Oyun Sevenler Kaleye Mum Diksin Atölyesi’ ‘ Müzikle Gökyüzüne Uzanalım Atölyesi’ ‘ Çocuk Hakları İle Var Atölyesi’ ve ‘Sözcükler Parmak Kaldırsın Atölyesi’ İsmetpaşa Mahallesi, Hasan Mevsuf Sokak’ta bulunan Çocukluk Bizde Kalsın Derneği çatısı altında 40’ı aşkın minik öğrenci ile çalışmalara devam ediyor.
Dernek Başkanı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Sema Güzey Kandemir atölye çalışmaları hakkında bilgi vererek, bu yolculuğa nasıl başladıklarını gazetemize anlattı.
Küçük Prens Kütüphanesi, Küçük Zeze’nin Bahçesi, Pinokyo’nun Etkinlik Salonu, Martı Jonathan Sanat Atölyesi… Tüm bu saydığımız sınıflarda, sanat, müzik, drama ve spor atölyeleri düzenleyen Çocukluk Bizde Kalsın Derneği 40’ı aşkın minik öğrenci ile çalışmalara devam ediyor.
“Tam yaşanmamış çocukluk eksik insan demekse, dünyaya çocukların gözüyle bakmak bizi daha da güzelleştirecekse, en iyiler çocukluklarını ceplerinde taşıyanlarsa, çocukluk bizde kaldıkça kirlenmeyecekse dünya; biz de gönüllülük esasında Çocukluk Bizde Kalsın adıyla yola çıktık” diye sözlerine başlayan Çocukluk Bizde Kalsın Derneği Başkanı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Sema Güzey Kandemir atölye çalışmaları hakkında bilgi vererek, bu yolculuğa nasıl başladıklarını gazetemize anlattı:
“ÇALIŞTAYLARLA BAŞLADIK, DERNEK OLDUK”
“2003 yılında Ankara’dan Çanakkale’ye yerleştim. Çocuk Gelişimi Bölümünde ders veriyorum, ayrıca diğer ilgi alanım sosyoloji konusunda da diplomam var. ‘Çocukluk Bizde Kalsın’ fikri, öğrencilerimin çalışmaları ile başladı. Ben o çalışmaları çok değerli buluyordum. Bu bağlamda, bunları herkes bilsin istedim. Çalıştay yapmaya karar verdik. 2010 yılında, program öğrencileriyle birlikte ilki Çanakkale’de olmak üzere Çocukluk Bizde Kalsın Çalıştayı’nı düzenledik. Bu çalıştayın amacı erken çocukluk eğitimi ile ilgili konularda farklı disiplinlerden öğretim üyelerini, öğretmenleri ve ilgili bölümlerin öğrencilerini bir araya getirerek bilgi paylaşımını sağlamaktı. Bu çalıştayın altıncısını 2015 yılında, yine Çanakkale’de uluslararası katılımlı olarak gerçekleştirdik. Altı yılın sonunda Çocuk Gelişimi öğrencileriyle birlikte 2014 yılının Aralık ayında aynı isimle derneğimizi kurup, Çocuk Edebiyatı yazarı Ayla Çınaroğlu’nun bizlere gönüllü olarak yer tahsis etmesiyle de çalışmalarımızı daha da geliştirme olanağına kavuştuk.”
“İLİMİZDE YAŞAYAN YOKSUL VE KISITLI BÜTÇELİ AİLELERİN ÇOCUKLARI ÖNCELİĞİMİZ”
Dernek olarak yapmak istediklerimizi kısaca üç başlık altında toplayabiliriz: Öncelikle ilimizde yoksul ve kısıtlı bütçeli ailelerin çocuklarına yönelik çeşitli eğitimler vermek, etkinlikler düzenlemek, ebeveynlere yönelik erken çocukluk eğitimi alanında teorik ve pratik eğitimler vermek ve Çocuk Gelişimi Programı ve Okul Öncesi Bölümünden mezun olan eğitmenlere ve hâlihazırda bu program ve bölümde okuyan öğrencilere alanlarıyla ilgili uygulamalı eğitimler vermek.”
