Türkiye’den Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Büyük Ortadoğu Sağlık ve Eğitim Vakfının ortak olduğu projede, Prof.Dr. Kemal Çelik, Ercan Küçükarslan Ve Prof. Dr. Harun Baytekin özellikle ülkemizdeki gıda tüketimini güncel verilerle sergilerken İtalya, Romanya, İspanya ve Bulgaristan’dan araştırma ve eğitim kurumları temsilcileri de benzer sunumlar gerçekleştirdiler.
5 gün boyunca yürütülen eğitim çalışmalarında, uzmanlar obezitenin hemen bütün Avrupa’da önemli bir sağlık sorunu olduğunu, teknolojik gelişmelerin insanları daha hareketsiz hale getirdiğini, hazır gıda tüketimini arttırdığını, böylece hastalıklara uygun bir altyapıyı hızla uygun hale getirdiğini bir kere daha dramatik bir şekilde görmüş olduklarını dile getirdiler.
Obezite, biriken fazla vücut yağının sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek seviyeye ulaşması durumu olarak tanımlanmaktadır. Bir kişinin ağırlığının kişinin boyunun karesine bölünmesiyle elde edilen bir ölçüm olan Vücut Kütle İndeksi 25 ile 30 kilogramın üzerinde olanlar obez sayılmaktadır. Bu durum özellikle kalp rahatsızlığı, diyabet, uyku apnesi, bazı kanser türleri gibi sorunlara neden olmaktadır. Obezite hastalığı sık sık ve yüksek oranlarda kalorili beslenme düzeniyle yaşayan, fiziksel aktivitesi düşük, egzersiz yapmayan insanlarda daha çok görülmektedir. Bunun dışında genetik olarak yatkın olma, hormonal bozukluklar, psikolojik sorunlar ve akabinde kullanılan antipsikotik ilaçlar da obeziteyi tetikleyen sebepler arasında bulunmaktadır.
En son yayınlanan Birleşmiş Milletler raporunda, 2018 yılında 53 ülkenin nüfusu incelenmiş, Türkiye % 32.1 obez nüfusuyla Avrupa birincisi olmuştur. Güzel ülkemizin güzide insanları şişmanlığı karın kasıydı, ayvaydı, karpuzdu gibi kelimelerle alaya alırken, Avrupa ortalamasına şimdilik 10 puan fark atmış durumda. Şişmanlığın ülkemizde farklı bir boyutu daha var. Oranlar kadınlarda çok daha yüksek. Her on kadından dört tanesi obez sınıfına giriyor. Bu anlamda genetik kökenlerin şişmanlıktaki etkisi % 40’ın altında olduğu hesap edilirse, ciddi bir kadın eğitimine ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmaktadır.
Avrupa Birliğinin desteklediği eğitim çalışmalarının sonunda, bu illet konusunda farkındalığın artmasıyla, obezite sorununda azalmaların olması ümit edilmektedir. Proje gerçekten Türkiye’nin de güncel bir yarasına parmak basmaktadır. Haydi hep birlikte obezlikten kurtulalım obez olmayalım diye okuyalım.
Merve Çakmak