“Okul kooperatifleri faaliyete geçmeli”
Çanakkale Merkez’deki sınıf mevcutlarının kalabalık olduğunu ve buna bir çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Başkan Balık, okul kantinlerindeki fiyat politikalarının adaletsiz olduğunu vurgulayarak, “Bu sorunun aşılması için okul kooperatiflerinin faaliyete geçmesi ve malzemelerin çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayacak ve uygun şekilde yapılması gerektiğini Milli Eğitim Müdürüne ilettik” dedi.
Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Eğitim İş Çanakkale Şubesi üyeleri ile bir araya gelerek hem toplu sözleşme sürecine ilişkin açıklama yaptı hem de il genelindeki, sorunlar ile ilgili Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürü ile görüşmesinin detaylarını aktardı.
“Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de sınıflarda öğrenci dağılımındaki adaletsizlik ortada” ifadeleri ile sözlerine başlayan Başkan Balık Çanakkale il genelindeki okullarda olan sorunları şu ifadeler ile aktardı:
“KALABALIK SINIFLARA ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ”
“İl Milli Eğitim Müdürümüzü ziyaret ettik. İldeki genel sorunlarla ilgili bilgi aldık. Gördüğümüz sorunları ilettik. Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de öğrenci dağılımındaki adaletsizlik ortada. Merkezde 40 kişilik sınıflar olmasına rağmen, kırsalda 10-15 kişi olduğu görülüyor. Kalabalık sınıflara çözüm üretilmesi gerektiğini ifade ettik.”
“HER ÇOCUĞUN CEBİNDE HARÇLIĞI VE PARASI OLMUYOR”
Okullarımızda kantini ihale fiyatlarının çok yüksek olması orada satılan malzemelerin fiyatlarına doğrudan yansıyor. Kantin ihalelerinde alıcılar ödemeyecekleri fiyatlardaki tekliflerle ihaleye giriyorlar. Liselerin kantinleri 10--15 bin aylık kiralara kadar yükselebiliyor. Bunun karşılığında 250 miligram suyun 1.5 TL olduğunu görüyoruz. Okul kantininde yüksek fiyatta satılan meyve suyu, süt ve benzeri malzemelerle karşı karşıya kalındığını görüyoruz. Bu sorunun aşılması için okul kooperatiflerinin faaliyete geçmesi ve malzemelerin çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayacak ve uygun şekilde yapılması gerektiğini Milli Eğitim Müdürüne ilettik. Kamu İş Konfederasyonu olarak öğrencilerimizin ve tüm kamu çalışanlarımızın öğlen yemeği ihtiyacının karşılanması gerektiğini savunduk. Her çocuğun cebinde harçlığı ve parası olmuyor. Askeri ücretle çalışan ailenin çocuklarına harçlık vermesinin mümkün olmadığını biliyoruz. Okullarımızda öğrencilerimizin öğle yemeklerinin devlet tarafında karşılanması bizim temelden savunduğumuz anlayış.”
“9-10 ÖĞRENCİ İLE SINIF AÇMAK İDEOLOJİK SAPLANTIDIR”
“Mesleki Teknik Eğitim Kampüsü içerisine boş bulunan binaya İmam Hatip Okulu yerleştirilmiş. İmam Hatip Okulu ihtiyacı varsa açılır ancak Mesleki Teknik Eğitim Kampüsü içerisinde değil. Bu okullardaki sınıflarda 10-15 öğrenci devam ederken, hemen yanındaki okullara 60 öğrenci devam ediyor. Dolayısı ile burada orantısızlık var. 9-10 öğrenci ile sınıfların açılması ve ideolojik saplantı haline getirilmesi tamamen yanlıştır. Yine öğrencilere paraya dolap kiralandığını duyduk. Bu eşitsizliğe de ailen son verilmesi gerektiğini ilettik.”
