdiklerimiz için ülkemiz için ve insanlık için…”