Albayrak, kadın haklarından bihaber olan yapılanmaların kadına zaten hiç değer vermediğini ifade ederek,  “Kadın haklarına çağdaş bakan kesim de bazı hatalar yapıyor. Kadına verilen değerler konusunda geriye gidiş var” dedi.

Türkiye yine kısa bir süre önce hem de kadın cinayetlerinin ve kadına şiddetin konuşulduğu bir dönemde bir akıl almaz vahşice işlenen bir kadın cinayeti ile sarsıldı, korkunç, insanlık dışı, vahşice işlenmiş bir cinayetin haberi ortaya çıkınca cinayetin ardında yine bir erkek şiddeti çıktı,  Muğla’nın Ula ilçesi Akkaya Mahallesinde 16 Temmuz günü, yalnız yaşadığı evinden çıkan ancak bir daha  kendisinden haber alınamayan Pınar Gültekin eski sevgilisi tarafından vahşice öldürüldü. Şiidetin son zamanlarda tırmanması konusunu değerlendiren Psikolog Nurşen Güngör Albayrak, “Kadına verilen değerler konusunda geriye gidiş var” dedi.
Albayrak kadın cinayetleri ve kadın şiddeti ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu cümlelere yer verdi:

“KADINA HAKLARINI VEREN İLK ÜLKE OLARAK KADIN HAKLARININ UYGULANMASINDA ÇOK GERİDE KALDIK”
“Kadın cinayetleri ile ilgili bir kadın olarak tepkimizi dile getiriyorum. Kadın cinayetleri ile ilgili yoğun bir şekilde tepkimi dile getirirken kadın cinayetleri ile ilgili düzenlenen eylemlere de katılıyorum. Kadın cinayetleri ile ilgili şu an bir eylem var ve bu eylemin arkasında hiçbir dernek yok ve kendiliğinden gelişen bir eylem. Instagram’ da kadınlar siyah beyaz birer fotoğraf yayınlıyor ve İstanbul Sözleşmesi yaşasın” sloganını paylaşıyor. Bu da bir eylem. Basit bir eylem ama etkili oluyor. Tabii ki bu kadın cinayetleri ile ilgili bir çözüm değil. Bu eylemde kadın olarak kendi hislerimizi ve üzüntülerimizi dile getirmiş oluyoruz o kadar. Şunu söyleyebilirim, 1970’li yıllara kadar ilkel toplumlarda kadınlar zaten insan olarak değerlendirilmiyor. 1970’lı yıllardan sonda kadına bakış değişirken, Türkiye de kadının değeri, tüm dünyadan çok daha önceki yıllarda değişti. Türkiye’ de 1934 yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öngörüsü ve katkısı ile kadına olan bu olumsuz bakış ortadan kaldırılmıştı. Ancak Kadına gerekli önem ve değerin verilmesinde tüm dünyadan önce, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde hareket başlatan Türkiye ne yazık ki uygulamada diğer ülkelerin gerisinde kaldı. “

“KADINA VERİLEN DEĞERLER KONUSUNDA GERİYE GİDİŞ VAR”
“Türkiye şu anda kadına gerekli değerin verilmesinde gün geçtikçe geriye giden bir zihniyete teslim olmaz üzere ben böyle düşünüyorum. Hatta ben çok açık ve çok net bir şekilde böyle düşünüyorum. Bu zaten tarafsız bakılınca görülüyor zaten. Şu anda Türkiye’ de çok değişik cemaatler, çok değişik tarikatlar, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tip yapılanmalar benim ülkemde olmasın dediği bir takım örgütlenmeler çok aktif bir şekilde devrede. Yeni televizyonda  izlediğin bir programda tarikat liderlerinden biri konuşuyordu, açıkça söyle dedi “ Kuran-ı Kerimde var olan şeyi niye red ediyorsunuz? 4 kadınla imam nikahı ile evlenmek bizim hakkımız. İstediğimiz kader cariye ile de beraber oluruz. Bu konu ile ilgili gündem yapmak için gereksiz sorular sormayın” açıklaması yaptı. Tabi bu ortaçağ zihniyeti.  Adamlar orta çağda kalmış ve evrimleşememişler. Bu tür örgütlenmeler in kadına bakış açısı da belli zaten.  Bu zihniyette olanların peygamberimizin o dönemin devrimcisi olduğunu bilmelerini isterdik. Aslında Mustafa Kemal Atatürk’ünde aslında aynı devrimi sürdürdüğünü emperyalisler’ den ülkeyi koparıp dünyaya örnek olduğunu gerçeğini de kabul etmiyorlar çünkü işlerine gelmiyor. Zaten ne yazık ki sadece kadın cinayetleri  yok, tecavüzler çocuklara hatta erkek çocuklara da tecavüz var. Ve bu zihniyet tüm bu olaylara bakışı “olur böyle şeyler” mantığında. Tabiki bu bakış açısı ile ülkede tabiki kadın cinayetleri artacak.”

“ANNELERİN ERKEK ÇOCUKLARINI YETİŞTİRİRKEN, KADINA DEĞER VERMELERİ KONUSUNDA DA EĞİTMELİ”
“Şimdi bir de konuya çağdaş bir bakış açısı ile bakanlarda var. Peki bu konuya çağdaş bir gözle bakanların hatası ne olabilir. Erkek çocuklarımızı, erkeklerin kadınlardan çok daha üstün olduğunu ve ellisi sallasan ellisi mantığını aşılayarak büyütmememiz lazım. Yani sen kadından üstünsün ne istersen yapabilirsin mantığı öğretilirse bu durumun sonucu olarak da kadından hayır yada olmaz yada istemiyorum gibi olumsuz cevap alan erkek kadına her istediğimi yaparımdan hareketle kadına tecavüz ediyor, bıçaklıyor, tabanca yada tüfekle vurup olduruyor. Ama bu durum böyle kalmayacak tabi. Hukuk sistemimizi koruya bilsek. Demokratik laik hukuk sitemimizi koruya bilirsek, sosyal hukuk devleti ilkemizi koruyabilirsek, kadın cinayetleri olmayacak yada azalacak. Ama ne yazık ki çok büyük risk altındayız. Bununda farkında olalım. Umutsuz olmayalım. Her türlü zorluğu aşmış neler görmüş bir milletiz biz. Sadece çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Biz İran, Suudi Arabistan yada şeriat ile yönetilen ülkeler gibi olmayacağız. Şu unutulmamalıdır ki Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir durum var. Türkiye’ de Mustafa Kemal Atatürk hala Türkiye’ de en çok sevilen lider. Unutulmayan bir lider. Ve bizlerde onun kadına verdiği özgürlük ve hakların sonuna kadar koruyucusu olacağız.”

Özel Haber: Ogün İnal