“HEPİMİZ ÖĞRENMEYE AÇIZ”
“Bizim için sadece çocukların değil, onları yetiştirenlerin de eğitimi çok önemli. Hülya Kaya adlı eğitmenimiz bu konuda kendini geliştirmek için şu anda Ankara’da yer alıyor. Diğer eğitmenlerimiz de zaman zaman çeşitli konularda eğitimler alarak kendilerini geliştirmeye devam ediyor. Aile eğitimlerimiz devam ediyor. Hepimiz öğrenmeye açız. Hafta içi ve hafta sonu atölye çalışmalarımız ile yola devam ediyoruz.”
“ÇOCUKLAR BURADA HER İŞİ BİRLİKTE YAPTIĞI İÇİN PAYLAŞMAYI ÖĞRENİYOR”
“Biz atölye çalışmalarımızda oyuncak kullanmıyoruz. Bizler oyuncaklarımızı, çocuklar ile birlikte, geri dönüşüm malzemelerinden kendimiz yapıyoruz. Derneğimizi hep birlikte temizliyoruz. Çocuklar atölye çalışmalarını kendileri tercih ediyor. Her atölye eğitiminin başlangıcında birbirimize günaydın diyoruz. Çocuklar burada her işi birlikte yaptığı için paylaşmayı öğreniyor. Tarım ve Gıda Müdürlüğü bahçesini kullanmamız için izin verdi. Orada koru çalışması yapıyoruz. Bazen bir ipi tutup kordonu geziyoruz. Her günün bir teması oluyor. Ama eğer çocuklardan biri bize bir konuda soru soruyorsa, ona göre de bir tema belirliyoruz.”
“HER ATÖLYEMİZİN KENDİNE HAS İSMİ VAR”
“Her atölyemizin kendine has ismi var. ‘Oyun Sevenler Kaleye Mum Diksin Atölyesi’ ‘ Müzikle Gökyüzüne Uzanalım Atölyesi’ ‘ Çocuk Hakları İle Var Atölyesi’ ‘Sanatseverler Renklere Katılsın Atölyesi’, ve çocuk meclisi olarak düzenlediğimiz ‘Sözcükler Parmak Kaldırsın Atölyesi’. Her dönem bu isimler değişiyor. Bu çocukların dikkatini çekiyor, soyut düşüncesini geliştiriyor. Atölyelerde bağlantılı eğitim veriyoruz. Sanat atölyesinde bir sanatçının hayatından yola çıkarak, o sanatçının doğduğu ülkeyi de tanıtıyoruz.”
“ÇOCUKLARIN GÖZLERİNİN İÇİNE BAKARAK, ONLARA TEMAS EDEREK, SEVGİYLE, BU MEŞAKKATLİ YOLCULUĞA ÇIKIYORUZ.”
“Biz çocukları okul hayatlarında da takip ediyoruz. Çocuklar bizim için çok değerli. Çocuklar bizim geleceğimiz ama onların kendilerine ait bir dünya olduğunu anlamıyoruz. Çocukların gözlerinin içine bakarak, onlara temas ederek, sevgiyle, bu meşakkatli yolculuğa çıkıyoruz. Biz maddi açıdan durumu yeterli olmayan ya da sadece engelli çocukları dezavantajlı grup olarak görmeyiz. Eğitim alma imkânı elinden alınan her çocuk bizim için dezavantajlı çocuktur. Biz çocukların kendilerini ifade etmeleri, kendilerine anlam katmaları için buradayız. Sene başında atölyelere başlayan çocuk, bu sürecin bitiminde çok daha gelişmiş bir şekilde bu kapıdan çıkıyor. Çocuklar ile geçirilen vakit çok önemli. Çocuklarınız ile yemek yerken bile bu anı özel kılmalısınız. Masaya bir mum ya da bir kozalak koyun. Çocuğunuza bugün nasıl geçti diye yuvarlak sorular sormayın. Bugün seni mutlu eden şey neydi, bugün seni üzen bir şey oldu mu gibi onu gerçekten önemsediğinizi belirten sorular sormalısınız. Sevginizi sözlerden ziyade bir bakış, bir cümle ile de belli edebilirsiniz. Çocuklar hisseder, iyiyi kötüyü ayırt eder. Biz burada farkındalık eğitimi de veriyoruz.”
Dilek Akşen