1 Temmuz'dan itibaren başlayan yeni normalleşme sürecinde aşılama da hızla devam ederken vatandaşların yeni normalleşmeye uyumunu değerlendiren Enfeksiyon Uzmanı Prof.Dr. Alper Şener toplumun yüzde 60’ının aşılanması gerektiğini belirterek, “Herkes sanki 3-4 aşılı gibi hareket ediyor, öte yandan normalleşme süreci sonrası vaka sayıları yaygın bir tırmanış gösteriyor” dedi.

1 Temmuz'dan itibaren yasakların kalkması üzerine toplumsal hareketlere dikkat çeken Prof. Dr. Alper Şener bu konuda önemli değerlendirmeler yaptı. Şener, “1 Temmuz'dan itibaren yasakların kalktığı süreci değerlendirdiğimizde sokakta dolaşan, ya da aktüel hayatın içinde olan herkesin gözlemlediği gibi, hemen hemen herkes sanki 3- 4 doz aşılı, tamamen kendilerini koruma kalkanı olarak hareket ettiriyorlar. Salgının dinamiğini iyi çözmek,  iyi anlatmak lazım. Bir kere anlatmamız gereken noktalardan bir tanesi aşılı olsanız bile virüsü alıp farkında varmadan daha doğrusu bir bulgu vermeden hastalık tablosu oluşturmadan virüsü aşısızlara ve aşılılara yayabiliyorsunuz. Bu yayılımı aşılar belli oranda azaltıyor, ama tamamen sıfırlamıyor. Eğer elimizde aşı molekül veya ilaç böyle bir şey olsaydı zaten virüs bu kadar yayılmazdı” dedi.

“TÜRKİYE’DE AŞILAMA ORANI YÜZDE 60’IN ALTINDA”
İkinci önemli faktör ise bizde hala aşılanmış nüfus oranımızı Türkiye'de hala yüzde 60’ın çok çok altında, aşılama elbette tırmanıyor ama İzmir, Ankara, İstanbul için geçerli bir durum değil. Sürü bağışıklığı dediğimiz kavram, yani virüsün dışarıda dolaşmaması gerekli, bizde de vatandaşların güven içinde olacağı dediğimiz aşılanma oranının yüzde 60 olması lazım. Bizim için temel problem aşılama hakkı olmasına rağmen bazılarında aşılama yeterlilik oranının yüzde 60 olması lazım. Bizim için temel problem aşılama hakkı olmasına rağmen bazılarında aşılama ile tereddüt yaşayanlar ve onlarla ilgili uygulamaya gitmeyenler, bir diğer faktör bunların hepsi terazinin bir kefesinde iken, bu kefeyi daha ağırlaştıracak bir faktör geliyor ki normalleşme süreci ile başlayan diğer süreçlerle karşılaştığımız gibi hiçbir süreçte maske mesafe gibi uluslararası, yerel her türlü şeylerde geçerli uzak yaşama gayesi bu gerçekten bizim için bir problem, bu konuştuğumuz varyantlardı, dalgalardı bunların hepsi aslında temel problem terazinin bir kefesine koymak, biz terazinin ağırlığını ne kadar azaltırsak olası piklerin oluşma ihtimali azalacak. Dolayısıyla da normal yaşantımıza, ya da normale yakın yaşantımıza devam edeceğiz, burada tereddütümü söyleyeyim, normalleşme süreçlerini hep deklare ettiğimiz zamanlardan sonra hep yaygın bir tırmanış yaşamış bütün bölgeler, o yüzden virüsle aramızda bir yarış var. Virüsün kazanmaması için toplumun yüzde 60’ından fazla gurubun aşılanması gerekiyor’’ dedi.
 
İbrahim Akın Kazancı