“HAK ETMEDİĞİMİZ ZAMLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Toplu sözleşme sürecini kötü bir süreç olarak değerlendiren Balık, “4+4’lük ve 2021-2022’de 4+3’lük bir zam oranı ile karşı karşıya kaldık. Burada kamu çalışanları yetkili sendikalarının pazarlık masasındaki tutumlarından dolayı şikâyetçiyiz. Gerekeni yaptıklarını düşünmüyoruz. Alanlara çıkma adına girişimde bulunmadılar. Hükümetle iş birliği içerisinde oldukları her hallerinden belliydi. Masada AKP’ye yakınlığı ile bilinen Memur Sen vardı. Tüm dallarda, 11 iş kolunda yetkili sendika Memur Sen’di ama sonuç olarak hiçbir eylemde bulunmadı. Diğer masada Kamu Sen ve KESK vardı. Biz ikisine de müzakere yetkiniz yok figüran olmayın dedik. Onlarla da gereken görüşmeleri yaptığımız halde eylem birlikteliği sağlayamadık. Hak etmediğimiz zamlarla karşı karşıya kaldık. Bu maaşlarımızda 105 ile 150 TL arasında rakamlara tekabül ediyor. Bu bizim yaşam standardımızda bir değişikliğe yol açmayacak. TÜİK bile yoksulluk sınırını 6 Bin TL’nin ütünde gösterirken, bugün ortalama memur maaşları 4 Bin TL civarında. Kamu çalışanlara bu ücretlere mahkûm edilecek. Çanakkale’ye geliş amaçlarımızdan bir tanesi bu süreci değerlendirmek ve önümüzdeki süreçte ne yapabilirizi konuşmak. Aralık ayı içerisinde bütçe görüşmeleri var. Bütçe görüşmeleri yapılmazsa Cumhurbaşkanı ek bütçe sunabiliyor. Tek adamın böyle bir yetkisi var. Bütçe görüşmeleri öncesi kamu çalışanlarını bilgilendirmek ve bütçeden emeğimiz, ekmeğimiz ve geleceğimiz için payımıza düşeni istemek için yollara çıktık. Biz toplu görüşmede maaşlara yüzde 50’lik zam yapıldıktan sonra yüzdelik zamlara geçelim dedik. Yüzde 50 çok abartı bir rakam denilmişti. Oysa ortalama bir memura yüzde 50 zam yapsanız bile bu, resmi yoksulluk sınırı altında bir rakam olacak. Milli gelirimiz bu kadar yüksek, madem devleti yönetenler lüks ve saltanat içerisine yaşıyor o zaman kamu çalışanlarına da hak ettikleri ücretleri vermeleri gerektiğini belirttik. Bütçe görüşmelerinde hak ettiğimiz payı isteyeceğiz ve bununla ilgili ciddi bir eylemlilik içerisinde olacağımızı tüm kamuoyuna iletiyoruz” dedi.
“YAPILACAK HER TÜRLÜ EYLEMİ DESTEKLEYECEĞİZ”
Kirazlı’da sürdürülmek istenen altın madeni çalışma sahasını da ziyaret eden Başkan Balık, “Kazdağlarına giderek, Kazdağlarında yapılan talanın ve milli sermayenin nasıl yok edildiğini yerinde gördük. Milli değerimiz olan ormanlarımızın yok edildiğini gördük. 2008’den bir devam eden Kazdağları sürecini başından beri takip ediyoruz. Özellikle Tarım Orman İş Sendikamız aracılığı ile olayların hep içerisinde kaldık. Yeraltı ve üstü zenginliklerimizin gerekli teknoloji sağlanıp, çevreye zarar vermeyecek şekilde işletilmesi taraftarıyız. Bugün Kazdağları’nda yapılacak olan altın madeni çıkartma çalışmaları tamamen siyanür ve çevreye zarar verecek bir süreçte olacağı için kesinlikle karşısında durmaya devam edeceğiz. Bu konuda yapılacak her türlü eylemi destekleyeceğiz Ankara’da yapılacak eylemde Birleşik Kamu İş Konfederasyonları olarak yerimizi alacağız.”
Dilek Akşen