Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl Covid-19 sebebiyle grip aşısının sadece yüksek risk grubundaki hastalara yapılacağı belirtildi. Ancak bu Yüksek Risk Grubu’nun kimlerden ve nasıl oluşacağı hala belirsizliğini korurken, grip aşısı konusunun adeta bir krize dönüştüğünü ifade eden Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, “Grip aşısı meselesi tam da maskedeki gibi krize dönmüş durumda” dedi.
Salgının iyi yönetilemediğini, fırtınanın kapıda olduğunu vurgulayan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, yaklaşan mevsimsel grip salgınıyla Covid 19’un birleşeceği ve bunun literatürde kusursuz fırtınaya benzetildiğini belirtti. Aşı konusunda belirsizliklerin olduğunu belirten Erensoy, “Aile Sağlığı Merkezleri çok sıkışmış durumda. Çünkü Aile Sağlığı Merkezleri çok hasta yoğunluğunu kaldırabilecek durumda değiller. Bir taraftan Aile Sağlığı Merkezlerinde böyle bir aşırı yoğunluk yaşanınca Covid-19 bulaş ortamı artırıyor. Herkes kendisine aşı yazdırmak üzere Aile Sağlığı Merkezlerine koşturmaya başladı. Daha önceki dönemde maskedeki durum, bir kriz yaşanıyor. Grip Aşısı ile ilgili reçete zorunluluğu getirdi içingGrip aşısını isteyen vatandaş gidip eczanede vurduramayacak. Ancak “Yüksek Risk Grubunda” kabul edilenler için reçeteli bir şekilde eczanelerden grip aşısı alınabilecek ama dediğim gibi kimlere aşı vurulacak sistem de henüz kurulmuş değil” dedi.
Erensoy, Grip aşısı konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nün, “Dünyada şu anda grip aşısını altı ayın üstündeki her insana öneriyoruz” ifadesini hatırlatarak, “Covid-19 + influenza, yani grip mikrobunun Dünya Sağlık Örgütünün ve tüm Dünyadaki tıbbi tanımlarda da adı “Kusursuz Fırtına.” Deniyor ki Covid -19 + İnfluenza virüsü yani grip virüsü bir araya geldiğinde korkunç bir şeye dönecek. Bununla ilgili aslında Türk Tabipler Birliği şöyle bir uyarıda bulundu. Grip aşısını en kısa sürede sağlayalım ve mümkün olan en çok insanı da aşılayalım. Bu arada Sağlık Bakanlığından bu konu ile ilgili hiç bir açıklama da gelmedi. Sağlık Bakanlığı’ndan, “Elimizde yeterli grip aşısı yoktur” da denmedi. Yeterli grip aşısını temin etmeye çalışıyoruz, şu kadar süre içinde, şu kadar aşımız var, şu kadar grip aşısı açığımız var” denildi. Biliyorsunuz ki hiçbir bilgi şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor. Şu anda da Sağlık Bakanlığının elinde ne kadar aşı var? Ne kadar eksiğimiz var? Gerçekten bu eksik ne kadar sürede tamamlanabilir? Bu eksiği tamamlanamaz bir durumda mıyız? Hiçbir fikrimiz yok. Biz önümüzdeki 3 ayı, 4 ayı bu açıdan göremiyoruz” dedi.
GRİP AŞISINDA KRİTER “ YÜKSEK RİSK GRUBUNDA OLMAK”
Erensoy grip aşısı olmaya hak kazanan “ Yüksek Risk Grubu” ismi altında bir grup oluşturulduğuna dikkat çekerek “Sağlık Bakanlığı yeni bir sistem getirdi. Muhtemelen eldeki aşı sınırlı sayıda olduğundan ya da temin etmekte güçlükler yaşandığı için denildi ki; “Yüksek Riskli Gruplar” diye bir tanımlama yaptılar. Dün bir sürü KOAH hastası olup ya da romatolojik hastalığı olup aslında immün supresif İlaç kullananlar bile yüksek risk grubunda değilsiniz ibaresi ile karşılaştı. Yani bakacak olursak eldeki grip aşıların kimle vurulacağı ile ilgili düzenleme bile henüz doğru düzgün yapılmış değil. Yüksek riskli grup olarak kimi hangi hasta grubunu kabul edileceğine dair bile bende netleşmiş ve oturmuş bir sistem henüz yok. Aile Hekimliklerine ulaşan verilerle, dünkü bize dönen bilgiler de şöyle bir şey var, KOAH Hastası ya da immün supresif ilaç kullanan yani bağışıklık sistemini baskılayıcı İlaç kullananlar için bile yükseklik risk grubuna kabul edilmedi Aile Hekimleri Merkezlerinde “ dedi.
“AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ BU YOĞUNLUĞU KALDIRAMAZ”
Grip aşılarının uygulanması için Aile Sağlığı Merkezlerine adeta bir akın olduğunun da altını çizen Erensoy, “Aile Hekimlikleri Merkezinde bir de şöyle bir durum var. Grip Aşısı artık reçeteye bağladığı için korkunç bir şekilde Aile Sağlığı Merkezlerine akın var. Aile Sağlığı Merkezleri çok sıkışmış durumda. Çünkü Aile Sağlığı Merkezleri çok hasta yoğunluğunu kaldırabilecek durumda değiller. Bir taraftan Aile Sağlığı Merkezlerinde böyle bir aşırı yoğunluk yaşanınca Covid-19 bulaş ortamı artırıyor. Herkes kendisini aşı yazdırmak üzere Aile Sağlığı Merkezlerine koşturmaya başladı. Daha önceki dönemde maskedeki durum, bir kriz yaşanıyor. Grip Aşısı ile ilgili reçete zorunluluğu getirdi için Grip aşısını isteyen vatandaş gidip eczanede vurduramayacak. Ancak “Yüksek Risk Grubunda” kabul edilenler için reçeteli bir şekilde eczanelerden grip aşısı alınabilecek ama dediğim gibi kimlere aşı vurulacak sistemi de henüz kurulmuş değil. Yüksek Risk Grubu’nun belirlenmesi için bir sistemin getirileceğini bu sistemde bir puanlama yapılacağını mesela tansiyon hastası iseniz bir puan, immün supresif ilaç kullanıyorsanız 3 puan gibi. Yapılan bu puanlama üzerinden bir değerlendirme ile hekimler ancak reçete yazılabilecekler. Bu ne anlama geliyor? Şu devletin elinde yeterli grip aşısı yok. Ama şöyle bir açıklamada yapılmıyor bizim elimizde şu kadar işi var, bununla şu kadar insanı aşılamayı düşünüyoruz, bu süreçte. Mesela bununla bizim verilerimize göre şu kadar öncelikli hastalığı olanları aşılayacak ama diyelim ki 1 ay sonraki planımız şu yönde, 3 ay sonraki şu yönde bir açıklama yok. Tabii böyle olunca da vatandaş olarak insanlar kendilerini nasıl güvende hissedebilirler? Tabi ki birileri bu bilgileri açık açık söylediğinde biz şu anda bu bilgileri alamıyoruz” dedi.
“BURADA EN ÖNEMLİ SORU “BİZ NEDEN GRİP AŞISI ÜRETEMİYORUZ” OLMALI”
Erensoy açıklamasında “Burada çok önemli bir soruda hepimiz için şu olmalı “Neden Türkiye kendi Grip aşısını üretemiyor” sağlık alanındaki bütün yetkililer bence dönüp bunu düşünmeleri gereken çok önemli bir durum. Şuanda böyle bir tıkanıklık yaşıyoruz” İfadelerine de yer verdi.
“ÇOCUKLARIN VİRÜS TAŞIYICI OLDUKLARINI UNUTMAMAK LAZIM”
Erensoy çocukların Covid-19 ile ilgili bir semptom göstermedikleri için bir nevi taşıyıcı oldukları ifade ederek şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte herkesin tetikte olması gerekiyor çünkü okullar zaten bu yayılımın daha rahat olabileceği bir yer, bir taraftan da çocuklar Corona Virüs taşıdıklarını belli etmeyen bir grup. Öyle oldukları için çocukların çoğu zaman enfekte olduklarını bile anlamayacağınız. Bu çocuklar ancak ailelerini enfekte ettiklerinden sonra Covid-19 virüsünün çocuklardan bulaşmış olduğunu anlayabileceğiz. Çocuklar Covid-19 Pandemisi’nde aslında daha riskli grup olarak kabul edilmiyor. Çocuklar hem hastalığı kolay atlatıyor hem de semptomsuz atlatma olasılıkları çok fazla. Çocuklarla ilgili en büyük korkunuz şu. Çocuklar taşıyıcı. Çocuklar Covid-19’u daha büyük yaş guruplarına taşıyorlar. Çocuklar Covit-19 virüsü kapmaları ile ilgili çok semptom vermedikleri için de ailelere taşıma olasılıkları çok fazla oluyor. Bir de onların maskeye dikkat etme diye özelliği tabii ki çok daha düşük olacak. Çocuklar çok daha hareketli” ifadelerini kullandı.
“OKULLARDA RUTİN TESTLER YAPILMADIĞI İÇİN HASTA ÖĞRENCİLER TESPİT EDİLEMİYOR”
Okullarda tarama testi yapılmadığı için Corona Virüslü öğrencilerin tespit edilemediğini de ifade eden Erensoy, “Okullarla ilgili olayı nasıl çözeceğiz gerçekten hepinizin kafası çok karışık. Bir taraftan çocukların sosyalleşmesi için çocukların bir şekilde hani toplama dahil olması için okulların açılması tabii ki varlığı çok çok kıymetli. Ama bir yandan da bu Pandemi ile okulları nasıl birlikte sürdüreceğiz devamlı bilgi alışverişinin olması lazım. İlk Pandemi Kurulunda Çanakkale Tabip Odası yok. Mesela okulda Corona Virüs testi pozitif çıkan öğrenciler ve o öğrencinin bulunduğu sınıflardaki diğer öğrenciler için neler yapıyorlar? Çanakkale’de okullarda artan Corona Virüs vakaları ile ilgili nasıl bir plan yürütülüyor hiçbir bilgimiz. Tabii okullarda Corona Virüslü öğrenci sayıları ile ilgili sayılar bize de gelmeye başladı. Yani okullarda Carona Virüs yayılmaya başladı. Ama şunu bilmiyoruz ilk temastan sonra 5 gün içinde ancak Covit-19 bulguları görebiliyoruz. Bir de rutin hiçbir tarama testi yapılmadığı için çocuklar asemptomatik ise bir çocuğun diğer bir çocuğa Covid -19 bulaştırıp bulaştırmadığını asla öğrenemeyeceğiniz. İl Milli Eğitim Müdürü Ferhat Yılmaz, “Belki çocuklar okuldan değil ailelerinden Coronavirüs kaptı” diyor ama çocuklar bulgu vermediği sürece gerçekten bulaş aileden mi, okuldan mı? Asla anlayamayacağız, ki onlar genel olarak dediğim gibi bulgur vermeyerek Corona Virüsü atlatıyorlar zaten” dedi.
Özel Haber: Ogün İnal